Bölüm1 (devamı)

38 4 6
                                    

                                                                         ★ 

Ağlamaya hazır bir gözle Denize baktım. Ağlamamak için konuyu değiştirdim.

''Ben kahvaltı hazırlayayım '' dedim. Güldü , ''Sağ ol küçük hanım. Kahvaltı hazır olunca çağırırsın.''

Aşağı kata, mutfağa indim. Buzdolabından dört yumurta çıkarttım ve  Bir omlet hazırladım,   Güzel bir kahvaltı sofrası  kahvaltı hazırlamaya gayret göstermiştim.  Bu kahvaltı hem Deniz'in hem de benim  yeni evimizde yaptığımız ilk kahvaltımızdı. Dolapta çok bir kahvaltılık malzemesi yoktu, şu anlık. Henüz alışveriş yapmak için vakit yoktu sanırım. 

Telefonu elime aldım ve saate baktım, öğlene yaklaşıyordu. Daha günün başında sayılırdık. Yapılması gereken çok bir işimiz yoktu. Mutfakta ve birkaç odada yerleşmesi gereken koliler kalmıştı. Bugün bitirirdik. Akşam,  hava karardıktan sonra dışarıya çıkmayı planlıyordum. Burada hiçbir yer bilmesem de öğrenmek çok zor olmazdı benim için. 

Kahvaltı hazırdı, tek eksik abimdi. Deniz'e seslenip aşağıya gelmesini ve kahvaltının hazır olduğunu söyledim. Kahvaltı masasına oturduk. Denizle sohbet ederek kahvaltımızı yapmaya başladık.

''Bugün ne yapmayı planlıyorsun? Oturup kalmazsın herhalde evde. Dışarıya çık bir hava al istersen.''

''Birkaç koli kaldı yerleşecek onları halledeyim çıkarım. Hem  hava kararsın, millet azalsın biraz. Biliyorsun kalabalık sevmiyorum.''

''Sevmediğini biliyorum da okulda aynı olacak. Okulda da ben kalabalık sevmiyorum gitmeyeceğim diyecek halin yok sonuçta.''

'' Haklısın, evet ama işte.. ''

sözümü kesip , '' Neyse bunların şuanda bir önemi yok. Senin okul için her şeyin hazır değil mi?

kafamı sallayıp cevapladım . ''Evet hazır, annem hazırlamış her şeyi.'' 

''İyi öyleyse bana sadece seni götürmek kalıyor o zaman'' dedi gülümseyerek.  Aynı şekilde gülümseyerek ,'' evet öyle'' dedim.

Normal bir şekilde konuşmaya devam ederken üst kattan gelen yürüme sesleriyle kafamızı kaldırdık. Gelen kişi babamın asistanıydı. Yanımıza gelip, hem Deniz'e hem de bana bakarak;
'' Afiyet olsun efendim" dedi ve kafasını bana doğru çevirdi.
"Sima Hanım, Musa Bey ve Simge Hanım sizi çalışma odasında bekliyorlar."

Gerilmiştim. Acaba benimle ne konuşacaklardı?
"Tamamdır. Ben uğrarım yanlarına, Teşekkürler" dedim.  Kafasını  hafifçe öne doğru salladı ve üst kata tekrardan çıktı. Deniz'e,

''Ben bir bakıp geleyim'' diyerek haber verdim.

''Tamamdır güzelim. Ben buraları hallederim '' dedi. 

Kafamı sallayıp masadan kalktım ve merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenlerden çıkarken aklımda tekrardan sorular oluştu. Durduk yere neden çağırmışlardı? Ne konuşacaklardı? Hal hatır soracaklarını sanmıyordum. Öyle olsaydı bunu biz küçükken yaparlardı. Büyük ihtimalle bir şey için uyaracak veya hatırlatacaklardır.

  Kırıkkale'deki evimiz kadar olmasa da bu evde  oldukça genişti. Üst katta Deniz'in, benim ve annemlerin yatak odaları vardı. Ekstra olaraktan da babamın ve annemin ayrı olarak çalışma odaları vardı.  Alt katta iki tane oturma odası, iki tane misafir odası, mutfak ve her katta bulunan lavabolar vardı.  Misafir odaları oturma odalarına göre biraz daha arka tarafta kalıyordu. Birde en alt kat olan bir kaç çalışanın odaları var.  Oraya hiç inmedim zaten merakta etmiyordum. Oranın nasıl olduğuna dair bir fikrim yoktu. en üst katta, babamın çalışma odası benim odamın hemen karşısındaydı.

Babamın çalışma odasının kapısında bir kaç saniye bekledikten, kendimi hazırladıktan sonra kapıyı tıkladım. İçeriden annemin sesi geldi.

''Gelebilirsin tatlım'' demişti.

Kapıyı açtım, içeriye adımımı attım. Ve hemen '' beni çağırmışsınız'' dedim. Gülümseyerek yanıtladı annem '' Evet okula gidişinle ilgili konuşacaktık'' dedi.

Yüzümde şaşkın bir ifadeyle baktım, ve ''Nasıl yani?'' Diye sordum.

Babam,  ''Sana özel şoför ayarladık onunla gidip geleceksin okula '' diyerek araya girdi . Ve sözüne, '' Yarın ilk günün, biz bırakırız öğretmenlerinle bir konuşuruz . Onun dışında şoförle gidip gelirsin.'' diyerek devam etmişti.  ''Ama yarın beni abim götürecekti'' dedim başım önde bir şekilde. O sırada bilgisayara bakıyordu kafasını hafif bir şekilde kaldırıp bana baktı. 

''Ne dedin?'' dedi.

 Gözlerimi kapattım ve inkar etmemeye karar verdim. 

''Bir şey demedim baba. Teşekkür ederim beni düşünmüşsünüz'' dedim hafiften gülümseyerek. 

Annem şaşırmış bir şekilde baktı. Yüzünde gereksiz bir hayal kırıklığına uğramışlık ifadesi vardı. Hem anneme hem de babama bakarak ''izniniz olursa çıkabilir miyim?'' dedim alaycı bir ses tonuyla. Annem sadece kafasını salladı. Düşündüğüm gibi hal hatır sormak için çağırmamışlardı. Her zamanki gibi kendi aldıkları kararı duymak için yanlarındaydım. 

Başka bir şey demeden çıktım odadan. Biraz ilerledikten sonra merdivenlerin başına gelip Deniz'e seslendim. ''Deniz, aşağıda mısın?'' 

''Evet,  gel mutfaktayım.'' diyerek cevap verdiğini duyduğumda hemen indim aşağıya. Mutfak merdivenlerin karşısında olduğundan Deniz beni hemen gördü ve, '' Kahve ister misin?'' diye sordu gülümseyerek. ''Çok iyi olur'' dedim ve mutfağın tezgahına yaslandım. Deniz kahveyi yaparken, ''Ne dediler? '' diye sordu. 

''Şoför ayarlamışlar benim için, okula o şoförle gidip gelecekmişim. Ama yarın onlar götüreceklermiş.'' diyerek cevapladım. Duraksadı ve bir süreliğine gözlerini kapattı. 

''Ne güzel'' diyerek yanıtladı. Yüzündeki gülümseme gitmiş gibiydi. Deniz bunu söylerken kahvelerimizi hazırlamıştı. Sözüne,

''Kahvelerden sonra kalan işlerimizi tamamlayalım, çok bir şey kalmadı zaten. Sonra da dışarı çıkarsın istersen '' diyerek devam etmişti.  Kafamı hafifçe sallayarak ''olur hallederiz'' dedim  
 

                                                                               ★

YILDIZLARA BAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin