YARATIK FABRİKASI

2.BÖLÜM

Köylünün yaratıkla karşılaşmasının ardından köye çöken ölüm sessizliği fazla uzun sürmemiş gördükleri manzara ve yaratığın gerçekliği karşısında şoka girenler bağırıp çağırarak isyan etmeye başlamıştı. Şaman bile olaylara müdahale edememiş kendini toplamaktan bile aciz bir duruma düşmüştü. Köylü gözlerinin önünde az önce hayatta olan Eric'in parçalanıp yenişine şahit olmuş olmanın verdiği şokla saldırganlaşmış ve birbirini suçlamaya başlamıştı. Kimi en başta Liam'a inanması gerektiğini savunurken kimi Liam'ı öldürüp yaratığı def etme peşindeydi. Kimisi ise sadece korku ve öfkenin neden olduğu histeriye kapılmış sayıklıyor ve volta atıyordu. Liam 'ı suçlayanlardan olan Marianne şamanın karşısına dikildi. Hala şokta olan şaman genç kadını fark etmemişti . Ta ki yakalarından tutulup sarsılana kadar. Kendine karşı böyle bir hadsizliği kimin yaptığını anlamak için öfkeyle baktığında genç kadını fark etmiş ve onun yakasında bulunan ellerini nazikçe tutarak onu sakinleştirmeye çalışmıştı.

'O pisliği başından öldürmeliydik ! Öldürüp yaratığının önüne atmalıydık! Eric ölmemiş olurdu ! Şimdi o lanet şey hepimizi avlayacak!'

'Sakin ol , sevgili Marianne. Lütfen ellerini çek , çek ki sakince düşünebileyim ve içinde bulunduğumuz duruma çare bulabileyim.'

'Bulduğun çareyi gördük şaman, hepimizi toplayıp yaratığa sundun! Açık büfe gibi istediğini alıp yemesine izin verdin ! '

Şaman duyduklarıyla afallamıştı. Liam'ı suçladığı sürece Marianne 'in ne söylediği önemli değildi ancak şimdi onu suçluyordu ve pek sessiz olduğuda sayılmazdı . Şimdiden birkaç kişi etraflarına toplanmıştı. Kimilerinin elinde kendini yaratıktan korumak için aldığı silah , bıçak vb. vardı ve şuan yaratıktan çok hedefleri şamandı. Üstünde yaratığın bıraktığı şoktan kaynaklı sersemlik yaşayan şaman kendini koruma iç güdüsüyle iyice kendine gelmişti. Karşısındaki genç kadının kollarından yavaşça tutarak kendisiyle beraber yere çökmesini sağladı. Hala öfkeyle dolup taşan genç kadın şamanın ne yaptığını anlamaya çalıştığı için odağını kaybetmişti. Şaman genç kadının kollarındaki ellerini çekti ve kadının iki elini kendi elleriyle sarmalayarak odağını oraya çevirdi. Kadının elleri şamanın ellerinin arasında adeta kaybolmuştu. Şaman duruşunu düzeltmiş ve yönünü genç kadına vererek yumuşak ancak güçlü bir sesle konuşmaya başlamıştı. Bir yandan kadının avucunun içinde bulunan ellerini nazik bir şekilde sıkıyor odağının ondan kaymamasını sağlıyordu.

'Öfkeni anlıyorum , sevgili Marianne. Üzüntünü paylaşıyorum. Katledilen kişi benim de kardeşlerimden , saldırı altında bulunan yer benim de köyüm ,tehdit altından bulunan halkımın ve benim canım. Az önce olanları geri alamam , Eric'i geri getiremem , çocukları geri getiremem ve eğer beni suçlu buluyorsanız kendimi yaratığa tereddüt etmeden sunarım. Ancak şuan içinde bulunduğumuz durum bu şekilde çözülecek mi?'

Genç kadın şamanın sözlerinin ardından bütün öfkesini kaybetmiş hüsranla ağlamaya başlamıştı. Kendi ellerini tutan şamanın ellerine eğilerek başını yaslamış bir şekilde ağlıyordu. Etraflarına toplanan birkaç kişi şamanın sesini duyanlarla artmış ve büyük bir topluluk haline gelmişti ve şimdi ise sakinleşenler ve sessizce ağlayanlarla doluydu. Çaresizliğin hüznü kaplamıştı herkesi . Kendini başarılı bir şekilde savunup şuan ki krizi atlatan şamanımız asıl soruna çözüm bulmaya çalışıyordu ancak sorunu yok edemeyeceğinin farkındaydı. Gördüğü o şey daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemiyordu. Varlığı hatırlamanın verdiği korku ile ürperdi. Kendi de insandı ve bu varlık kesinlikle şeytanın tasviri gibiydi , ondan korkmamak ve yaşanan sahneden etkilenmemek elde değildi.Ancak şuan yapabileceği tek şey önlem almak ve o süre zarfında varlığı analiz ederek çözüm aramaktı.Gerekirse onu elleriyle besler yine de onu alt etmenin yolunu bulurdu. Ve şu kahrolası Liam ile gerçekten bir bağlantısı varsa çok dikkatli olmalıydı.