Jeon Jungkook, zombiler tarafından sıkıştırılmış bir hâlde ölmeyi beklerken, kurtarıcısının da zombi olacağını hiç tahmin etmiyordu....
Zombie/ Taekook
#1-zombie 120923
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hi Gays
Çok güzel ve ekşınlı bir bölümle geldim
Yorum ve oylarınızı bekliyorum 🥳
*
Parçalı bulutlu hava hafiften ayazını estirdiğinde ıssızlık yalnız bir yaprak misali savruldu. Sabah ışıklarını asfaltın kirli zeminine vurup, turuncu bir hava ile buğuladı. Genç adam biraz kendini mayışık hissediyordu. Uykunun verdiğiyle kirpikleri elmacık kemikleriyle buluşmak için ağırlık bırakıyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp, boşta olan eliyle yüzünü okşadı. Daha sonra elini yavaşça ensesine doğru kaydırıp, ense kökünde ki saçları parmak uçlarıyla masaj yapar gibi okşadı. Bütün geceyi yürüyerek geçirdiği için oldukça yorgundu. Bu yüzden istasyonda ki adımları tökezli ilerliyordu. Taehyung ise dışarıda araba için benzin çıkarmakla meşguldü. Kendilerine yetecek kadar yakıt depoluyordu. Kendisi de içerde gerekli şeyleri topluyor, arabanın bagajına bırakıyordu. Sessiz ve sakin bir ortamdı.
Daha sonra gözlerine bir ceket ilişti. Bu ceket kasanın arkasında ki sandalyeye asılıydı. İlgisini çekip kasaya doğru ilerlediğinde, her adımı tok bir ses bırakıyor ortamda gerici bir hissiyat bırakıyordu. Fakat bunu umursamadı. Sandalyeye yaslı ceketi avuçları arasına alıp, şekline baktı. Ceket yakalı naylon bir yapıdaydı. Siyah bir rengi vardı. Ve fermuara sahipti. Jungkook ise fermuarını birleştirip, yakasına kadar kapattığında aklına dolan fikirle dudaklarını birbirine bastırdı. Anında yanağında ki çukurlar meydana serildi. Gözlerini marketin camına çevirip, Taehyung'a baktığında ise aklı tamamen ölü bedenin boynunda ki damarlanmaları kapatmakla ilgili düşüncelerle dolmuştu.
Rafın üzerine koyduğu içi dolu poşetle marketten dışarıya çıkıp, Taehyung'a doğru ilerledi. Taehyung hala yakıt depolamakla ilgileniyordu. Bu yüzden Jungkook'un geldiğini fark etmemişti.
"Taehyung" dedi cılız ses tonuyla. Anında Taehyung'un bakışlarını üzerine çekti.
"Efendim güzelim." dedi Taehyung, arabaya yaslanarak. Hemen önünde bıcır bıcır kendisine bakan minik yıldızı oldukça tatlı görünüyordu. Bu yüzden yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştiremeden edemedi. Yanaklarını öpesi vardı.
Jungkook ise ilk elinde ki poşeti yere koydu. Daha sonra diğer elinde ki ceketi iki eliyle tutup, Taehyung'a doğru uzattı.
"Bunu giy, eğer askerlerle karşılaşırsak senin özel hasta olduğunu fark etmesinler" dedi yüzüne yerleştirdiği tatlı gülümsemesiyle. Taehyung ise minik yıldızının elinde ki ceketi alıp, üzerine geçirdi. Eteklerinden tutup düzeltmeye çalıştığında ise Jungkook ondan önce davranmış, Taehyung'un ellerinin üzerine ellerini koyarak, fermuarlı parmak uçları arasına almıştı. Daha sonra ayak parmak uçlarının üzerinde kalkarak, fermuarı boğazına kadar çekti. Kendisi de fermuar ile yükseliyor, bedenini Taehyung'a yaslıyordu. Taehyung ise ani yakınlıkla boşta olan elini minik yıldızının beline yaslayıp, kendine doğru bastırdı. Ve bunu yaptığı gibi burunları birbirine sürtündü.
