5. BÖLÜM: Yarım Yamalak Bir Sadakat Yemini

346 58 22
                                    

Yuvarlak masanın etrafındaki bedenler gerginlikle birbirlerine bakarken kimseden çıt çıkmıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yuvarlak masanın etrafındaki bedenler gerginlikle birbirlerine bakarken kimseden çıt çıkmıyordu. Buz Kralı Alfa Kim Namjoon tahtından kalkarak yürümeye başladı masanın etrafında ağır adımlarıyla.

"Bu saldırıyı yapan kişi her kimse düğünün olmasını istemiyor. Düğünle buz krallığı ve doğa krallığı birleşip daha güçlü tek bir krallık olacaktı. Bu güç yalnız iki tarafı rahatsız edebilir." Yüksek sesiyle konuşarak yürürken babası, Jeongguk çıt çıkartmadan tedirgince diğer bedenleri izliyordu.

Tüm gece gözünü kırpmamıştı. Uykusuzluğunun sebebi yalnızca sarayın içindeki kaos değildi. Gözlerinin önünden gitmiyordu deltanın kendisini kurtarışı. O kadar şey içinden bir tek ona odaklanıyordu beyni. Onun bencil herifin teki olduğuna dair çok şey duymuştu çünkü, bu hareketinde bir sebep arıyordu. Yoksa anlamış mıydı ruh eşi olduğunu? İçi içini yiyordu geceden beri. Babasına da anlatmamıştı olanları. Abisi anlatmak için yakalamıştı ama Namjoon oğlunun yarasını görür görmez onu apar topar revire kaldırttığında çabası başarısız olmuştu.

Daha sonra da Jeongguk anlatmaması için yalvarmıştı. Zaten en mutlu günü berbat olmuştu. Bir de kendisi için endişelendirmek istemiyordu onu vita. Şimdilik hiçbir sorun yoktu hem. Yoongi kardeşinin yoğun ısrarlarına pes edip en azından bir süre geçtikten sonra anlatmaya ikna olmuştu.

Şimdi ise ertesi gün doğar doğmaz toplantı odalarında toplanmıştı altı beden. Buz Kral'ı Kim Namjoon, Doğa Kral'ı Kim Seokjin, Namjoon'un baş danışmanı Yuta, yaralı olsa da gelmiş Buz Krallığı Veliahtı Yoongi, Doğa Krallığı Veliahtı Jimin, ve tabiki Buz Krallığının Küçük Prensi Jeongguk.

"Yalnızca iki tarafı.." Diye tekrarladı Namjoon.

Seokjin "Hava Krallığı." dediğinde Namjoon ekledi. "Ve Ateş Krallığı."

Jeongguk dudaklarını araladı çekingence. "Şey.. Ateş Krallığı olamaz. İmparator ben-" neredeyse söylemek üzere olduğu şeyi fark ettiğinde öksürdü. "Bizi. İmparator bizi kurtardı suikastçıyı öldürerek. Kendi suikastçısı olsa ölmemizi beklerdi." Mavi gözlerini babasının buz gibi gözlerine sabitleyip konuştuğunda Namjoon oğlunun söyledikleriyle düşünmüştü bir süre.

"Yarım saat boyunca kovalamaca oynadık. Amacı yardım etmek olsaydı bizden çok daha önce yakalayabilirdi o herifi. Hayır. Bu Ateş Krallığı'nı aklamıyor." Jeongguk dudaklarını büzerek önüne döndüğü sırada Yoongi'nin imalı gözleriyle kesişmişti bakışları. Hızlıca gözlerini kaçırdı.

"Öte yandan Hava Kralı Oh Sehun bizi özel tebrik etmemiş miydi hayatım? Büyük bir sandık göndermişti hatta düğün hediyesi olarak." Seokjin kaşlarını çatarak Namjoon'a baktığında alfa durmuştu dönmeyi kesip. "Yani?"

"Yani fazla şüpheli gelmiyor mu? Bu ittifaktan en büyük zararı onlar görecek aslında. Bu kadar mutlu olması, Sehun'un özellikle, normal mi?"

SNOWFLAKE -taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin