my brother's gamble ✔️

6.Bölüm

Merhaba,

Öncelikle tekrar etmek isterim ki

BU FİCTE

OLUMSUZ ÖRNEK VAR

CİNSELLİĞİN ALASI VAR

RAHATSIZ OLACAKSAN BULAŞMA

Keyifli okumalar dilerim...

-----

Jin'den

Jungkook bizi evinden kovduğunda sessizce eve gidip ayrı ayrı salonda ki koltuklara oturduğumuzda Namjoon göğüs hizasında kollarını birleştirip Hoseok'la benim aramda bakışlarını gezdirdi.

"Jungkook'unda dediği gibi neden beni kıskanıyorsunuz?" Ben tedirgince alt dudağımı dişlerken Hoseok'ta benim gibi endişeli ve tedirgindi ama benim aksime kelimeleri bir araya getirmeyi başardı.

"Yeterince açık değil mi Joon?"

"Açık olsa sormazdım Hoseok, şimdi açıkça söyleyin." Hoseok derin bir nefes aldı ve iki eli yanında yumruk şekilde ayağa kalkıp bağırarak konuştu; "Çünkü ikimizde senden hoşlanıyor aptal!" Namjoon sakince bana döndü; "Sende hem fikir misin Jin?" Kafamı sallayarak onayladım.

"Kelimeler güzelim, kelimeler."

"Evet Namjoon." Namjoon kafasını eğerek düşünmeye başladı.

"İkiniz sevgilisiniz farkında mısınız?" 

"Üçümüz sevgili olamaz mıyız? Hiç mi ihtimal vermiyorsun?" Hoseok ağlamaya hazırdı. Namjoon bir süre sessiz kaldığında Hoseok'un gözünden bir damla yaş aktığında Namjoon hızlıca kalkıp ellerinin Hoseok'un yüzüne sarıp göz yaşını sildi, sonra ellerini geri çekerek benim önüme geldi ve bir dizini yere koyarak boylarımızı eşitledi.

"Sen ne düşüyorsun Jin?" Benimde gözümden yaş aktığında cümlemin bitmesiyle benimde yaşımı sildi; "Ben senide çok seviyorum Joon. İkinizide çok seviyorum." Ellerini yüzümden çekerken bileklerini tuttum.

"Sarılamaz mıyız?" Göz yaşlarıma engel olamıyorken beni kendine çekti; "Gel güzelim." 

"Hoseok, sende gel bebeğim." Namjoon ayağa kalktığı sırada Hoseok'u da çağırdı ve her zaman ki ortamıza oturdu ama bu sefer bir fark vardı ki o da büyük bir farktı...

Ben sol bacağında Hoseok ise sağ bacağının üstünde oturuyordu. İkimizinde saçları arasına öpücük kondurup elini sırtlarımızda gezdirerek sakinleştirmeye çalışıyordu. 

Hoseok, telefonuna bildirim geldiği için telefonunu eline aldığında bir anda Namjoon'un omzundan başını çekip dikleşti ve çatık kaşları ile telefona bakarken bizim sormamıza kalmadan ayağa kalktı; "Taehyung ve Jimin bilgi odasınlar. Acil durum çabuk!" 

Silahlarımızı ve yedek mermilerimizi alarak evden çıktığımızda Yoongi'nin evinin önünde gördüğümüz arabayla Namjoon'nün sesi kulaklarımızı doldurdu; "Siktir." 

Jeon Jungkook'tan

Yoongi'nin evine bahçe kapısından girdiğimde gördüklerim ve duyduklarımda kanım dondu. 

Yoongi, yüzü kanlar içinde yerde hareketsizce sırtı bana dönük yatarken benim bile ağzıma alamayacağım küfürleri ederek hala vurmaya devam eden babasını görmeyide beklemiyordum. Vurmasını falan bekliyordum ama bu kadarını asla beklemiyordum.