Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"BU KİTAP İÇİNDE HALLEDEMEYEN HERKEZE GELSİN"
"Burada olduğuma resmen inanamıyorum!" dedi Lena gereksiz mutluluğuyla. Ben ise Yeşilce Üniversitesi'nin önünde öylece duruyordum.
"Hadi içeri girelim, ilk dersine geç kalmak istemessin öyle değil mi?" dedim okulun kapısından girerek. Lena bir anda karnını tutmaya başlayınca biraz yavaşladım.
"Ay, heyecandan kramp girdi be." dedi gülerek. Lena işte, duygularını çok âni yaşar. Koluna girerek onu zorla yürütmeye başladım.
"Hadi, seni lavaboya götüreyim," dedim sakin bir şekilde. Okulun kapısından içeri girer girmez oradan geçen birine seslendim.
"Pardon, lavabo nerede acaba?" dedim ama sesim incelince kız bana garip garip baktı. Neden sesim değişti ya? Rezillik.
"2. Katta, koridorun sonu." dedi hava atmaya çalışır gibi. Ona teşekkür edip Lena'yı büyük bir hızla lavaboya yetiştirdim. O kabinde iken ben ise lip-gloss'umu sürüyordum. Bir yandan da duâ ediyordum İNŞALLAH REZİL OLMAM diyerek.
Kim ilk dersinde rezil olmak ve bütün okulun dilinde dolaşmak ister ki! Ben değilim. Lena kabinden çıkmış yanıma gelmişti. O da çantasına rimerini çıkarıp yavaşça kirpiklerine sürmeye başladı.
Umarım okulun ilk gününden popüler kız grubuna rastlayıp katil olmak zorunda kalmamdiyerek dualar ediyorum içimden.
"Pişt, Burcu bizim sınıf neredeydi ya?" dedi Lena. Ben nereden bileyim!
"Sen bilmiyor musun?"
Bir bu eksikti zaten, sınıfın yerini bulmak için dakikalar harcayacaktık ve ilk dersimize geç kalıp herkese rezil olup daha okulun ilk gününden dillerinden dolaşacaktık. SAKIN OL BURCU, HER ŞEY YOLUNA GİRECEK YADA YOL SANA GİRECEK diyordu kafamın içindeki sesler.
"Yol niye bana girsin!"
Lena bana garip garip bakmaya başlayınca anladım. İçimden söylemem gereken şeyi dışımdan söylemiştim. Dudaklarımı büzerek:
"Pardon, yani ben şey demek istedi-" derken Lena eliyle ağzımı kapattı. O an tuvaletin kapısından içeriye 3 tane kız girdi. Üçünün de etek giymesinden anlaşılıyordu popüler kız oldukları.
Lena'ya gözümün ucuyla bunlar bize sarmadan gidelim bakışı attım. Yavaş yavaş tuvaletin kapısına doğru yöneldik.
Lena adeta koridora olimpiyatta altın madalya alacakmış gibi koştu. "Kızım yavaş olsana!" dedim arkasından hafif bir şekilde bağırarak.
"Ne yapayım panik oluyorum sen öyle göz ucuyla falan hareketler yapınca."
Ayy korma kız diyesim geldi ama demedim, Çünkü Lena'nın hassas bir kalbi vardı ve hemen ufacık şakalara bile alınabiliyordu.
