.
.
.
Akşam vaktiydi hebûn odasındaydı hala kafasında azad'ın bugün dedikleri vardı aslında dedesi anlatmıştı ama çok derine inmemişti azad hebûnu arıyor mesaj atıyor ama hebûn cevap vermiyordu bir yandan korkuyordu acaba konağa mı gitseydi ama konağa giderse olaylar daha fazla karışacaktı hebûn kaldıramazdı ama gittikçe sinirleniyordu hebûn duş almış yatağına uzanmıştı ve telefonunu komidinin içinden çıkarmıştı 20 cevapsız arama sayısız mesaj gelmişti azad'ın aradığını görünce ona aramak istedi telefon rehberine girip aradı azad hebûnun aradığını görünce oh çekmişti çok korkmuştu kendine bişey yapar diye ama bişey olmamıştı telefonu açtı
-alo hebûn neden cevap vermiyorsun bana kaç kere aradım kaç tane mesaj attım insan bir cevap verir diye sitem etti
-hebûn dolu gözlerle azad benim kafam çok doluydu biraz düşünmek istedim telefonum komodinin içindeydi görmedim şuan biraz daha iyiyim merak etme bişey yok
-azad seni anlıyorum haklısın dedi üzüntülü bir tını ile söylemişti bunu
-hebûn azad'a gerçekten senin abin benim kuzenimi yani dîlda'nın abisini öldürdü yani öyle mi diyerek sordu
-azad evet öyle oldu ama gerçekten neden böyle birşey oldu bilmiyorum ve bunun yüzünden kan davası başladı
-hebûn seni biliyorum azad ama çok üzüldüm dedemler senin ile konuşmama izin vermiyor dedi üzülmüştü ama elinden bişey gelmiyordu
- azad hebûn a benim gitmem gerekiyor akşam eve gelince konuşuruz lütfen üzme kendini dedi ve telefonu kapattı derin bir nefes almıştı
Bazı insanların hatası başkalarını da yakar hayat böyledir işte bir adım atarken sadece kendimizi değil herkesi de düşünmek gerekiyor
.
.
Korman aşiretinin bugün toplantısı vardı Mervan korman hafta sonu olduğunu bildiği için babası ile ofise geçmişti bu aralar ofis yoğunluk içindeydi Mervan çok yoruluyor ama babasına belli etmemeye çalışıyordu ofiste işleri bitmişti arabaya binmiş konağa doğru gidiyordu yolda Rojda ona mesaj atınca telefonu alıp rojdayı aradı son tatilden sonra Rojda ve Mervan biraz yakınlaşmıştı artık daha sık görüşüyorlardı ama merva'nın bildiği ama Rojda'nın bilmediği birşey vardı Rojda bunu öğrense ne olucak diye düşündü Mervan evet biraz korkuyordu tüm aşireti karşına alıp yinede rojdayı severdi peki Rojda onu sever miydi bu bilinmezlik içinde kaybolup duruyordu
Mervan Rojda'nın telefonu açmasıyla yüzünde bir gülümseme belirdi
-rojdam nasılsın ne yapıyorsun?
-iyiyim sen nasılsın toplantı nasıl geçti bugün hiç konuşamadık
-biliyorum ama çok yoğundum inanki toplantı biter bitmez şirketten çıktım şimdi eve gidiyorum haliyle yorgunum diye sitem etti
-rojda hafif güldü ya demek yorgunsun o zaman ben tutmayım seni dedi
-sesinden anlayacağıma göre bana trip atmaya çalışıyorsun ama Rojda ben sadece yorgunum dedim eve geçince dinlenip konuşuruz olur mu ?
- peki, peki sorun yok benimde biraz isim var diyerek telefonu kapattı merva'nın içi kıpır kıpır olmuştu rojdayı yanındayken bile özlüyordu Mervan eve gitmesine az kalmıştı yorgunluk gözlerinden akıyordu daldığı bir sıra Mervan kaza geçirmişti akşam olmuştu korman konağında mervan'ı arayıp duruyorlardı ama Mervan bir türlü açmıyordu annesi telaş etmişti oğlunun başına bişey mi gelmişti beklemek tek çareydi yarım saat sonra gelen telefon ile konaktan ağıt sesleri yükselmişti Mervan kaza yapmış ve hastaneye kaldırılmıştı sayısız araç hastaneye gitmişti herkesin içinde bir korku bir telaş vardı bunlarda yüreği yanan Rojda da dahil Mervan ona akşam arayacağını söylemişti o ise beklememiş kaç defa aramıştı ama açan kimse olmamıştı korkudan oturup ağlamaya başladı ne yapacağını bilmiyordu merva'nın teyzesi de hastaneye gelmişti Hatice avaşin kız kardeşinin halini görünce yüreği yandı -delal'e kızım sen git bize su al dedi
-cok üzülmüştü delal suyu alıp hemen yukarı çıkmış ve gözyaşlarına hakim olamamıştı ağlıyordu Merva'nın babası doktor ile görüşmüştü ve şuanlık kritik olduğunu söylemişti bir haber kaç eve ateş düşürürdü bilinmez bir gerçekti dara Amed azad zınar Zana agır hepsi hastaneye gelmişti ama ellerinden gelen birşey yoktu en çokta buna üzülüyordu saat bir hayli geç olmuştu merva'nın babası arkadaşlarına şimdi gitmelerini yarın tekrar gelebileceklerini cok yorgun olduklarını söyledi onlarda son defa Mervan bakıp hastaneden çıkmıştı azad ve zınar Rojda'nın ne halde olduğunu bilmiyordu zınar azad'a kızı arayalım şimdi perişan olmuştur dedi azad peki arayalım azad telefonunu çıkarıp rojdayı aradı Rojda telefonun sesini duyunca gözyaşlarını silmiş ve açmıştı
-azad Rojda nasılsın iyi misin diye sormuştu
-rojda iyi değilim Mervan'a ulaşamıyorum telefonlarına çıkmıyor çok korkuyorum
-rojda Mervan kaza yaptı biz akşam haber aldık hastaneye geldik şuan durumu çokta iyi değil ama sen gönlünü ferah tut biz sana haber veririz üzülme
-rojda ufak bir şok geçirmişti ağlamaya başlamış nefesi daralmıştı peki diyebildi sadece telefonu kapatıp yatağın yanına oturup ağladı o hastanede can çekişiyordu gidemezdi hem gitse kim olarak gidecekti ortalık gergindi zaten başka bişey olsuj istemiyordu dua etmekten başka çaresi yoktu ağlamaktan halsiz düşüp uyumuştu sabaha karşı azad'ın telefonu ile uyanmıştı korkuyordu kötü bir haberi kaldıramazdı azad ona nasıl olduğunu sordu ve hastaneye gideceğini söyledi Rojda onlardan haber bekleyeceğini söyleyip telefonu kapatmıştı toparlanmaya çalıştı ve duşa girdi
.
.
Hatice hanım ve kardeşinin yanından sabaha kadar ayrılamamış ve onu ayakta tutmaya çalışmıştı delal Mervan için ağlıyordu sürekli bulunduğu yoğun bakım odasının penceresinin yanına gidip ağlıyordu ve dua ediyordu azad ve zınar hastaneye gelmişti yoğun bakım odasının oraya geldiklerinde delal'i ağlarken gördü bişey mi oldu diye delal'in yanına gitmişlerdi delal azad ve zınarı farkedince gözyaşlarını silmişti ve hoşgeldiniz diye karşıladı azad delale
-sen niye ağlıyorsun kötü birşey yok dimi diye sordu
-yok ağam kötü birsey yok sadece üzülüyorum diyerek geçiştirdi peki o zaman diyerek merva'nın babasının yanına gittiler
Hemşire serumu ayarlarken Mervan gözlerini açmıştı hemşire
-mervan bey iyi misiniz diye sordu
-evet sadece biraz ağrılarım var ama sorun dedi
-ben şimdi size bir ağrı kesici yaparım daha iyi hissedersiniz ağrı kesici yaptıktan sonra geçmiş olsun diyip çıkmıştı herkes koridorda oturmuştu hemşire hastamız gözünü açtı diyince herkes mutluluktan pencerenin oraya gelmişti annesi içeri girmek için ısrar etmiş ama daha yoğun bakımda olduğu için izin veremezdi zınar rojdaya mesaj atmıştı kız zaten üzülmekten bitkin düşmüştü
.
.
Birkaç gün sonraMervan taburcu olmuş ve eve getirmişlerdi misafirler gelip gidiyordu Mervan eve geldiğinde ilk rojdayı aramıştı kaç gündür konuşmuyordu ve özlemişti
-rojdam nasılsın iyi misin
-iyiyim Mervan asıl sen nasılsın korkuttun beni noldu sana şuan ağrın var mı diye soru yağmuruna tutmuştu Mervan küçük bir kahkaha atıp iyiyim şuan rojdam sadece biraz ağrım var oda geçer zamanla inşallah
- inşallah Mervan seni görmek istiyorum konağa gelsem diyecekken
- sakın gelme diyince duraksadı
- neden noldu diye sordu yoksa bişey var da bana mı söylemiyorsun
- hayır sen yanlış anladın misafirler gelip gidiyor senin buraya gelmen doğru olmaz demişti
- ısrar etmek istemiyordu tamam demişti
Epey konuşmuşlardı Mervan kendini daha hissediyordu odasındaydı annesi sürekli gelip kontrol ediyor yemek ve ilaç saatini aksatmıyordu Mervan Rojda ile konuşurken delal kapıya gelmişti tüm konuşmalara şahit olmuştu bir bıçak darbesi yemiş gibi yüreği sızladı yutkunamadı gözleri dolmuştu Mervan'a olan sevgisini hep içinde tutmuştu ordan uzaklaşıp kaldıkları misafir odasına gitmişti yatağa uzanıp ağlamaya başladı tüm o sözler beyninde yankı yapıyordu yüreğinin yangınını söndüremiyordu
Birkaç gün daha burda kalmışlardı delal hergun Mervan ile Rojda'nın konuşmalarını dinliyordu ve hergun umutları biraz daha yıkılıyordu
.
.
1 hafta sonra
Mervan bugün rojdaya evlilik teklifi edecekti evet tüm aşireti karşına alıp herşeyi rojdaya itiraf ederek onu kendisine yar edicekti artık onsuz yapamıyordu bugün ikisi Dicle nehrinin orda buluşacaktı Rojda gelmiş 10 dk sonra Mervan da gelmişti birbirlerine sıkı sıkı sarılmıştı biraz konuştuktan sonra Mervan artık zamanı olduğunu düşündü ve evlilik teklifini etmişti ama kabul etmesini beklemeden rojdaya itiraf edeceği başka birşey daha vardı ve çok korkuyordu rojdam diye söze başladı
-evet dinliyorum
- bak şimdi sana şuan söylüyeceklerim doğrultusunda karar ver biz düşman aşiretiz Rojda benim dedem seni babanı öldürdü senin deden oğlunun öldüğünü duyunca amcamı öldürdü kan davası yıllardır sürüyor evet babanın katili benim dedem sana itiraf etmek istediğim şey bu Rojda
-rojda kafasında baba kelimesi yankı yapıyordu o hep babasına hasret kalmıştı ne yapacağını bilmiyordu rojdayı annesi ve dedesi büyütmüştü ama mervan'ı çok seviyordu herşeye rağmen kabul etmişti ama kafasında hala bir sürü soru işareti vardı Mervan yüzüğü parmağına takmış biraz daha vakit geçirmiş ve evine bırakmıştı şimdi Rojda dedesine Mervan ile evlenmek istediğini söylemesi gerekecekti ama çok korkuyordu odaya girince dedesine bunu anlatmak için yanına oturmuştu Rojda dedesine bunu anlatırken dedesi renkten renge giriyordu ve korman aşiretini merva'nın babasını arayıp o oğluna söyle torunumun peşini bıraksın bizde size verilecek kız yoktur diyip kestirip attı Rojda'ya kızmış ve onu odasına yollamıştı Rojda yüzüğüne bakıp kaderine ağlamıştı kavuşamamıştı sevdiği adama telefonu çalınca arayanın Mervan olduğunu gördü ve açtı
- Mervan dedem babanı aradı ve kesinlikle olmaz diyerek kestirip attı dedi ağlıyordu
- biliyorum babam bana asla böyle birşey olamayacağını söyledi bu gece kaçacaz dedi
- ne diyorsun Mervan ikimizi de yaşatmazlar bunu bilmiyor musun gibi konuşma
- yapacak başka birşey yok Rojda buna mecburuz
- Rojda istemese de kabul etmişti ve gece yarısı gelip çatmış iki konaktan bağırış sesleri sabaha karşı duyulmuştu dal aşireti korman konağını basıp hesap soruyorlardı böyle birşeyin olmayacağını söylediklerini ifade ediyordu korman aşireti merva'nın burda olmadığını söylemişti dal aşireti konaklarına dönüp bir haber beklemişti Rojda ve Mervan orman evine gitmişti sabah ilk iş babasını arayan Mervan babasından azar işitmişti ve derhal konağa gelmesini söylemişti Rojda ve Mervan arabaya binip konağa gitmişti konakta ağıt sesleri yükselmiş ve kan dökülecek diye korkuyorlardı dal aşireti korman konağına gelmişti ve rojdayı alıp gideceklerini söyledi ama Mervan o benim dini nikahlı karım karım hiçbir yere gitmiyor demişti ve onu arkasına almıştı aşiretlere haber salmışlar ve cimhat toplanmıştı aşiretler eski kan davasını biliyordu ve Rojda'nın dedesi söze başladı bir saatlik cimhattan sonra Mervan ile Rojda'nın evliliği ile kan davasını bitirmek istiyorlardı Rojda merva'nın odasına çıkmıştı çok korkuyordu kimseyle konuşamıyor birşey soramiyordu kapı çalınmıştı delal içeriye girmişti rojdaya nefret itemi ile baktı o mervan'ı ondan almıştı hoşgeldin diye konuştu Rojda tanımadığı için hoşbulduk diyebilmişti delal rojdaya al şu beyaz yazmayı ört teyzem istedi dedi yazmayı yatağa bırakıp odadan çıktı gözleri dolmuştu susmuş ve aşağı inmişti cimhat bitmişti ve herkes çıkıyordu Rojda'nın dedesi ve birkaç kişi kalmıştı Rojda beyaz yazmayı örtüp aşağı inmişti Mervan elinden tutup odaya götürmüştü dedesini görünce ağlamıştı ve sarılmıştı dedesi Rojda'nın hatasının olduğunu biliyordu ama kiyamiyordu önce ona kızmıştı ama sarılmıştı kıyamamamıştı Rojda ayağa kalkıp dedesini geçirmişti artık koca konakta yalnızdı onu neler bekliyordu
.
.
.
Evet bu bölümünde sonuna geldik beğenip yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar diliyorum
Sizce Rojdayı ne bekliyor
Rojda&mervan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüküm Yolunda Töre
AcakTörelerin getirdiği aşklar ve geride kalmış yaşanmışlıkların zamanla ortaya çıkması gerçeklerin sır perdesini araklaması.. . . . Hüküm aşk intikam geçmiş nefret tümünün barındığı bir bünye...