my brother's gamble ✔️

8.Bölüm

Merhaba,

Bu fic içerisinde yer alan ilişkilerden ötürü fazla

ilgiye sahip değil, ancak zaten bunun farkında olarak

yazmaya başladım.

Ama şunu söylemem gerekiyor ki,

ilk kez üçlü yazdığım için aşırı zor geldi ve smutlarını üstü 

kapalı geçicem.. Cidden yazamıyorum çıkmıyor benden.

Bu ilk ve sondu ksmfrşf bir daha üçlü yok..

Diğer ficlerimde olduğu gibi normalden devam.

Umarım bu bölümden keyif alırsınız.

Keyifli okumalar dilerim..

----

Kim Taehyung'dan--

Artık saat geç olmuş, Jimin Yoongi'nin yanında uyurken biz Jungkook'la koltukta telefonlarımızda ilgileniyorduk. 

Ben daha çok video izlerken o sanırım işleri ile ilgileniyordu çünkü yüzünde çok ciddi bir ifade vardı. Merakıma yenik dünüş telefonuna bakmaya çalıştığımda bana döndü ve telefonunu rahat görebilmem için bana çevirdi.

"Oteli tadilata soktum ama ne yapılması gerektiğini seçemiyorum. Bu işlerden pek anlamam." 

Tasarımcısının gönderdiği resimlerin hepsini gösterdiğinde beyaz ve sanat eserleri ile süslenmiş olan resmi geri açtım;

"Bence buna biraz renk katsa çok güzel olur. Hem baktıkça yeni şeyler fark edebileceğin sanat eserleri hemde asla sıkılmayacağın renkler ile donatılmış olur." Kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra benim seçtiğim tasarımı "Tasarımcı Otel" olarak kayıtlı kişiye geri gönderip renk eklemesini söyledi.

"Jungkook."

"Efendim." Bakışlarını telefonunda çekip bana çevirdi

"Bu tasarımı yapan kişinin bir ismi yok mu?" 

"Vardır ama bana ne, işini yapsın gitsin." 

"Beni nasıl kaydettin?" Merakıma yenip düştüm..

Cevap vermeden telefon rehberine girdi ve hızlı aramalara girdi. 6 kişi vardı aramalarda ve bir isim anlam ifade etmedi sadece;

"Kedi surat" , "Civciv surat" , "İş çözücü" ,  "Göt kurtaran" , "Hain" , "Melek" 

Cidden bir mafyadan böyle şeyler asla beklemezdim.. İçinden ne çıkacak senin.

"Hain kim?" 

"Namjoon, geldi arkadaşlarımı çaldı puşt. Şimdide sevgili oldular daha da az görürüm artık." 

"Niye az göresinde ki?" Hadi ama ya der gibi baktı ve anlamadığım için açıklama kararı aldı;

"Sence Namjoon onları yataktan kolay çıkarır mı?" Geri çekilip bakışlarımı farklı yöne çevirirken ellerimi çarplazlayıp salladım.

"Sus, sus, sus. Bunu düşünmek istemiyorum." Kıkırdadayarak telefonunu kapatıp yanına bıraktı.

"Yat hadi, saat geç oldu." Ayağa kalkıp yatağa baktıktan sonra Jungkook'a dönüp kolundan çekiştirdim.

"Koltukta uyursan her yerin tutulur. Beraber yatalım." Tek kaşını kaldırdı; "Emin misin? Benim için burada yatmak sorun olma-" Koluna biraz daha asılık sözünü böldüm; "Gel hadi, gel."