want so bad | minsung

0.2

Bavulumu sürükleyerek odaya adım attığımda gördüğüm manzarayla yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Hızla kendimi yumuşak yatağıma bırakırkense derin bir iç çektim. İnsanın evi gibisi yoktu gerçekten.

Bir haftadır tatildeydim, ama tatilde yaşananlardan sonra ekstra bir tatile ihtiyacım olduğunu düşünüyordum.

Çok yorulmuştum, hem orada tanıştığım Minho'nun bir hafta peşinden koştuğum için hem de son gece diye dün defalarca kez seviştiğimiz için çok yorulmuştum. Üstelik bir de bunların üzerine Felix ve Hyunjin'in saçma sapan bir şekilde ayrılması eklenmişti.

Felix, abisinden çekindiği için Hyunjin'le olan ilişkisini iki yıldır saklıyordu ve Hyunjin de artık saklamak istemediğini söylemişti. Bu yüzden de tartışarak ayrılmışlardı. Sonuç olarak son gece beni bu anlamda da yormuştu. Güçlükle kendimi yataktan kaldırırken bir duş almam gerektiğini fark ettim, yol yüzünden yorulmuştum çünkü ve bu yorgunluğu başka türlü atabileceğimi sanmıyordum.

Yaklaşık yirmi dakika sonra duşa girip çıktığımda, telefonumun ekranı ardı arkası kesilmeyen bildirimler yüzünden parlayıp duruyordu. Arkadaş grubumdan gelen bildirimleri görmemle hızlıca mesajlara girdim. Anladığım kadarıyla Felix, abisine ilişkilerini söylemişti ve ikisi kavga etmişti. Felix'in abisi Chan, kardeşi konusunda biraz takıntılı bir tipti. Her şeyine karışıyordu, Felix ise bu tam tersi etki yapmış gibi her boku yiyordu. Ve şimdi gizlediği ilişkisini itiraf etmesinin nasıl bir etki bıraktığını hiç tahmin edemiyordum.

Çok kötü olduğunu söyleyen mesajlar attığı için Hyunjin yanına gitmeyi teklif etmişti ancak abisi gelirse her şeyin daha beter olacağını söylüyordu Felix. Derin bir nefes alırken hızla gidebileceğimi yazdım. Evlerimiz zaten yakındı, hem de Felix'i rahatlatabilecek tek kişi benmişim gibi gelmişti o an. Mesajımı anında onaylayarak beni beklediğini söylediğinde, hızlıca hazırlanmaya başladım.

•••

Yürüdüğüm için soğuktan kızaran yanaklarıma aldırış etmemeye çalışarak adımlarımı hızlandırdım, normalde havalar sıcak olmasına rağmen bu akşam oldukça serindi. Üzerime giydiğim deri cekete rağmen üşüyordum, üstelik yaklaşık yirmi dakikadır da yürüyordum. Bunlar bile beni ısıtamamıştı.

Felix'in evi bana aslında yakındı, otobüsle iki üç durak sürüyordu. Ancak otobüs beklerken daha çok üşüdüğüm için dayanamayarak yürümeye başlamıştım, ben yürümeye başladığımdan beri üç tane otobüs geçmesiyse kesinlikle benim şanssızlığımdı.

Sonunda Bang'lerin evinin sokağına girdiğimde adımlarımı daha da hızlandırdım, arkadaşımın yalnız kaldığı vakti azaltmak istiyordum.

Arkadaş grubumuz genel olarak aynı kafadaydı, en azından Felix, Jeongin ve ben birbirimize çok benziyorduk. Felix'in düzenli bir ilişkisi ve baskıcı bir abisi olmasa benim gibi ilişkiler yaşayabileceğini bile düşünüyordum. Gerçi benimki biraz absürt kaçıyordu. Devamlı birileriyle sevişmek yorucu bir şeydi, herkes bunu istemezdi ama ben seviyordum. Seviştikten sonra o kişiyi bir daha hiç görmemek mükemmel bir şeydi, kimseye bağlanmadan özgür olmak da öyle.

Tek kötü yanı belki de başkalarının arkamdan bir sürtük olduğumu söylemesiydi ama bunu diyenleri dediğine pişman etmeyi de seviyordum. Zaten genelde arkamdan bu tarz şeyler söyleyen kişiler, önceden seviştiğim ve sonrasında yüzüne bakmadığım için kuduran tiplerdi. Alışmıştım, arkadaşlarımaysa pek bahsetmiyordum çünkü çocukların hepsini döveceğine ve başlarına bela alacaklarına emindim. Sonuç olarak, bu düzene alışmıştım ancak son bir haftadır düzenimi bozan bir şey olmuştu.

Lee Minho, peşinde bir hafta koştuğum herif.

Değer miydi? Kesinlikle değerdi çünkü dün gece hiçbir sevişmemden almadığım hazzı almıştım. Buna rağmen bana ettiği teklifi hiç düşünmeden reddetmiştim çünkü dediğim gibi, seviştiğim insanları bir kez daha görmekten nefret ediyordum. Üstelik onunla olan sevişmemizi arkadaşlarımdan gizlemek zorunda kalmıştım çünkü Felix abisinin arkadaşıyla yatmamın doğru olmadığıyla alakalı bana uzun uzun azar çekmişti. Aslında doğruluğu falan umrunda değildi, abisi Chan'ın kulağına gitmesinden korkuyordu sadece ama en başından onu dinlememiştim.