Bölüm 6

4 0 0
                                    

Ufak sinir krizleri olsa da günü güzel kapatmıştık ada'nın abisi yani mustafa da 1 hafta içinde buraya gelecekmiş nedenini sorarsanız Emire güvenmediği için saçma ama gelmesi iyi olurdu emir 2 hafta sonra salı gününe bilet almış Düzce'ye gidecekti gitme nedenini hala öğrenemesem de illaki bir şekilde öğrenecektim , Ada'yla bol bol dedikodu yapmıştık arada emir'i de araya alsak da detaylı bir şekilde anlatmamıştık eğlenceliydi

Ertesi sabah erkenden kalkıp hastaneye gittim ben çıkarken ev halkı uyuyordu koluma da gece ara ara ağrı girse de ağrı kesici içip biraz olsun dindirebilmiştim

Hastaneye geldiğimde şok olmuş bir şekilde televizyona bakıyordum ekranda abimin cezaevinde yaralandığı yazıyordu nasıl ya bu düşüncelere dalmışken Selim Bey yanıma gelmişti yani bizim baş doktorumuz

Selim: Ebru abini buraya getiriyorlar ameliyathaneyi hazırlattım sende hazır ol kendine çekidüzen ver

Ebru: Tamam hocam ve o adam benim abim değil lütfen ismiyle hitap edin ona

Selim Bey kafasını sallayarak onaylamıştı beni 3 dakikanın ardından sedyeyle içeri girdi yüzü tanınmaz haldeydi kalbinin biraz altından yaralanmıştı hemen ameliyata alınmıştı şuan onu abim değil normal bir hasta olarak görüyordum onu ağır yaralanmıştı durumu kritikti yakını olarak sadece ben vardım kimsesi yoktu benimde yoktu ama bu durumu yaratan o olduğu için asla içimde üzüntü duygusu yoktu düşüncelerime dalmışken hasta çöküyordu hemen kalp masajına başladım Selim Bey şok cihazını hazırlayıp bir kaç kez denedi ama en sonunda

Selim: Hastayı kaybettik ölüm saati 07:26 ebru başın sağolsun dedi . Benim için dünya 10 saniyeliğine durmuştu abim olan adam daha demin ellerimde ölmüştü evet ameliyatta ölen hastalarımız vardı bu duruma alışıktım ama şuan çok farklı hissediyordum gözlerim dolmuştu ki hemşire selin arkamızdan bağırdı

Selin: Hocam Nabızı atmaya başladı . Bir dakika ne, hemen selin hemşirenin yanına döndüm evet gerçekten nabız vardı ama çok zayıf atıyordu selim hoca hemen gelip cihazları çalıştırdı ve oksijen taktı ama entübe edilecekti nabız çok yavaştı hala. Entübe edip yoğun bakıma alınmıştı ameliyathaneden çıktığımda derin bir nefes aldım maskemi çıkartıp odama geçtiğimde telefonumu elime alıp haberlere bakıyordum haberin altındaki yorumlar dikkatimi çekmişti

Bu adama bunu kim yaptıysa ellerine sağlık iyi yapmış

Birdiğeri ise beni daha çok etkilemişti

Ya o yaralayan adamı bulamaz mıyız ellerinden öpmek istiyorum çok iyi yapmış kız kardeşinin evleneceği adamı nasıl öldürürsün yaa vicdansız adam ölür inşallah. Ve galiba kız kardeşinin çalıştığı hastaneye götürülmüş hayır başka hastane mi kalmamış. Bunun gibi birsürü yorum vardı
Kendimi kötü hissediyordum birkaç hastaya daha baktıktan sonra eve gitmek için hazırlandım Ada'ya mesaj attım birşey  lazım olup olmadığını sordum ama ada mesajıma dönmedi sadece görüldü attı aradım ama açmadı sonra Emir'e yazdım ,aradım o da bakmadı içime kurt düşmüştü gerilmiştim eve gittiğimde evde kimse yoktu galiba ama neredeydiler bugün için plan yapmıştım 29 mayıstı bugün benim doğum günüm unuttuklarını düşünmüyorum emiri boşverin o daha doğum günümü bilmiyordu ama Ada ? adanın unutmasına imkan yoktu odama girdiğimde yatağımın üstünde not vardı

Ada'ya ve Emir'e zarar gelmesin istiyorsan adrese gel
  Güzel giyinip gel derim  :)
Burası emrin annedeki evini adresiydi düşündüğüm şey olmaz umarım ama notta son yazan şey dikkatimi çekmişti nasıl bir psikopat böyle birşey yazabilir ki ama umursamadım zaten şuanki kombinim yeterince güzeldi fazla beklemeden motoruma binip eve doğru yol aldım

Eve geldiğimde hiç ışık yanmıyordu abimden kalan küçük silahı almıştım nolur nolmaz diye kapı yarım açık gibiydi içeri yavaş adımlarla girdim ses yoktu biraz daha ilerledikten sonra etraftaki süslemeleri fark ettim iyi ki doğdun falan yazıyordu şaşırmıştım çünkü eğer doğum günümü kutluyor olsaydılar şimdiye ortaya çıkmış olmaları lazımdı 
Emirin odasına girdiğimde ada ayık bir şekilde kıvranıyordu kendini çözmeye çalışıyordu ama emir o ise baygındı ada beni görünce kıpırdaşmaya başladı kafasını sağa sola sallıyordu hemen yanına gidip ağzını açtım

Ada: Gelme git Ebru gitt
Dediği anda kafama sert bir darbe yedim ve sonrasını hatırlamıyorum...

Ada'dan devam edelim
Ebru'ya ne kadar gelme desem de yanıma gelmisti sonrasında kafasına silah kabzesiyle vurulmuştu ağzımdan kısa ama yüksek bir çığlık kopmuştu ebruyu da benim yanıma bağlamışlardı ne kadar bağırsamda ağzımı tekrar bantladılar 15 -20 dakika sonra ebru yeni yeni kendine gelmeye başlamış emir çoktan uyanmış birşeyler düşünüyordu ah emir şuan da hayatı sorgulamak yerine plan bulman lazımdı ebru öyle bir kızdı ki uykusunda bile plan kurabilirdi
Yani ben ebrudan böyle birşey beklerim ki Ebru'nun mırıltıları kulaklarımı doldurdu ağzı bantlı değildi tamamen ayılınınca yüzünü ekşitti yüksek ihtimalle kafasına darbe yediği yer ağrıyordu

Ebru:Ada neden burdayız en son ne oldu. Gerçekten kafasının yerinde olmadığını düşünüyorum darbe sert geldi herhalde ağzimda bant var nasıl konuşayım söylendi de söylendi en son galiba Ebru'nun seslerini duyunca içeri iki dağ ayısı girdi sonrasında tekerlekli sandalye ile içeri mert girdi Ebru'nun şok olduğunu hissedebiliyordum

Ebru
İçeri ilk önce iki tane kocaman adam girdi sonrasında ,sonrasında içeri tekerlekli sandalyeyle mert  girmişti korku ve şok hissi beni bir hayli zorluyordu resmen kitlenmiştim Mert'in sinir bozucu kahkası kulaklarıma doldu ardından konuşmaya başladı

Mert:Noldu ebru hanım bakıyorum şaştın
 
Ebru:Senin adamlığın bu mu bizi bayıltıp almalar falan korkuyorsun dimi ,artık senin karşında eski ebru yok . Dedim sesimin titremesini zor durdurarak  gerçekten korkmuyorum ama ada da burda ona birşey yapmasından korkuyorum kendimi  kurtarabiliridim ama bir şekilde ada'ya zarar verebilirdi zaafımın ne olduğunu gayet iyi biliyordu ki konuşmaya başladı
Mert:Senden korktuğumu mu düşünüyorsun .  Sinir bozucu kahkasından sonra devam etti
Mert: Eski ebru yokmuş ne diyorsun kızım sen şuan bana hiçbirşey yapamazsın elimdesin vazgeç artık.
Dedi artık gerçekten korkuyordum şuan resmen ellerindeydim cevap vermek yerine sadece gözlerine baktım

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama ada ve emir başka bir odadaydı ve konuşma sesleri geliyordu başımın ağrısından ne dediklerini anlayamıyordum
Tabiki bu sürede yapabileceğim herşeyi düşünmüştüm ta ki cebimdeki ruju düşündüm sandığınız rujlardan değildi evet rujun altında küçük bir bıçak vardı uzun uğraşlarım sonucunda cebimden ruju alabilmiş ucundaki bıçakla ipleri kesmiştim tam o anda içeri korumalardan biri girmişti ellerimi arkada bekleterek gitmesini bekledim bakındıktan sonra hayvan gibi kapıyı vurup çıktı bende sessiz bir şekilde devam ettim kapıda tahminimce 2 koruma vardı
Camdan baktığımda dışarda da sadece 3 koruma vardı valla şaşrımadım değil bu korkak nasıl bu kadar az adamla gelmiş anlamış değilim odayı karıştırmaya başladım emirin evi sonuçta silah falan vardır illaki derkeen susuturucusu takık olan bir silah buldum Allahın sevdiği kuluyum tabiki ilk önce dışardakileri halletmeyi planlıyordum camı açıp dışari çıktım  dışardaki 3 adamı teker teker vurdum tabi çok zordu ama olsun duvarın arkasından ateş etmek aynı arka sokaklarda gibi hissettiriyor çok iyi

Evin önüne geldiğimde 2 koruma daha gördüm bunlar ada ve emirin odasında olanlardı sigara içiyorlardı hızlı hızlı onları da hallettikten sonra içeri girdim içerde de sadece beni kilitledikleri odanın kapısında koruma vardı bir tanesi beni görünce hemen silahına uzandı eli ama ben önce davranarak ikisini de vurmayı başardim ay çok iyiyim beğ

Emirle adanın olduğu odanın kapısına geldiğimde konuşma sesleri geliyordu biraz dinlemek amacıyla kapıya yaslandım
Ama keşke yapmasaymışım
Duyduklarım karşısında gözyaşlarımı tutamamıştım...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 30 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HİSLERİN DİLİWhere stories live. Discover now