Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ミ★ "𝘔𝘢𝘳𝘳𝘺 𝘮𝘦 𝘑𝘶𝘭𝘪𝘦𝘵." ★彡
Shinobu ve Giyuu konuşmuşlardı. Sonunda karar vermişlerdi.
Lunaparka gideceklerdi..
Shinobu son kez aynasında kendi yaptığı kombine baktı ve tramvayda Giyuu ile buluşmak için yola çıktı.
Kız koyu lacivert bir kazak ve altına siyah kargo pantolon giymişti. Kıza göre en ideal kombim buydu.
Çantasındaki kameraya baktı kız yolda giderken. Uzun zaman sonra kullanacaktı makineyi.
Saat daha 12'ydi ama bunu dert etmiyordu.
Hem Giyuu ile yakınlaşmışlardı. Mesajlaşmaları uzun sürüyor ve kızı aşırı güldürüyordu.
Yoksa aşık mı olmuştu?
Bunun üzerine kafasını salladı kız. Bi kaç gündür konuştuğu çocuğa nasıl aşık olabilirdi ki?
Gereksiz bir duyguydu zaten aşk.Önemsiz kendini hayattan soğutan bir şeydi. Hiç gerek yoktu.
Shinobu kartını okutup istasyona geçmişti bile. Yavaş olan adımlarını izledikten sonra kafasını kaldırdığında Giyuu'yu görmüştü.
Üzerinde lacivert kazak ve siyah pantolon vardı.
Yanlışlıkla aynı giyinmişlerdi. Kız bunu fark ettiğinde başını salladı sağa sola. Aslında Giyuu ile baya yakınlaşmışlardı.
Belkide Giyuu onu önceden tanıyordu. Shinobu söylemeden Giyuu biliyor ve anlıyordu.
Biraz anormaldi sanki. Bu düşünceleri boşvederek çocuğun yanına gitti kız.
"Selam Shinobu. Çok güzel olmuşsun."
Aniden gelen iltifatla kızın yüzü kızardı. Hızlıca yanıtladı çocuğu.
"Teşekkür ederim. A-tren istasyona gelir- tren geldi hadi binelim." Diyip kolunu tuttu kız. Hızlıca trene girdiler ve günü birlikte geçirmeye başladılar.
