Bölüm 4 : Bir aymı ?

24 1 1
                                    

Yukarıya çıktıklarında ses tekrar kesildi. Ve önlerinde gizemli bir oda vardı. Odaya giren masalarda yine bir fotoğraf vardı Fotoğrafta Burak ve Mert'in resmi ve yanındaki eski komşular Ahmet amcanın resmi vardı ama komşuları Ahmet bey 10 yıl önce ölmüştü. Burak ve Mert 16 yaşındaydı bu fotoğraf Burak ile Mert'in 6 yaşındaki genç hali gibide durmuyordu Burak korkarak sordu "bu nasıl olabilir Ahmet amca 10 yıl önce vefat etti" dedi. Burak'ın korku dolu sorusuna Mert, sakin bir ses tonuyla cevap verdi: "Evet, öldü. Bu fotoğrafın nasıl burada olduğunu ve neden bizimle birlikte olduğumuzu destekliyoruz."

Odayı daha detaylı incelediklerinde, masalardaki fotoğrafın yanı sıra eski eşyaların ve anıların bulunduğu başka nesneler de gördüler. Odanın köşesinde eski bir sandık içinde tozlu günlükler ve unutulmuş mektuplar bulunuyordu.

Burak ve Mert, olayların geçmişiyle bugün arasında bir geçiş noktası olduğunu fark ettiler. Fotoğraflar ve eşyalar, kasabanın yaşadığı anıları canlandırdığı gibi gösteriyordu. Ancak bu olağan dışı durum, kasabanın gizemini daha da derinleştiriyordu.

Aniden Mert'in telefonunu çalan Mert'in babasıydı Mert "alo" dedi. Mert'in babası "Burak'ta yanında mı dedi . Mert "evet dedi. Mert'in babası "1 aydan beri neredesiniz . Size ulaşmaya çalıştık, polislere haber verdik sizi defalarca aradık" Mert, babasına şatodan bahsetmeye karar vermedi. Onun yerine, "Baba, biraz kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı. Bu süre zarfında sadece arkadaşlarımızla vakit geçirdik, biraz kasabadan uzaklaştık. Ama şimdi buradayız ve her şey yolunda," dedi. 

Mert'in babası, Mert'in açıklamalarına pek de inanmamış gibi bir ifadeyle ona bakarak, "Bir ay boyunca hiç haber vermeden kayboluyorsunuz ve sadece 'kafa dağıtmak için' miydiniz? Anlamıyorum, Mert. Bu kadar endişelendik, neden hiç aramadınız?" dedi, hafif bir kızgınlık tonuyla Mert, bir an tereddüt etti, sonra "Baba, kasabanın dışında biraz zaman geçirmeye karar verdik. Aklımızı biraz dağıtmak istedik, ama haber vermedik, evet. Size ve anneme düşünmeden kaybolduğumuz için özür dileriz. Şimdi buradayız ve her şey yolunda," dedi.

Babası, hala soru işaretleriyle dolu gözlerle Mert'e bakarak, "Daha fazla detay vermek ister misin yoksa aile toplantısında mı konuşalım?" dedi.

Mert, hafif bir gülümsemeyle, "Baba, şu an için detaylara girmek istemem. Sadece biraz zaman geçirmek istedik, hepsi bu. Aile toplantısında daha fazla konuşabiliriz," dedi.

Babası, bir süre daha düşündü, sonra "Peki, aile toplantısında konuşuruz. Ama bir daha böyle bir şey yapma, anladın mı?" dedi.

Mert, başını sallayarak, "Anladım, baba. Bir daha olmayacak," dedi. Ve telefonu kapattı 

Bu sırada Burak da sessizce dinliyordu ve her şeyin normale döndüğünü görmek için bir an iç geçirdi. Aileleriyle toplantıya geçmek, yaşadıkları gizemli olayı anlatma zorunluluğundan kaçınmalarına yardımcı olacaktı.

Gizemli kasaba 1Where stories live. Discover now