Zorlu karar

Hope: Eğlenceli Yenilikler

Gözümü yavaşça açtım, saat 7:00. Emin olmak için gözümü ovdum, gerçekten 7:00! Lanet olası hizmetçiler neden uyandırmadı?!

Hope: Alice! Hemen buraya gel salak kadın!

Sinir içinde bağırdım, 2 saate uçağım kalkıyor ve ben daha şimdi uyandım! Lanet olsun, tırnaklarımı yaptırmadım bile..

Alice koşarak içeriye girdi, yutkundu, bana bakmaya korkuyordu, dahada kızmıştım..

Hope: Lanet olsun, sadece bir işin var! Lanet olası bir iş! Onu bile yapamıyorsan, Kovuldun.

Alice: n-ne? Hanımım yapmayın, çocuklarım var, eşim yok.. bu işe ihtiyacım var, lütfen.. bir daha olmaz, yalvarıyorum!

Acınası bahaneleri ve yöz yaşları, umurum dışı. Işini yapmasını bile bilmiyorsa niye burda çalışıyor? Onun yerinde olmak isteyen, bu paraya çalışmak isteyen binlerce kişi var.

Hope: çık dışarı, Hemen!

Alice ağlayarak odamdan çıktı, bende koşarak hızla hazırladım, rutinimi falan yaptım hızlıca, dün aldıklarımı kombine edip giydim, makyajımı tamamlayıp telefona baktım, saat 8:00. Çantamı alıp hemen arabaya bindim, şöförüm hızla beni yetiştirmeye çalışıyordu. Bende instapie'de ve sosyal medyada haberleri takip ediyordum. Herkes Daver Stone'nin evliliği, Abigail'in kızı Emily'in kurnazlığını, Yuno'nun yakışıklı ve çapkınlığını konuşuyor binlerce senaryolar teoriler üretiyordu, hepsini okuyup vakit öldürürken nasıl adrese geldiğimi hatırlamadım bile.

Benim bineceğim uçak nerdeyse kalkmak üzereydi, ama son anda yetişmiştik. Tabi ki Hope Vichen'i bırakıp gidemezlerdi, bu bir skandaldır.
Elimi kolumu sallayarak uçağa bindim ve uçuş sırasında maske yapıp uyudum, uçak iniş yapmasına yakın kalkıp makyajımı hallettim. Birkaç dakika sonra varmıştık, artık Perla'mla aynı bölgede olduğumu düşününce çok mutlu olmuştum, tam onu arayacakken onu otururken gördüm, ya nasıda özlemişim.

Koşarak arkasına gittim ve gözlerini kapadım.

Hope: bil bakalım ben kimimm?

Hafif kıkırdadım.

Perla: hmm bilemedim ki? Kimmiş o?

Ellerimi çektim.

Hope: aşk olsun beni tanımadın mı?

Dudaklarımı büzdüm ve kollarımı çaprazladım. Bana bakıp güldü ve sarıldı, uzun uzun konuştuk, dedikodu yaptık. Peter adında biriyle date'ye çıkıyomuş, Liam varken mi? salak bu kız yeminle.. kankam mutluysa bende mutluyum diye kendimi avuttum içimden, ki.. bana odağımı hemen toparlayacak birşey söyledi..

Perla: saat 17:00 Liamla buluşucağız bizim eski parkta.

Işte bu! Artık inkar edemez, kesin birşeyler var, lise zamanlarından beri yakın arkadaşlar, çok yakınlar, ve Liam kesinlikle ona aşık, eminim Perla da öyle ama naz yapıyo yaaa.. dimi?

Hope: Uuuuu~ romantizm diyosun haa, eski aşıklar yeniden bir aradaa~

Perla: saçmalama Liam sadece arkadaşım benim! Hem date'ye çıktığım birisi var zaten..

Aynen aynen, sizinki öpüşen ve bir birbini koruyan arkadaşlık türünden o zaman, sanki çocuk kandırıyo!

Hope: birkaç yıl önce Liam hakkında ıslak rüyaları olan ben değildim, bilmem anlatabiliyor muyum?

Hiç unutmam ya, bize gelmişti yatıya kızlar gecesiydi, 17-18 yaşımız var o zamanlar. Liam ve Perla'nın ayrılmaz oldukları dönemler, bana çıkmadıklarını söÿlüyodu ama bence saklıyordu. Neyse, film izliyorduk birlikte, koltuktada uyuya kalmıştı 360 gün izledikten sonra, bende telefonumdaydım, birden Liamın adını sayıklamaya başladı, dudağını ısırıyor kızarıyordu.. gülmemek için kendimi zor tutmuştum ama bu ilk değildi, ve aynen 'o sadece benim arkadaşım'.