Cinsel içeriklerden iğrenenlere kurgunun tadını kaçırmamak için aralara "⚠️" koydum. Keyifli okumalarr
#Minho
Klinikten çıkmış park yerindeki arabaya ilerliyorduk. Jisung'un yüzü düşmüştü bu yüzden ona verdiğim tatlı dükkanına gitme sözünü tutacaktım. Kapısını açtım ve oturması için bekledim. Etrafa donuk bakışlar atıyordu. Onu buraya getirdiğim için suçlu hissetmiyor değildim. Hepsini sağlıklı olduğundan emin olmak için yapmıştım. Sevdiği tatlılardan alırsam sevinir diye şehrin en iyi pastanesine sürüyordum.
15 dk sonra varmıştık. Yol boyunca kaçırdığı gözleriyle sevimliyken birde üstüne uyuyakalmıştı. Uyandırmaya kıyamıyordum ama sözümüde tutmalıydım. Ürkütmemek için saçlarını okşayarak seslendim.
"Mm~ nereye geldik?"
"Tatlıcı dükkanına getirdim seni az şey yaşamadın muayenede"
Kızarmış yanaklarıyla arabanın sıcak havasında yandığımı hissediyorum. Öksürerek kendimi dışarı attım.
Az önce ne düşündüm?
Yüzüme çarpan soğuk havayla kendime gelip hızlı adımlarla diğer tarafın kapısı açtım. Hâlâ önceki gibi bakıyorken dışarı çıkması için elimi uzattım. Saniyesinde tuttuğu elimi sıkıp arabadan indi.
"Dışarısı çok soğuk hemen girelim"
Pastanenin kapısından girdiğimizde asılı olan zilleri çalmıştık. Noel süslemeleri ile kaplı duvarlar ve yanan şömine etrafa sıcak bir hava katmıştı. Önü camla kapalı tatlı raflarına parlayan gözlerle bakan Jisung'u görünce gülümsememe engel olamadım.
"Böğürtlenli dondurma yok mu?"
X: "Burası tatlıcı, dondurma satılmıyor"
"Nasıl olmaz ya yalan söylüyorsun!"
Şaşkınlıkla kaşlarım istemsizce yukarı kalkmıştı. Kasiyere bu şekilde bağırmamalıydı.
"Sakin ol jisung başka yerden alırız dondurmanı"
"Bana dondurmamı ver çabuk!"
Kafamın yandığını hissediyordum. Bu çocuk neden söz dinlemiyordu?
"Böğürtlenli olsun başka vermeye çalışma"
X: "Beyfendi dondurma satmıyoruz maalesef üzgünüz." Kasiyerin sözleriyle jisung dudaklarını ısırmaya başladı
"O zaman istemiyorum"
"Başka yerden alırız ama neden bu kadar inatçısın bugün?"
Ona döndüğümde çoktan dolmuş gözlerini kaçırdı.
"Anlamıyorsun"
"Neyi?"
"Eve gidelim." Yanakları ıslanan çocuk daha fazla kalmak istemediği yerden hızlı adımlarla çıktı. Kalbinin göğsünü parçalacak kadar atmasına anlam veremiyordu. Kuruyan boğazına sardığı parmaklarıyla nefes almaya çalıştı. İstediği herşeyi verebilirmiydi?
İçeriden büyük bir poşetle çıkan Minho, poşeti arka koltuğa yerleştirdi.
"Arabaya bin jisung üşüteceksin, bunu evde konuşacağız"Önceden kendisi için kapıyı açan adamın şuanki halinde gerçekten onu sinirlendirdiğini anlıyordu. İkiletmeyip yan tarafında yerini aldı. Cama yasladığı yüzünü bir saniye çevirmiyordu. Yol boyunca rahatsız hissetsede pozisyonundan vazgeçmeyecekti. Belinde hissettiği kemikli ellerle hangi duyguyu yaşayacağını karıştırıyordu. Sahibi üzerine doğru eğiliyor ve jisung hiçbir şey yapamıyordu. Olduğu yere çakılmıştı resmen. Yüzleri arasında santimler varken beklenmedik şekilde emniyet kemerini çekti. Olması gerekeni hallettikten sonra küçüğünün ifadelerinde gördüğü korku ve heyecanı yoksayarak direksiyona geri döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/362580857-288-k943807.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mmh~ MinSung°✓
FanfictionCinhyun: Hyung şu azgın kedini benden al sikte rahatlasın! LeeMin0: Ne saçmalıyorsun amk kedi o !mpreg! !smut! ✓başlangıç-100224- ✓bitiş-??-