5.BÖLÜM-TESADÜF

1.1K 118 421
                                    

İyi okumalar dilerim...

Ece'den...

Hayat tesadüflerle doludur,bazen bize imkansız gelen şeyler bile hayatta bir tesadüfle çıkar karşımıza. Tesadüfler bazen can acıtır,bazen ise sevindirir.

Ben ise şuan sevindiğimi mi yoksa canımın acıdığını mı anlayamıyordum. Yıllar sonra ilk kez onunla karşılaşmıştım,aradan tam tamına 20 yıl geçmişti. Hiç değişmemişti. Hala aynı Aras'tı. Yeşil gözleri tahminimce uykusuzluktan kızarmıştı,kahverengi dağınık saçları hafif nemliydi ve... Ben niye şuan bunları düşünüyordum? Kendine gel Ece. İçimde bir duygu karmaşası vardı ama ne kadar şokta olsamda duygularımı şuan bir kenara bırakıp mantığımı devreye sokmalıydım.

Aras o sırada bana silahını kaldırdı.

Emniyeti açmamıştı ki açsa bile beni vurmazdı,vuramazdı.

Tekrar göz göze geldiğimizde,ne düşündüğünü anlamaya çalıştım ama duygularını o kadar iyi gizliyordu ki... Ama ben yinede anlardım,onu tanımıştım.

Bir andan nişanını almış silahını bana doğrulturken,bir yandanda konuşmaya başladı.

"Ece? Bu sen değilsin dimi?" dedi hem sesinde hemde gözlerinde her ne kadar duygularını gizlemeye çalıştığını görsemde, gözlerinde hem şaşkınlık hemde kırgınlık olduğu çok belliydi. Birde özlem... Başkası olsa anlamazdı gözlerindeki duyguyu ama ben anlamıştım. Onunla 3,4 Ay geçirmem bile Aras'ı tanımam için yeterli olmuştu,her ne kadar çocuk olsamda.

Düşüncelerimi kenara bırakıp harekete geçmeliydim. Polislerin kameradan adresi bulcaklarını biliyordum sadece biraz daha kan dökmek için beni bulmalarına izin vermiştim ama şuan pek de kan dökemeyecektim çünkü şuan aklım çok yerinde değildi. Kafamdan son bir kez ne yapacağımı tekrar kesinleştirdiğimde harekte geçtim. Elim belimde ki silaha gitti ve yavaşça kavradım.

"Ben,Ece değilim!" diye bağırdım ve elimdeki silahı hızla ona kaldırdığımda hemen nişan almıştım. Silah sesi depoda yankılandığında kurşun Aras'a isabet etmişti. Silahı elini sıyırsın ve elinde ki silah düşsün diye ateşlemiştim. Ve öylede olmuştu. Düşüncelerimi kenara bırakarak hemen motoruma yöneldim. Aras sadece bir kaç adım gerilemişti ama elinden akan kan ve dişlerini sıkması canının acıdığını gösteriyordu. Bana o an öyle bir baktı ki... Ne kadar oyun yaptığını bilsemde bakışı tuhaf hissettirmişti.Silah sesini duyan dışarıda ki diğer polisler,her ne kadar durumu merak etsede, tahminimce Aras onlara girin emri vermediği için içeri giremiyorlardı. Aras bana kırgınlık ile bakarken dudaklarından bir cümle döküldü.

"Sen Ece değilsin,olamazsın." Dedi

Beni manipüle etmeye çalışıyordu,benimle oyun oynuyordu.Ama ne yalan söyleyeyim güzel oyunculuğu varmış.Geçmişte yaşanmış şeyler olabilir fakat hemen bana duvarlarını indirmezdi Aras. Burdan anlamıştım rol yaptığını.

Daha fazla oyalanmamak için hemen bacağımı motorumun üstüne attım ve motoru çalıştırdım. Aras bana hala ifadesiz tuttuğu ama aynı zamanda kırgın olan yüzüyle bakıyordu. Polislerin deponun etrafını saracağını bildiğim için gizli bir çıkış yapmıştım.

Motoruma bindiğimde arkama daha bakmadan gizli çıkışa doğru yol aldım ve takip edilmediğime emin olduktan sonra evime doğru ilerledim

♣️

Yazar'dan...

Aras yaşadığı şoktan dolayı kendine gelememişti ve Ece'yi elinden kaçırmıştı. Hala gördüğü şeyler imkansız geliyordu. O Ece olamazdı. Ama ona çok benziyordu. Ve her ne kadar aralarında mesafe olsada Aras, Ece'nin kendi adını mırıldandığını dudaklarını okuyarak anlamıştı. Birde nerde görse tanıyacağı o yeşil gözlerinden tanımıştı onu. Ve bakışlarında gizlemeye çalıştığı olan o duygudan. Şaşkınlık,Merak ve Özlem... Ece'yi çok iyi tanıyordu.Aras, Ece ile geçirdiği her vakitte her ne kadar çocuk olsada nelere nasıl bir tepki verdiğini kazımıştı çocuk zihnine.

RUH KATİLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin