"Ay Alya yeter!" diyen Tuğçe'nin sesi ile odağımı topladım.
"Kanka niye bağırıyorsun ya! Ödüm koptu. Ne yaptım yine?" diyerek sitem ettim.
"Ulan her dakika telefonu alıp saate bakıyorum diyip duruyorsun. Ayağını sallıyorsun -ki bu senin sadece gergin veya heyecanlı olduğunda yaptığın bir şey." dedi ve salladığımı farkında bile olmadığım ayağımı tuttu Tuğçe.
"Siz ikinizden hangisi on saattir sırayı sallıyorsa, biraz daha devam ederse eğer bacağını ters çevirip-" diye sinirle arkasını dönen İrem'in sözünü kesti ve "Vallahi ben yapmadım." diyerek kendini savundu Tuğçe.
"Yuh, iki saniyede sattın beni." dedim şok içinde.
"Alya." dedikten sonra bana dik dik bakmaya başladı İrem.
"İrem bakma şöyle ya korkuyorum."
"Eğleniyorum. Biraz daha dehşet saçar mısın İremim." dedi ve sırıttı Tuğçe.
"Narsist herif." dedi Nihan ile birlikte yanımıza gelen Büşra.
İrem, Tuğçe ve ben aynı sınıftaydık fakat İrem, Tuğçe, Büşra ve Nihan birbirlerini 9. sınıftan beri tanıyorlardı. Ben ise onlarla geçen senenin başında tanışmıştım fakat sonrasında alan seçince sınıflarımız ayrıldı tabii.
"Neden sinirlendirdiniz benim kızımı?" diye sordu Nihan.
"Asla bıkmayacaksın değil mi şu range rover mom annesi gibi davranma muhabbetinden." diye sorduğumda Nihan kıkırdayarak "cık" dedi.
"Aleyna Lalin'im benim. Ergenliğe girmiş de bir erkeğe vurulmuş. Rabbim gelinlikle görmeyi de nasip etsin." dedi Nihan.
"Yahu ben vurulmadım kimseye! Of! Zaten kafamı zor toparlıyorum bir de siz başlamayın kurban olayım." dedim ve kafamı yanımda oturan Tuğçe'nin omzuna koydum.
"Tamam tamam, kafa dağıtacaksan o zaman akşam bi karokeye gidelim ayol!" diye bir teklifte bulundu Büşra.
"Ben şu an Ekin ile evlenebilirim ya aslında... Karokede Büşrayı dinlemektense Ekin daha cazip geldi gözüme." dedim.
"Aşk olsun ya... o kadar mı bıktınız benden." dedi ve trip attı Büşra. Tam gülerek kafamı sıraya koyacağım sırada minik bi çığlıkla kafamı kaldırdım ve Büşra'nın kolunda minik bir ısırık izinden oluşan saat gördüm. Yapanın Nihan olduğu sırıtışından belliydi.
"Bir de çakallara yem olduk iyi mi..." dedi Büşra çaresizce. İrem ise bu durumu sessiz sakin izleyip sadece Nihan'ın onu görmediğini düşünmek istiyordu.
Her zaman olduğu gibi yine öğle arası bu şekilde sohbetlerle geçti ve ben her 10 dakikada bir telefonumu kontrol ettiğimi fark ettim. Gerçekten bilinçsizce oluyordu. Artık buna engel olamadığımı fark ettim ve son bir umutla telefonu kontrol ettim. Heyecandan elim ayağım birbirine dolandı ve telefon bir anda tiktok'a girdi -ki bu olmasını isteyeceğim en son şeydi çünkü en son telefonda full ses reels izlemiştim. Sınıf bir anda reklam sesi ile yankılandı ve tabii çok iyi reflekslerim sayesinde anında kapattım. Şükür ki ders müzikti ve hocamızın kulakları pek iyi duymuyordu bu yüzden sorun olmadı.
Tuğçe ve İrem resim'de oldukları için sınıfta tektim ve hemen Ekin'in mesajını açtım.
Şakamatik:
Şakamatik: Tipe bak, iyice prenses oldu bu çocuk.Siz: Kız melisa değil daha çok Amerika sosyetesi Melissa Valeriya gibi duruyor.
Şakamatik: ĞDİWMSŞWMŞWMD
Şakamatik: Bahtı benzesin umarım...
Siz: Peki sen sürekli Melisa'yı atarak beni etkileme çabalarına devam mı edeceksin?
Şakamatik: Evet?
Siz: Etkileniyorum zaten oyuna getiriyorsun beni.
Şakamatik: Şakamatik değil miydim ben zaten basıyosun güldürüyorum işte.
Şakamatik: Çok iyi özellik ha.
Şakamatik: Harbi böyle makina olsa keşke.
Şakamatik: Anti depresyon makinesi, basıyorsun şaka yapıyor.
Siz: Antidepresan mı demek istedin?
Şakamatik: Yoo, baya anti depresyon. Almanya'da doğum kontrol hapına Anti-baby diyolar ya onun gibi. Anti-depresyon.
Şakamatik: Geçen Shorts'da gördüm bu bilgiyi de.
Siz: Beni gerçekten şoka sokuyorsun Ekin...
Şakamatik: Kalbim kırıldı...
Siz: Pepe bana hiç inanmadı...
Şakamatik: HAKSNSLXNSLSNKS
Şakamatik: Yavaş yavaş benim kafama yaklaşıyorsun.
Şakamatik: Mental olarak yani.
Şakamatik: Keşke fiziksel olarak da yaklaşsan...
Siz: Ekin... cıvıtma istersen.
Siz: Daha hâla kim olduğunu tam bilmiyorum bile.
Şakamatik: Son bir hafta kaldı Alya.
Şakamatik: Bir hafta sonra ara tatil'e gireceğiz ve sana o süre zarfında yazmayacağım sen rahat hissedip bana geri dönene kadar.
Şakamatik: Ve senden tek bir şey istiyorum bu ara tatil sürecinde.
Siz: Neymiş o?
Şakamatik: Düşün Alya, düşün. Gerçekten nasıl hissettiğini düşün ve öyle dönüş yap bana.
Şakamatik: Seni hiç bir şeye zorlamak istemiyorum ama eğer yazmasaydım da kendim hiç çabalamadan seni kazanamazdım.
Şakamatik: Çünkü sen uğruna çabalamaktan fazlası yapılması gereken bir kızsın ve ben en azından sana bunu fark ettirip seni güldürmek istedim. (13.52)
Siz: Tamam kabul. (13.55)
Şakamatik: Ne kabul?
Siz: İsteğin.
Siz: Gerçekten düşünüp değerlendireceğim.
Şakamatik: Gerçekten mi?
Siz: Gerçekten.
Şakamatik: O zaman ben son bir haftamı iyi geçireyim ki sen ara tatilde iyi anları düşün.
Siz: Geçir bakalım.
Siz: Bir ara Melisa ile tanıştırırsan artı puan kazanabilirsin böyle de bir joker hakkı vereyim sana.
Şakamatik: Joker hakkımın saçını tarıyorum şu an...
Siz: jdşwmxlwmxşsmdl
Siz: Oldu o zaman iyi günler.
Siz: Sana kolay gelsin Ekin bey.
Şakamatik: Gelir gelir.
Şakamatik: Joker hakkım sonuçta :)
Bir mesajı beğendiniz.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Farkındayım bayaaaa bir uzun zaman oldu ama anca... Ne zaman yazasım gelse hep sınav haftasına denk geliyordu jxşwnxlwmxleld.
Hoş, şimdi de sınav senem geldi zaten :')...
Neyse bu yazmam için bir engel değil!!!
Tekrardan çok çok özür dileyerek sizi yorumlara ve yıldızı parlatmaya davet ediyorum, bu kadar zaman sonra hâla okuduğunuz için de teşekkür ediyorum<3
Sizleri seviyorum, Görüşürüz 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ay tenli kadın || texting
Short StorySiz: Ayrıca sen bile engelleyeceğimi söylüyorsun demek ki sevdiğim veya seveceğim birisi değilsin. Şakamatik: Sevdiğin biri değilim evet ama seveceğin olmayı isterim. Siz: Ne diyorsun? Şakamatik: Beni sevmeni diyorum kalbimin şarabı. Şakamatik: Hani...