Sabah çalan telefonla kalktım, arayan yiğit idi, telefonu açtım ve 'alo' der demez 'hemen hazırlan ve aşağı in' dedi. Bende telefonu bırakıp formalarımı giydim. Saçlarımı yapıp aşağı indim ve şansıma babam kalkmamıştı. Dışarı çıktım ve yiğit beni bekliyordu arabanın içinde, doğru ya biz sevgiliydik. Ama iyiki çıkmışım onunla şimdi eylül sıkıya bulaşsın ona. Evet daha yiğiti sevmiyorum ama hoşlanıyorum belki sevmeye başlarım kim bilir. Arabaya bindim ve yanağımı öptü benimde hemen yanaklarım kızardı. Okula geldik ve kapıdan girmeden önce elini uzattı ve bende tuttum. Okuldaki herkez bize bakmaya başladı sınıfa girene kadar öyle devam ettik. Sınıfa girdiğimizde Efza ağzı açık bize bakıyordu bende ona bakıp güldüm. Maalesef Eylül'ü görmemiştik keşke görseydim. Ama yandaşları gider söyler ona. Ders matematikti, dersi can kulağıyla dinledim. Zil çaldı ve lavobaya gittim kabindeyken birini duydum, eylülün sesine çok benziyordu 'su ile yiğit çıkıyorlar demek bende eylülsem onları elbet ayırıcam yiğit benim.' dedi. Ve gitti bende çıkıp ellerimi yıkadım ve eylülün arkasından koştum koluna yapışıp sıktım 'seni duydum eylül hanım bizi ayıramıyacaksın elinden geleni ardına koyma.' dedim. Ve kolunu daha fazla sıkıp sınıfa gittim. Çok sinirliydim yiğit geldi ve 'eylül ile koridorda ne konuşoyurdun ?' dedi. Bende zaten sinirliydim 'yok bişey.' dedim bağırarak halbuki çocuğun ne suçu var dimi. Oda elimden tutup beni bahçede bi köşeye çekti. 'Ne oldu su ne konuştunuz eylülle ?' dedi. Bende etrafa bakarak anlatmaya başladım 'O eylül olacak gerizekalı kız var ya onu tuvalette bizim hakkımızda konuşurken duydum. Biz çıkmaya başladık ya bizi güya ayıracakmış haspam, öyle diyince sinirlendim kolundan tutup bende onu tehdit ettim.' kısasa kısas işte böyle olur. Yiğit çok sinirliydi şansa bak eylül karşımıza çıktı istesem çıkmaz kız ya. Yiğit eylülü gördü ve onun yanına gidicek iken kolunu tuttum ve 'Lütfen yapma boşver o kaşarı.' dedim. yiğit harbi çok kaslıydı kolunu tuttuğumda parmaklarımın birleşmesi imkansız kadar zordu. Yiğit bana baktı ve 'Sen burada dur su.' diye bağırdı resmen. Ben durur muyum hiç arkasından koştum yiğit eylülün kolunu tutup köşeye çekti. İçimden bir ses olay git gide büyüyecek diyordu ve öyle oldu okulun kötü çocuğu geldi ve Yiğit'e 'bırak lan kızı.' diyerek bir yumruk attı. yiğitte hemen ona yumruk atarak kavga başladı, ayırmaya çalıştım ama olmadı ikisi de hayvan gibi mübarek. yiğit çocuğu iyi benzetmişti hocalar geldi ve kavga bitti. Yiğit'in annesi geldi, ben müdürün kapısında bekliyordum. yiğit çıktı ve sinirli bir vaziyette merdivenlere oturdu. Hala sinirliydi, ellerini yumruk yapmış duruyordu, karşısına Çağkan gelse öldürür yani (Çağkan kötü çocuk denilen kişi.) bence haklıda. Yiğit'in yumruk yaptığı ellerini tuttum ve 'ya boşver zaten o dedi diye ayrılacak mıyız ?' dedim. Ve bana baktı hafif gülümsedi 'tabi ki de hayır ama ne biliyim insan sinirleniyor işte.' dedi. Annesi geldi ve 'ben eve gidiyorum.' dedi. Gitti harbi hiç iyi bir anne değil insan bir bakar çocuğuna. Okul bitti eve gittim ve direk yemeğimi yer yemez dersimi yapmaya başladım. Yiğit aradı biraz konuştuk ve yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU
Fiksi UmumYeni taşındıkları şehirde onu bekleyen okulunda ilk gün nasıl geçecek bakalım.? Su on altı yaşındayken bi genç kız. Yeni okulunda tanışacağı Burak ve Efza ile çok yakın arkadaş olacak ve okulun kötü kızı olan Eylül'ü daha tanımayan Su bakalım Eylül...