Buz Krallığı'nın beta olduğu sanılan küçük prensi vita Jeongguk'un korktuğu başına gelir ve gezegeni yöneten Ateş İmparatorluğu'nun korkunç tiranı delta Kim Taehyung'un dikkatini çeker.
[Omegaverse + Elemental]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Elemental tanrıları sabır ver bana! Bu çocuk öldürecek beni gün yüzü göremeden." Buzdan sarayda saatlerdir kendisine büyük beyaz tüylerle yelpaze yaptırıyordu Kim Namjoon. Baygınlık üstüne baygınlık geçirmişti oğlunun yeni baş senatör olduğunu öğrendikten sonra.
Yoongi sıkıntıyla avuçlarına gömdüğü yüzünü kaldırırken ayaklandı. Buna daha fazla katlanamıyordu.
"Nereye gidiyorsun!" Namjoon hayretle ayağa kalkan oğluna cırladığında yüzünü buruşturmuştu veliaht prens. "Konsey bir saat sonra toplanacak. Bence artık durumu kabullenip Jeongguk'a destek olsan daha iyi olacak baba."
Namjoon oğlunun söyledikleriyle geceden beri plan bulamamış olmasının verdiği farkındalıkla tekrar bayılmaya başlamıştı. Bu esnada Jeongguk odasında heyecanla saçlarını şekillendiriyordu. Hayatında ilk defa Kurtlar Konseyine katılacaktı. Ne kadar korksa da deltadan, içindeki heyecan daha ağır basıyordu.
Dün babasının bayıldığını öğrendiğinde yaptığı şey için pişmanlık duysa da bunu ailelerini korumak için yaptığını hatırlatmıştı kendine sık sık. Bugün Baş Senatör olduğu konseyce kabul edilirdi. Bu hafta içinde düğünü yaparlardı. Sonra geri çekilip görünmez olduğu hayatına geri dönerdi. Mutlu son!
Çalınan kapısıyla saçlarındaki elini çekip pembe parlatıcısını aramaya başlamıştı. Sonunda bulduğunda dudaklarına hafifçe yayarken odasına gelen abisine dönmemişti.
"Gerçekten mi Jeongguk?" Mutsuzca renksiz yanaklarına baktığında masasındaki pembe allığına uzanacaktı ki tam, bileğine sarılan ellerle duraksamıştı. "Sana da günaydın abi!"
"Adam içeride fenalık geçiriyor sen burada süsleniyor musun?"
"Mesele düğün falan değil artık Jeongguk! O herif seni tanıyor. Bununla ne yapmayı düşünüyorsun?" Gür sesiyle bağırdığında sıçramıştı vita.
"Abarttığınızı düşünüyorum! Vita olduğumu anlamasının imkanı yok abi. Defalarca karşılaştık herhangi bir sorun çıkmadı. Sadece bir hafta daha. Sonra her şey yine eskisi gibi olacak. Lütfen kızmayın artık bana. Ben sadece. Ben sadece bir kez olsun bu aileyi koruyan kişi olmak istedim."
Dayanamadan ağlamaya başladığında vita, Yoongi'nin kızgın bakışları yumuşamıştı. Kardeşinin deltanın tehlikesinin farkında olduğunu zannetmiyordu. Yine de artık bu durumda haklı haksız tartışmasıyla bir yere varamayacakları gün gibi ortadaydı.
"Şşşt tamam. Neyse. Şey yap sen. Hazırlan. Çıkalım on dakikaya." Sarılıp sarılmamak arasında gidip gelirken ensesini kaşıyarak kapıya yürümüştü. Hala kızgındı ona.
"B-babam?" Burnunu çekerek kapıya yürüyen abisine sorduğunda alfa sıkıntıyla iç çekti. Aşağı inip bir şekilde yaşlı kurdu ikna etse iyi olurdu. "O da hazır sayılır."
