Sihirli Orman'a yaptığım ziyaretin üstünden biraz zaman geçti.O süre zarfında artık endişeler azaldı herkes kendi işine döndü.Küçük periler dışarda oyunlar oynuyor, kahkahalar eşliğinde sohbet ediyorlardı. Bense her zaman ki gibi odamda oturmuş biraz kitap okuyordum.Boş zamanlarımda Periler Diyarı'nda yazılan hikayeleri okumak bana büyük zevk veriyordu.Aklım hâlâ babamdaydı artık bir haber gelsin istiyordum ama bu haberin üzücü olma ihtimali benim deliler gibi korkmama sebep oluyordu. Derken kapım çaldı ve içeri şövalyeler den biri girdi.Bu şövalyeyi önceden gördüğümü hatırlamıyordum. İri yarıydı ve üstünde bizim krallığımıza ait olan bir zırh vardı. "Majasterileri,kraliçemiz sizinle önemli bir konu konuşmak için sizi aşağıya bekliyor. " Dedi. Annem bazen gereksiz konular veya telaş edilmicek şeyler için bile beni çağırabiliyor,bundan dolayı pek telaşlanmadım.Şövalye odadan çıktıktan sonra annemin yanına karanlık koridorlardan geçerek indim.Nedense burası hep içimi karartıyordu.Annemin yanına vardığımda ağladığını ve elinde bir zarf tuttuğunu gördüm.O an kalbimde bazı yıkımlar olduğunu, bu mektubun babamdan gelmiş olma ihtimali olduğunu bilmek beni içten içe yok etmeye başladığını hissettim . Hemen annemin yanına koştum.Mektubu elinden aldım ve gördüklerim beni maalesef ki yanıltmamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Periler Diyarı
FantasyBu kitap Peri Alis'in iyisiyle kötüsüyle yaşadığı hayatı anlatıyor 🌼