Millete korku

56 10 5
                                    

Minho'nun anlatımından

Erkek adam utanır mı la utanır mı?
Utanmaz. Lan zaten o beni öptü. Ben niye utanıyorum ki?

Düşüncelerimden sıyrılıp hemen yataktan kalktım. Dolabımın en nadide parçası olan adidas takımımı aldım. Millete korku vermek lazımdı. Hemen giydim. Altıma da siyah spor ayakkabıları çektim. Ateş ediyordum babuş.

Hemen koşarak evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hemen koşarak evden çıktım. Apartmandan çıkmamla Hyunjinle burun buruna gelmem bir oldu.

" La amk Hyunjin. Napıon kapımda."

" Abi biz geldik arsada seni bekliyorduk. Sen gelmeyince Chan hyung beni yolladı bi bak dedi."

"Geldik geldik."

Hyunjinle beraber arsaya doğru yürümeye başladık. Hyunjin sürekli dönüp dönüp bana bakıyordu.

" La Hyunjin söyle ne söyliceksen"

" Ya abi sormayacaktım da içimde kaldı. Hayırdır çekmişin takımları. Sen bu takımı ya özel günde ya da mahalle kavgasında giyersin"

" E bugün özel gün olum"

" Ne özel günü abim"

" Yarimi görücem Hyunjin. Ne salak adamsın"

" LAN AMK AĞAÇ OLDUK"

Changbin götünü yırtarak bağırıyordu.

" Çatlama geldik la işte"

Yanlarına gittiğimizde ikisi bir anda ıslık çalmaya başladılar.

" Minho'm yakıyorsun ama bişey eksik"

Chan hyung hemen cebinden tesbihini çıkartıp bana uzattı. Hemen kafamı tesbihten kaldırıp ona baktım. Al dercesine bana bakıyordu.

"Alamam abi"

"Al koçum. Akşam geri verirsin"

"Alamam abi. Bu tesbih çok değerli. Tavla prensi Xiumin abiyi tavlada yendin diye verdi sana bu tesbihi alamam"

" LAN AL ARTIK AMK! SANKİ AL SENİN OLSUN DEDİ. İKİ SAATTİR SİZİ BEKLİYORUM"

Chan hyungla beraber sinirli bakışlarla Changbin'e döndük. Bu çocuk dayak istiyordu. Biliyorum istese bizi ikimizi birden döverdi ama asla abilerine el kaldıracak biri değildi.

Bizim bakışlarımızın altında ezilen Changbin susup başka yöne döndü. Chan hyunga teşekkür ettim ve markete doğru yol aldık. Markete doğru her adım attığımızda kalbim beni dinlememezlikten gelerek daha hızlı atıyordu. Marketin ters yönüne doğru koşmak istiyordum ama biliyordum ki bunu yaparsam bizim çocukların alay konusu olacaktım. Mahalle abilerinden biri olarak bu isteyeceğim son şeydi.

Kaçmak istiyordum. Doğru çünkü her ne kadar erkek adam utanmaz desem de utanıyordum. Boru değildi sonuçta ilk öpücüğümdü ama bir yandan da deli gibi onu görmek istiyordum. Onu, küçük sincabımı, annemin gelinini.

Derin düşünceler içindeyken marketin önüne geldik. Tam o sırada marketten sincabım çıktı. İkimizde durup birbirimizi süzdük. Yüzünde korkan bir ifade vardı. Korkuyor muydu benden? O zaman neden öptü beni? Ben korkunç muyum?

Aklımı çelen düşüncelerle ona bakarken hayırsız Hyunjin'in sesi duyuldu.

"Aa yenge naber?"

Jisung bakışlarını benden çekmek için bir bahane arıyormuş da o bahaneyi bulmuş gibi hemen Hyunjin'e döndü.

" Yenge mi? Hayırdır? Nerden yengen oluyorum?

" Yaw yenge sakin ol bişey demedim"

Jisung sinirli bir kahkaha atıp Hyunjin'in üzerine doğru yürüdü.

"Eşkiya mısınız? Bıraksanıza peşimi yoksa polisi arıcam"

"Bak yemin ederim yenge bana diklenme. Yemin ederim bu soda şişesini kafamda parçalarım"

Hyunjin cebinde hep taşıdığı 2 3 tane boş soda şişelerinden birini cebinden çıkardı. Tabi biz alışkındık. Hep kafasında soda şişesi parçalardı. Nedenini hiçbir zaman sormadık ama belli ki Jisung korkmuştu. Nereden çıkarttığını anlamadığı soda şişesine bakıyordu. Olaya el atma gibi bir niyetim yoktu çünkü Psikopat Hyunjinle tanışmasını istiyordum.

" Ya tamam güzel kardeşim. Bırak o şişeyi elinden"

" Hayırdır şişeyi bana bıraktırıp şişemi mi çalıcan"

" YA AMK SİZ NASIL TİPLERSİNİZ BİRİNİZ SODA ŞİŞESİYLE TEHDİT EDER, BİRİ SÜREKLİ ÜSTÜ ÇIPLAK DOLAŞIYOR, BİRİ DESENİZ SAPIK GECELERİ TAKİP EDİYOR, ÖZÜR DİLERİM KASLI BÜCÜR SENİN DAHA BİR YANLIŞINI GÖRMEDİM ŞİMDİYE KADAR AMA BUNLARLA TAKILIYORSAN SEN DE TEKİN BİR TİP DEĞİLSİNDİR"

Bana sapık mı dedi yanlış mı duydum. Umarım yanlış duymuşumdur.  Ben ve sapık olmak birbirine çok ters kelimeler bunlar.  Changbin ve Chan'a baktım. Chan ellerini çapraz yapmış bir şekilde memelerini kapatıyordu. Changbin de Chan'ı kolundan tutarak ben bücür müyüm diye sorduğunu duydum. Chan'ın kafasını salladığını gördüğüm sırada bir gürültü koptu.

"SEN BENİM ABİLERİM HAKKINDA NE DİYORSUN LAN"

Diyerek soda şişesini kafasına vurdu. Soda şişesinin parçalanmasıyla Hyunjin'in yere yığılması bir oldu. Jisung hemen bir çığlık attı. İkinci defa Hyunjin'in psikopatlığına tanık oluyordu. Acaba kaçıncı sefer de alışacak diye düşünmeden duramadım.

Jisung'un elindeki telefonda tuşladıpı numarayı fark edemedim. Ben hayran hayran onu izlerken o ambulansı aramış ve adresi vermişti. Dikkatimi topladığımda artık çok geçti.

"Pişt güzellik hiç gerek yok ambulansa"

"Abi siz manyak mısınız? Arkadaşınız bayıldı. Görmüyor musunuz?"

"Her zamanki hali ya bu"

"Ya beyin kanaması geçirirse"

Jisung sinirli bakışlarla yanıma yaklaştı. Dibimde duruyordu ve korkusuzca gözüme bakıyordu. Yavaşça ona doğru eğildim.

"Hayırdır yine öpüp kaçıcan mı?"




Esenyurt | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin