Jeon Jungkook, zombiler tarafından sıkıştırılmış bir hâlde ölmeyi beklerken, kurtarıcısının da zombi olacağını hiç tahmin etmiyordu....
Zombie/ Taekook
#1-zombie 120923
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hi Gays
Oy sayısı çok düşük
Böyle yaparsanız yazma motivem düşüyor
Lütfen yıldıza basmayı unutmayın
İşten geç saatte çıkmama ve çok yorgun olmama rağmen bölüm yazıyorsam, emeğimin hakkını vermenizi istemem çok normal
*
Sigara dumanı arabanın içinde sis misali yayıldığında genç adam dudaklarına tekrar sigarasını yaklaştırdı. Sert bir şekilde içine çekerek yanağında ki gamzelerini gözler önüne serdi. Kahkülleri de tel tel alnına düşmüş, dudakları hala öpüşmenin verdiği mayışık hisle kıpkırmızıydı. Yanında ise ona arada sırada küçük bakışlar atan yarı ölü beden vardı. Bomboş yolda arabasıyla ilerliyor, Jungkook'un sigara içişi yüzünden tekrar karnında kelebeklenmeler hissediyordu. Kesinlikle çok fena biriydi ve baş edilmesi oldukça zordu. Nefesini kesiyordu âdeta. Her hareketi öyle hoşuna gidiyordu ki sürekli kucağında tutmak istiyor, boynuna küçük öpücükler bırakarak bronz tenine kendi izlerini mühürlemek istiyordu. Jungkook çok güzeldi. Aynı zamanda güzelliğinde ayrı bir seksilik vardı. Asla çelimsiz biri değildi. Kaslı uylukları, belirgin pazuları keskin çene hattı kafasında canlanışı bile içini titretiyordu. Ciddi ciddi kendinden yaşça küçük çocuğun enayisi olmuştu.
"Taehyung ileride benzin istasyonu var. Orada duralım mı? İhtiyacımız olan bir kaç şey alırız hem" dedi Jungkook parmak ucuyla ileride ki benzinliği işaret ettiğinde. Taehyung ise bakışlarını benzin istasyonuna çevirip dudaklarını birbirine bastırdı. Bir yandan da çevresine bakınıyor, zombinin varlığını teyit etmeye çalışıyordu. Yanında Jungkook olduğu için oldukça temkinliydi.
"Sen arabadan inme. Ben kontrol edip geleceğim. Güvenli olduğuna emin olduğumda ise seni almaya gelirim." dedi arabayı sağa çektiğinde. Jungkook ise Taehyung'un dediğine kafasını sallayıp, ellerini dizlerinin üzerine koydu.
Taehyung arabadan inip çevresine dikkatli bir şekilde baktı. Kaşları çatılı gözleri ise kısılıydı. Gün yeni doğduğu için turuncu ışık benzin istasyonunun cephesine vuruyordu. Daha sonra adımları yavaş bir şekilde benzin istasyonun meydanını buldu. İçeriye doğru ilerlediğinde ise her yerin darmadağın olduğunu fark etti. Bütün eşyalar birbirine girmiş, yere doğru saçılmıştı. Aynı zamanda çoğu raf boştu. Bu benzinlik krizden dolayı soyulmuş, darmadağın edilmişti. Fakat çevrede bir zombiye rastlamamıştı. Zombiler acıktığından dolayı bu tarz yerleri terk etmiş, şehir içine doğru yol almışlardı tahminen. İçi biraz olsun rahatladı Taehyung'un. Ama yine de tedbirini elden bırakmadı. Her yeri didik didik inceledi. Benzin istasyonunun güvenliğinden emin olunca da tekrardan arabaya doğru ilerledi. Arabanın içinde olmasını beklediği Jungkook, elinde bir kağıtla yolun ortasında durduğunu görünce başından vurulmuşa döndü âdeta. Ve hızla adımlarını minik yıldızına doğru attı. Jungkook ise Taehyung'un aniden arkasından geldiğini fark etmemişti. Bu yüzden üzerinde bir gölge hissedince istemsizce küçük bir çığlık attı. Taehyung ise Jungkook'un bu kadar ulu orta yerde savunmasız bir şekilde durmasına daha çok sinirlendi.
