1

103 10 20
                                    

Gece yağan yağmurun hızlanması ile botanik bahçelerine Şoförleri'nin gelmesini beklerken 6 yaşındaki çocuklarını sıkılmaması için topu verip otururlarken onlar için resmen bir servet ödedikleri arsayı nasıl büyüteceklerini tartışıyorlardı.

Telefonu çaldığında dalıp gittikleri ciddi konudan ayılmışlardı, telefonu açtığında arabanın yolların kapalı olması nedeniyle geç geleceğini öğrenmesi ile telefondaki Şoför ile tartışırken eşi onu konuşturmaya çalışıyordu.

Karısının onu dürtmesi ile telefonu bekletmiş ve döndüğünde eşinin yüzüne hakim olan korku ve gözyaşlarını gördüğünde kaşları çatılmıştı.

"H-Hyunjin, y-y-yok!"

Gözyaşları akmaya başlarken adam telefonu kapatmış ve eşini tutarak bahçenin içinde aramaya başlamışlardı.

Onu ararken bahçenin açılan kapısı ile ikiside donuk kalmış ve hiç düşünmeden kendilerini dışarı atıp çocuklarının ismini avazları çıktığı kadar bağırarak aramaya devam etmişlerdi.

Topu ile oynarken açık alandan dışarı doğru kaçması ile hemen döneceğini düşündüğü için kapıdan çıkıp topunu ararken bahçeden uzaklaşması ile yerinde sinip ağlarken bir el omzuna tutunmuştu.

"Ne yapıyorsun sen burada bakıyım? "

Başını yasladığı dizlerinden kaldırıp iç çekişleri ile ona gülümseyen adama baktığında ağlaması dinen Hyunjin gözlerini elleri ile silmişti.

"B-ben b-bilmiyorum! "

Tekrar gözleri dolup ağlamaya başlarken yağmurun etki etmediği parlayan adam çocuğu sakinleştirmek için tekrardan atıldı.

"Adın ne senin? "

"H-Hyunjin! "

"Woaa çok havalı bir ismin varmış. "

Gülüşü etrafta çiçek açtırırken çekingenliğini yavaş yavaş kaybeden çocuk adamın gülmesi ile gülümserken az önce alnını yasladığı dizleri üstüne oturmaya geçmişti.

"Senin adın ne? "

"Benim senin gibi havalı bir adım yok ama Felix diyebilirsin! "

"Benimkinden daha havalıymış. "

"Ya! Ne kadar daha havalıymış? "

"Bu kadar! "

Ellerini iki yana açıp gösterirken fırtına da dinmişti. İkili gülerken duran taraf Felix olmuştu.

"Hyunjin-ah, beni unutma olur mu?"

"Neden hyung?"

"Ailen ilerideki bahçede mi? "

Minik beden ayağa kalkıp bahçeye bakarken sevinçten zıplayarak "Evet!" diye bağırıyordu.

Oğullarının sesini duyan ikili sese doğru koşarak küçük meleklerini görmesiyle sarılıp, öperek ağlamaya başlamışlardı.

"Neredeydin sen oğlum? Ya başına bir şey gelseydi! "

"Çok korkuttun bizi! "

Telaşlanmış yüzlere bakıp gülerken ailesine büyük bir hevesle tanıştığı yeni adamı anlatmaya başlamıştı.

"Bir şey olmadı ama anne! Felix benimle oturdu! "

Sevimli konuşması ile arkasını dönüp çevresinde pembe güller açmış Sakura ağacını işaret ederken Felix'in orada olmamasıyla şaşırmıştı.

"Felix mi? Bu ağacın ismi Felix mi oğluşum?"

"Çok teşekkür ederiz Felix oğlumuza baktığın için! "

Kadın çocuğuna ayak uydurmaya çalışıp önündeki pembeliklere teşekkür ederken ikiside durumun garipliğinin farkındaydı.

Hyunjin ne kadar o gerçekti diye ısarar etsede ailesi ona inanmayıp oyunu devam ettiriyormuş gibi yapmıştı.

Gelen arama ile bahçenin girişine doğru giderken ikili bu zamanda açan, görkemli Sakura'nın berektli olacağını düşünüp bahçelerini genişletmeye çoktan karar vermişti bile.

Zamanında orada olamaması ve bolluğun anlamını taşıması onları güldürürken evlerine geçer geçmez kadın kucağında uyuyan çocuğu yatağına bırakmış ve genişeyecek olan bahçelerinin tasarımını çoktan yapmaya başlamışlardı.

&
Öncelikle Felix p3d00 değil ilerleyen zamanlarda da anlaşılır ama kendisi yaşlanmıyor.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim!!!

(Oy verir misiniz lütfeen)

(Oy verir misiniz lütfeen)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Unconditionally // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin