.
.Kırgınım kime ve neden olduğunu bilmeden... Belki hayata, belki kendime, belki de kıymet bilmeyen herkese!
.
.
Şirin öylece yere yığılmıştı. Devran onu kollarına alıp odaya götürdü. Korkmuştu eğer ona bişey olursa azad Karadağ onu öldürürdü. Yatağa bırakmıştı onu öylece dîlda onun rol yaptığını düşünüyordu. Ve asla ona acımıyordu. Hebûn da onlardan sonra odaya gelmişti devran hemen doktoru aramış ve acil gelmesini söylemişti. Yarım saat sonra doktor gelmişti o süre içinde hebûn kolonya dökerek bileklerini ovmuş ama bir türlü kendine gelmemiş. Doktor kapıyı çalarak odaya girdi . Devran karısını tanıtıp hemen muayene etmesini istedi. Doktor muayenesi bitince devran ağaya dönerek;
- bu kızın bünyesi aşırı zayıf kalmış biraz daha iyi beslenmeli daha çok dikkat edin reçete yazıyorum verdiğim ilaçları verin kendine gelince çok yormayın lütfen diye tekrarladı
- olur doktor bey teşekkür ederim birazdan ilaçları alırız sizi kapıya kadar geçireyim
Devran ağa doktoru gönderdikten sonra yukarı çıktı şirin kendine gelmişti ve ağlıyordu. Hebûn ona yardım edip su icirdi daha sonra arkasına yastık koydu bu kız için üzülüyordu.
-Devran hebûna yaklaşarak bizi biraz yalnız bıraksan olur mu diye sordu .
- hebûn başını onaylayarak dışarı çıktı dîlda terasın karşı balkonundan ona öldürücü bakışlar atıyordu hiç umursamayarak odasına doğru gitti. Odaya girdiğinde telefon sesini duydu kim diye merak etmişti. Telefonu eline alıp ekrana bakınca azad ağa sayısız arama ve mesajı ekranda gözüküyordu çok şaşırdı. Hemen telefondan rehbere girip azad'ı aradı.
- neden telefonları açmıyorsun kaç defa aradım seni telefon iletişim aracı yani insanlar onunla konuşur süs eşyası değil anladın mı diye sinirlendi.
- sen kimsin bana böyle atarlı konuşuyorsun laflarına dikkat et telefon odada kalmıştı ondan açmadım herhalde iyiki odada unutmuşum senin gibi biri arayıp daha da sinirlerimi bozmadı diye keyfim yerindeydi gayet birkaç dakika öncesinde bozuldu
- şakacı şey seni ben senin nişanlın sayılırım anladın mı küçük hanım bana bir daha sen kimsin diye birşey duyarsam senin adına çok üzülürüm diye konuştu
- neyse ne var neden aradın? niye beni meşgul ediyorsun beni dinliyorum.
- kardeşimi arıyorum açmıyor merak ettim. Şirin nerde sana zahmet olmazsa onu konuşması için çağırır mısın?
- kardeşin kocasının yanında bayıldı bu sabah doktor geldi muayene etti durumu şuan iyi devran da onu odasına götürdü işte...
- o devran denilen kişi ayağını denk alsın kardeşimi üzüp durmasın hebûn yarın nişan söz vs var biliyorsun öğleden sonra annemler gelip çarşıya çıkacaksınız ne eksiğin varsa tamamla benim şuan işlerim var gelemicem anladın mı .
- hiçbir şeye ihtiyacım yok nişan vs umrumda değil istemiyorum anlıyor musun beni?
- hebûn beni sinir etme git işte ne istersen al bu nişan olucak bunu da anla benim elimden bişey gelmediğini ikimizde çok iyi biliyoruz ve bu benim suçum değildi tekrar tekrar bu konuları konuşmak istemiyorum artık bunaldım sen de çok iyi biliyorsun kuzenin sırf intikam için yaptı ve seni yaktı anladın mı simdi ne demek istediğimi.
- anladım azad ağa gidecem herşeyden nefret ediyorum benden daha fazla birşey bekleme tamam mı?
- tamam şimdi işlerim var sonra konuşuruz görüşmek üzere hoşçakal.
- görüşürüz azad
Hebûn telefonu kapatınca derin bir iç çekti canı sıkılmıştı. Dîlda ve annesi çat kapı içeri girince olduğu yerden hemen ayağa kalktı onların gelmesinden hiç haz etmiyordu ama katlanmak zorundaydı
- öğleden sonra gelin alışverişine çıkacağız hazırlıklı ol anladın mı kayınvaliden aradı
- biliyorum. Gelip çenenizi boşuna yormanıza hiç gerek yoktu şahsen
- sus anneme cevap verme terbiyesiz çok mutlu olduğunun farkındayız
- bana bak dîlda ileri gidiyorsun senin annen yüzünden evleniyorum zaten beni sinir etmeyin defolun odamdan çıkın diye bağırdı .
Salih ağa bağırış seslerini duyunca hebûnun odasına doğru hızlı adımlarla ilerledi kapıyı açtı ve
- dîlda anneni al çık odadan hadi diye sınırlı bir tonda konuştu
- dîlda annesine bakarak hadi gidelim diye işaret etti odadan çıkarken tüm nefret ve kini resmen kusmuştu
Salih ağa torununa bakıp derin bir iç çekti ve kapıyı yavaşça kapatarak biraz yalnız bıraktı.
Konak kapısı çalıyordu ardından roni ve hividar yukarı çıkmıştı Salih ağayı görünce elini öpmüş daha sonra hebûnun odasına gitmişlerdi hebûn yatağın bir kenarına çökmüş ağlıyordu.
Hividar koşup derince ona sarıldı eliyle göz yaşlarını sildi roni hemne karşına geçip onunla konuşmaya çalışıyordu Jiyan roniyi aramış ve hebûnu merak ediyordu Zana yüzünden gelememişti . Hebûn, hividara sarıldı bir müddet içi boşalır diye ağladı ve herşey gözünün önünden geçiyordu son iki gündür çok yorulmuştu. Hividar onu ayağa kaldırıp banyoya götürüp elini yüzünü yıkadı yoksa kendine gelemezdi. Hebûn biraz kendine gelmişti. içeri geçip oturdular roni ne oldu hebûn anlat hadi canım
- azad ile tartıştık işte bugün öğleden sonra çarşıya çıkıp eşya alacaz birde dîlda sorunu da var of başıma gelenlere bakın hala inanamıyorum diye isyan etti
Epey konuştuktan sonra azad hebûnu arayıp hazırlanmasını ve gelip onu alacağını söyledi hebûn roni ve hividara dönüp
- sizde benimle gelin lütfen diye ısrar etmişti
Kızlar onu yalnız bırakmak istemiyordu ve onu kırmayıp kabul ettiler bir saate kadar telefon çalınca hebûn çantasını alıp aşağı indi hividar ve roni de aşağı indiler arabada azad'ı görünce biraz morali bozuldu ama pek bozuntuya vermeden bindi. Annesinin çarşıda olduğunu söyleyip onları da oraya bırakacağını açıkladı daha sonra arabayı çalıştırdı ve gittiler 10 dk sonra çarşıya gelmişti kızlar arabadan indi hebûn karşısında ki kadına yaklaşıp elini öptü daha sonra yanındaki iki kadın ve bir kıza merhaba diyerek azad'ın yanına geçti aşırı bir utanma duygusuna büründü. Beraber mağazalara bakmaya gittiler işleri bitince onları eve tekrar bırakacaktı.
.
.
2 saat sonra en son gelinlikçiye gelmişlerdi ama hebûn gelinlik giymek istemiyordu o yüzden yöresellerin bulunduğu bölüme geçti renk renk xiftanlar göz kamaştırıyordu. Çok beğenmişti hepsini birkaç tane mavi renginde eline alıp kabine girdi hepsini deneyip dışarı çıkıp arkadaşlarına gösteriyordu. Son giydiği xiftan çok güzel durmuştu hepsi de bunu çok beğenmişti ve onu seçip almışlardı daha sonra azad ağa kapıdan içeri girdi hebûn kayınvalidesinden izin isteyerek eve gideceklerini belirtti çok utanıyordu onun eltisinin elini öpüp görümcesi ile el sıkışıp çıkmışlardı. Hebûn yol boyunca pencereden dışarı bakıp durmuştu. Çünkü istemediği bir evlilik yapacaktı azad konağın yanına geldiğinde arabadan inip onlara yardım etti ve
Eşyaları odaya kadar taşıdı bayağı eşya almışlardı hebûn ne kadar istemesede kayınvalidesi kızına bişey alamadığı için üzülüyordu ve gelini için birşeyler almak istiyordu o yüzden hebûn onu kıramamıştı azad yukarı çıkarken,dîlda ile göz göze geldi ondan nefret ediyordu bu konağa gelmesi onu sinir ediyordu ama elinden bişey gelmiyordu. Ya sabır çekip odaya eşyaları bırakıp hebûna baktı
- seni arayınca telefon elinde olsun çünkü o bir vazo değil anladın mı odaya koyup çıkma anladın beni diye düşünüyorum
- tamam anladım ya hem her dakika başı sende arayıp durma senin için telefon başında bekleyemem sitem etmişti
Azad'a acil bir telefon gelmişti ve hebûna görüşürüz diyip aşağı indi telefonu açınca Rodi arıyordu Rodi azad'ın en sevdiği arkadaş sağ koluydu. Küçükken annesi babası vefat etmiş oda o konakta azad ile beraber büyümüş ve şirkette yardımcı olarak azad'a yardım ediyordu .azad kardeşinin adına yanlış yapan birine cezasını vermek için rodiye görev vermişti yan aşiretten olan berwan ağa şirin hakkında ileri geri konuşmuştu azad itibarı söz konusu olunca rodiyi arayıp onu köydeki çiftlik evine götürmeyi söylemişti Rodi tüm adamları toplayıp gece onu Çiftlik evine götürmüştü ve azad ağa konağa geçip odasına çıkmıştı. Kasadaki silahını alıp eline eldivenlerini takmıştı. Ve aşağıya inip adamları ile beraber çiftlik evine doğru arabaları sürdü yolda aşırı sinirli olduğu her halinden belliydi Rodi onu arıyordu
- evet Rodi dinliyorum
- azad ne berwan gereken karşılamayı yaptık şuan salonda her iki elini bağladık diyorum acaba etek giydirip oynatsak mı?
- Rodi oğlum saçmalama ben gelene kadar birşey yapmayın gerekirse etek te giyer sen merak etme diye kısık güldü
- tamam azad çabuk gel
Azad ağa 15 dkya çiftlik evinin orda durdu arabalar arka arkaya geçip park etti şimdi hesap verecek berwan ağanın sıradaydı bakalım neler olucaktı
.
.
.
Evet arkadaşlar bu bölümün de sonuna geldik beğenip yorum yapmayı unutmayın biraz geç oldu ama bunu telafi edip yarın bölüm atacam iyi okumalar diliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüküm Yolunda Töre
DiversosTörelerin getirdiği aşklar ve geride kalmış yaşanmışlıkların zamanla ortaya çıkması gerçeklerin sır perdesini araklaması.. . . . Hüküm aşk intikam geçmiş nefret tümünün barındığı bir bünye...