7-Zina Günahından Nasıl Temizlenirim

169 6 0
                                    

7-Zina Günahından Nasıl Temizlenirim?
Zinanın büyük bir günah olduğunu öğrendikten sonra bu tür günaha düşmüşsek; sıra “bu günahtan nasıl temizleneriz?” sorusunun cevabını öğrenmeye geldi.
Daha önce insanların bu dünyaya başı boş bırakılmaları için gönderilmeyip imtihan için gönderildiklerine değinmiştik. İmtihanın gayesi kişinin ahiretteki yerini belirlemesi veAllah’ın rızasına nail olmaktır. Allah-u Teala “Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler” diye yarattım buyurarak, bizlerin hangi amaçla yaratıldığının cevabını vermektedir. Dolayısıyla Allah’a hakkıyla kulluk yapabilmek için onun hudutlarını muhafaza etmemiz gerekmektedir. Fakat Allah, insanoğlunu günah işlememek üzere değil, günah işlemeye meyilli yaratmıştır. Efendimiz(SAV) “Eğer sizler günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah işleyen bir kavim yaratır” buyurmaktadır. Bunun neticesidir ki Allah-u Teala bizlere daima tevbe kapısını açık tutmuştur. Ve bu tevbe kapısı, son nefesimize kadar açık kalacaktır. Eğer şeytana yada nefsimize uyduğumuz için veya cehaletimizden dolayı böyle bir günaha düşmüş isek ilk yapmamız gereken şey Allah’a el açıp, bir daha o günaha dönmemek üzere tevbe etmektir. Çünkü Allah Rasülü(SAV) “TEVBE EDEN KİMSE HİÇ GÜNAH İŞLEMEMİŞ KİMSE GİBİDİR” buyurmuştur.
Musa(a.s.) bir gün bir adamla muhabbet ederken adam Musa(a.s.)’a: “Ey Musa! Merak ediyorum bu dünyanın en günahkar kulu kim? Allah’a sorsan da bize bildirse” diye ricada bulundu. Musa(a.s.) Allah’a dua etti ve Allah(c.c) vahiyle: “Az sonra önünüzden bir çocuğun elinden tutan bir baba geçecek. İşte o kul bana en asi ve en günahkar kuldur” buyurdu. Ve az sonra gerçekten öyle birisi geçti. Ertesi gün aynı adam Musa(a.s)’a “Ey Musa! Çok merak ediyorum. Acaba Allah’a en sevimli kul kim? Allah’a sorsan da bize gösterse” diye ricada bulundu. Ve Musa(a.s.) tekrar Allah’a dua etti ve Allah-u Teala: “Biraz sonra yanınızdan bir adam geçecek. İşte o adam bana en sevimli ve en günahsız kuldur” buyurdu. Ve Musa(a.s.) ile adam bir baktılar ki dün en günahkar olan adam geçiyor. Şaşkınlıkla Allah’tan bunun hikmetini sordular. Allah-u Teala cevaben şöyle vahyetti: “Dün o kul, çocuğuyla birlikte deniz kenarına gitti. Çocuğu babasına sordu: “Babacığım, bu denizden daha büyük ne var?” Adam cevap verdi: “okyanus var oğlum.” Çocuk tekrar sordu: “Baba okyanustan büyük ne var?” adam cevaben: “Dünya var oğlum… Dünyadan da daha büyük olan kainat var oğlum” dedi. Daha sonra çocuk devamla: “Kainattan daha büyük bir şey var mı baba” diye sordu. Adam: “Var oğlum, babanın günahları var” dedi. Sonra çocuk tekrar sordu: “Babacığım senin günahlarından daha büyük bir şey var mı?” diye. Adam cevap olarak: “Var oğlum… Allah’ın rahmeti benim günahlarımdan daha büyüktür” dedi ve o sırada bütün günahlarını bağışladım” diye vahyetti.
Allah’ın affedemeyeceği hiçbir günah yoktur. Yeterki o günaha tekrar dönmemek üzere tevbe edelim. Günahımızın farkına varalım ve diğer ibadetlerimizle Allah’a bu günahımızı affettirelim. Çünkü Allah her şeye besmele ile başlamamızı emretmiştir. Bemelede ise “Rahman” ve “Rahim” sıfatları vardır. Bu sıfatlar ise Allah’ın merhametine delalet eder. Çokça bağışlamasına delalet eder. Alah-u Teala bizlerden sadece işlediğimiz günahlardan tevbe etmemizi beklemektedir.

"ZİNA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin