Barmen || Bachisagi

-5-

Bir sonraki gün Bachira ilk defa erken kalkmıştı. Ancak yinede yanında kimse yoktu.

Üzerinde pijamaları vardı ancak giyindiğini hatırlamıyordu. Ayrıca çok kötü ağrı hissediyordu.

Yavaşça yataktan kalktı ve tişörtünü kaldırarak vücuduna baktı. Her yerinde morluklar vardı. "Hassiktir."

Dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu. Kimle ne yaptığını bile hatırlamıyordu.

Kendi odasındaydı. Ve bu aklına tek bir kişiyi getiriyordu. "Sikeyim, dün gece Rin'le mi yattım?"

Tişörtünü kapattı ve banyoya gitti hızlıca. Kıyafetlerini çıkartıp duşa girdi. Kendini pismiş gibi hissediyordu. Gece bir şeyler olmuştu ancak ne olduğunu bile hatırlamıyordu.

Gözünden bir yaş düştü Bachira'nın. Ancak bunun duş başlığından gelen su mu yoksa gözlerinden gelen yaş mı olduğunu anlayamadı.

Elini yumruk yaptı ve duvara vurdu hafifçe. Diğer elini ise yüzüne koymuş ne yaptığını sorguluyordu.

"İsagi'ye ne diyeceğim ben?"

---

Sabaha boynunun ağrısıyla gözünü açmıştı Rin. Yatakta oturarak uyumuştu. Büyük başarı.

Etrafına bakındı ve kendi odasında olmadığını fark etti. Gözünü daha yeni yeni açtığı için anlayamıyordu neresi olduğunu.
"Neredeyim lan ben?"

Daha sonrasında odanın kapısı açılmasıyla korkmuştu Rin. Ancak içeri girenin tanıdık olduğunu görünce rahatladı.

"Aaa uyandın mı? Günaydın." Hiori ona tatlı gülümsemesiyle bakıyordu. Elinde yemek tabağı vardı.

"Günaydında neden senin odandayım?" Hiori duyduğu soruyla kızarmıştı. Tabağı Rin'in önündeki masaya koyup yanına oturmuştu. Ona şaşkın şaşkın bakan Rin'i görmezden gelmeye çalışarak konuştu sonra.

"Şey, dün gece dizimde uyudun bende uykunu bozmak istemedim." Çok güzel ve tatlı uyuyordun, bende bu mükemmelikten mahrum kalmak istemedim.

Gülümsedi aldığı cevapla Rin. "Haa, yinede uyandırabilirdin. Seni rahatsız etmişimdir." Keşke uyandırsaydın Bachira'mla yatmış olurdum seninle değil.

"Hayır, etmedin." Hiori dahada kızardığında Rin önünde duran yemeğe döndü. "Yemek ne için?"

"Çok geç uyandın, uyandığında yemek kalmaz diye düşündüm. Bende yemek aldım sana."

Rin arkadaşının düşünceliğini çok seviyordu. Hiori küçüklükten beri arkadaşıydı. Kardeş gibi büyümüşlerdi. Bu zamana kadar da hiçbir tersliğini görmemişti kendisine karşı.

"Teşekkür ederim."

Rin yemeği yemeye başladığında Hiori onu izlemekle yetiniyordu sadece. Tabi ona baktığını fark etmişti Rin. Bu yüzden yemeyi bırakıp sordu Hiori'ye.

"Sen yemek yedin mi?" Hiori kendisini fark ettiğini anladığında mahçup olmuştu. Kafasını hayır anlamında salladı. Yemeğe baktığımı düşünüyor herhalde.

"Yemek istediğin bir şey var mı?" Rin'in sorusuna cevap alamadığında yemeye devam etti.

Çatalına aldığı son patates kızartmasını ağzına atacakken Hiori, "Patates kızartmasından yiyebilirim aslında." demişti. Rin'de sırıtarak patatesi ağzına aldı.

"Neyse boşver zaten canım istemiyor-"

Hiori sesini kesen dudaklarla büyük bir şok yaşamıştı. Rin diliyle ağzındaki patatesi Hiori'nin ağzına itip geri çekilmişti.

"Üzgünüm duymamışım, anca böyle verebildim."

Hiori o anda hiçbir şeyi duymuyordu. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Umarım Rin bu sesleri duymuyordur.

Hiori şoktan ağzını bile açamazken Rin yemeğini yemeye devam ediyordu rahatça. Hiçbir şey olmamış gibi. Sevmiyorsan neden bunu yaptın?

Ağzındaki yutmuştu hızlıca. Şokunu atlattığında Rin'de yemeğini bitirmişti. Tam tabağı alıp götürecekken kapı çaldı. "Kim bu?"

Kapı o kadar hızlı çalınıyordu ki Hiori'nin içinde kötü hisler oluşturmuştu.

Hızlıca kapıya gidip baktı ve gördüğü kişiyle tırstı. "Sae-kun?"

Sae Hiori'ye gülümseyip selam vermiş ve Rin'e döndüğündeyse sinirli bakışlarını takınmıştı tekrar.

Rin'de abisine aynı şekilde bakıyordu. "Niye geldin sen?"

"Sus çok konuşma." Sae hızlıca Rin'in yanına oturmuştu. Hiori'de kapıyı kapayıp yere oturdu onları dinlemek adına.

"Dün gece neredeydin sen?"

"Hiori'yle uyumuşum. Niye ki?"

Sae anlamazca ikiliye bakmış ve gözleriyle sorgulamıştı. "Valla öyle bir şey yok."

Sae içten içe üzülmüştü Rin'in hemen reddettiğini duyunca. Oysa o Hiori ile birlikte olmasını istiyordu. Kardeşi ancak Hiori'yle beraberken mutlu olabilirdi.

Zaten Hiori'nin ondan hoşlandığını biliyordu.

"Dün gece İsagi'nin Bachira'yı sizin odaya taşıdığını gördüm."

Rin'in gözleri şokla açılmıştı. Yumruklarını sıktı. "Başka bir şey gördün mü?"

Sae hayır anlamında kafasını iki yana salladı. Rin'in yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Tek yumruğunu duvara vurdu. "Niye salmıyor sevgilimi şu orospu çocuğu."

Yine başladık diye içinden geçirdi Hiori. Yine sinir krizi geçiriyordu.

Sae bile Rin'in bu halinden korkuyordu bazen. Kardeşinin böyle biri olmadığını biliyordu.

Konu takıntı yaptığı kişiye gelince işler çığırından çıkıyordu.

Rin tam kalkıp İsagi'yi bulmaya giderken Hiori arkasından sarıldı hızla. "Bıraksana lan. Geberteceğim onu."

Rin'in sinirden gözleri dönmüştü. Ancak Hiori'nin ağlamaklı sesini duyduğunda kendine geldi Rin.

"N-niye ağlıyorsun?" Rin arkasına döndü sakince. Hiori bırakmıştı onu. Elleriyle göz yaşlarını silmeye çalışıyordu. Ebeveyninden azar işitmiş çocuk gibi görünüyordu.

"Neden böyle yapıyorsun Rin? Neden sinirlendiğinde bizi unutuyorsun, beni unutuyorsun?"

Rin kalbinde büyük bir ağrı hissetmişti o an. Eğildi ve sımsıkı sarıldı Hiori'ye. Daha sonrasında geri çekildi ve ellerini Hiori'nin yanaklarına koydu. Gözyaşlarını sildi eliyle. Ve gözlerinin içine bakarak gülümsedi.

"Özür dilerim."

Aslında kendiside biliyordu takıntı yaptığını. Ancak bunu kabullenmek istemiyordu. Kafasından bir ses takıntı yaptığını söyleğinde ise duymazdan geliyordu. Bazen kafayı yiyecek gibi hissediyordu hatta.

Sae ise ikiliyi izliyordu gülümseyerek. Sae'ye göre Rin'de Hiori'den hoşlanıyordu. Ancak bunu yıllardır kabullenemiyordu. Her zaman kardeşi gibi olduğunu dile getirmişti ancak öyleymiş gibi davranmıyordu.

İkili birbiriyle tatlı anlar yaşarken Sae'nin telefonu çalmıştı bir anda. Ananı sikeyim senin.

Herkesin odağı Sae olmuştu bir anda. Sae'de mahçup bir şekilde gülümseyip açmıştı telefonu. "Efendim?"

"Siz Rin'in abisi İtoshi Sae'siniz değil mi?"

Kim lan bu?

---------------------

Bu bolum Hiorin bolumuydu sonraki bolum olay var iyi gunler herkesee