Haitaniler ve Kawatalar yavaşça eve doğru yürüyorlardı... Yağmur hafifçe çiselemeye başlayınca Nahoya gene dırdırlanmaya başladı.
Nahoya: ALIN İŞTE AMK DEDİM BEN SANA O KADAR GİDELİM ŞEMSİYE ALALIM DİYE YOK DİNLEMİYORSUN Kİ BENİ AMK.
Souya: Abi sakin zaten eve az kaldı.
Ran: Ah hadi ama Nahoya... Hem.. yağmurda biraz ıslanmak güzel olabilir~
Nahoya: HAYIR BU İĞRENÇ BİRŞEY! SAÇIMIN ISLANMASINI İSTEMİYORUM!!
Rindou: Biraz tadını çıkarmayı dene Nahoya...
.
.
.
.
.Nahoya: AMINA KOYAYIM SİZİN EV NERDE LAN?!
Ran: BEKLE LAN YÜRÜYOZ İŞTE AMCIK!
Souya: Yeter artık başım şişti.
Yağmur azda olsa şiddetlenmeye başlamıştı. Bu yüzden Nahoya daha çok sinir olmaya ve diğerlerinin başını bu konuda daha da yemeye başladı. Diğerleri ne kadar Nahoya'yı takmasada bu durum onların canını sıkıyordu.
Rindou etrafına baktı, üniforma gömleğini çıkardı ve Souya'nın yanına yaklaştı.
Rindou gömleğini bir şemsiye niyetiyle kullanmaya ve Souya'yı yağmurdan korumaya başladı.
Souya: Ha?.. Rindou... Ama sen-
Rindou: Boşver. Ben kolay kolay hasta olmam.
Ran: Aman aman... Ben görcem seni 1 ay so-
Rindou: ABİ Bİ' SUS.
Souya istemsiz bir şekilde kıkırdadı ve yoluna devam etti.
.
.
.
.
.Bir süre sonra eve geldiklerinde Nahoya hızlıca kalorifer peteğinin yanına gitti ve ellerini peteğin üstüne iyice dayadı.
Nahoya: OHHH BAS BAS BAS
Ran: Elini yakma lan.
Rindou kıkırdadı ve Souya'ya döndü.
Rindou: Odama gidelimmi? Balkonu var, belki biraz hava alırız.
Souya: Uh... Peki? Fena olmaz sanırım...
Rindou gülümsedi ve Souya'ya yolu gösterdi. Souya ve Rindou balkona çıktılar. Rindou küçük bir tabureye, Souya ise yerdeki minderlerden birine oturdu. Balkonda 2-3 tane saksı, kirli bir küllük ve yerde boş alkol şişeleri vardı. Souya etrafa bakınırken boş alkol şişeleri dikkatini çekti ve Rindou'ya döndü.
Souya: Bunlar ne?
Souya işaret parmağıyla şişeleri gösterdi ve tek kaşını kaldırdı. Rindou'nun bir an gözleri büyüdü çünkü Souya'nın o şişeleri fark etçeğini hiç düşünmemişti. Bu biraz aptalcaydı, evet. Rindou derin bir iç çekti ve yere doğru baktı.
Rindou: Ara sıra uyuyamadığım zaman içerim... kafa dağıtmak için yani... çok ciddi değil...
Souya: Ran'ın bundan haberi varmı? Kızmıyor mu sana?
Rindou: İlk başta çok kızdı... ama artık alıştığımı görünce beni akışına bıraktı... artık bu balkonda ne halt yersem yiyim hiçbir şeyime karışmıyor.
Souya: Hmm... anladım... ama genede çok içme. Karaciğerin ve miden için çok zararlı.
Rindou küçük bir kahkaha attı.
Rindou: Sen nasıl istersen... küçük prens...
Souya: Mavişim'den sonra bumu çıktı başıma benim?
Rindou: Evet. Sanırım öyle oludu~
Souya hafifçe gülümsedi. Rindou çakmağını çıkardı ve kalp şeklindeki sigaralarından birini yaktı. Souya pörtlek gözleriyle hala Rindou'yu izliyordu.
Souya: Çok yaşamazsın oğlum sen.
Rindou: Onun için uğraşıyorum ya?
Rindou kıkırdadı ve sigarasının dumanını Souya'nın suratına püskürdü. Souya'nın gözleri pörtledi ve hemen dumanı silmek için kollarıyla dumanı uzaklaştırmaya çalıştı.
Souya: Pislik herif!
Rindou: Haha! Yakaladım seni!!
Souya kaşlarını çattı ve somurttu. Souya gökyüzüne baktı. Yıldızlar net bir şekilde gözüküyordu ve ay Hilal evresindeydi. Ay her zaman gecenin parlatıcısı olmuştur, ama Ay tek başına parlamaz. Ay'ın parlamak için Güneşe ihtiyacı vardır. Souya bir anlığına gökyüzüne bakarken düşüncelere daldı. Gökyüzünde aniden havai fişekler patlamaya başladı. Rindou ve Souya'nın ilgisi artık tamamen gökyüzündeydi. Her renkten Havai fişek gökyüzünde patlayıp duruyordu. İzlemesi çok zevkliydi.
Rindou: Vay be... görüyor musun Souya?.. Mavi olan sana benziyor...
Souya: Ne zaman mavi çıksa arkasından sarı geliyor... çok tatlı...
Rindou ve Souya havai fişeklerin görüntüsünde kaybolurlar ve fark etmeden yavaşça birbirlerine yaklaşırlar...
.
.
.
.
.Yıllar sonra tiktok hesabı açtım :D
https://www.tiktok.com/@ours_blood_garden83?_t=8jdZUnWOi4z&_r=1
Hesabın urlsi bu. Canım sıkıldıkça yaptığım editleri ve çizimlerimi paylaşıyorum. İster bakın ister siktir edin.
Biyoloji yapamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans-Rinsou
Random@LTFTF_GALAS adlı hesabıma ulaşamadığımdan dolayı buradan bu seriyi devam ettiriyorum. iyi okumalar! ^^