Mmh~ MinSung°✓

• Seni seviyoru(M) •

⚠️bu bölüm cinsellik içerir!!!
Oy vermeyi unutmayın lütfen
Smut sessizligi istemiyorum. Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ediyorum yazarken bu şarkıyı dinl-

>İyi okumalar(cennetten vip benden🤭)

Etrafını saran çilek ve zambak kokusuyla Minho, melezin büyüsüne kaptırmıştı kendini. Öyleki kollarının arasına alıp hiç bırakmak istemiyordu. Onun verdiği huzuru başka kimse vermiyordu. Bir babanın yavrusunu eline aldığı ilk saniyelerde hissettiği duygular kadar yoğundu beslediği sevgisi. Yumuşak saçlarını koklayıp öpücükler bıraktı. İnce belini okşayarak kendine çekti. Melez heyecanlanmıştı yaptıklarına ama belli etmemek için verdiği çaba onu daha da tatlı yapıyordu gözünde. Nefesini tutmuş sahibinin dokunuşlarını bekliyordu sabırsız kediler gibi.

Zaten sabırsız bir kediydi.

Büyüğünün siyah tişörtünü çekiştirerek küçük koltuğa oturttu. Kucağına oturmadan önce kalın kaslı bacaklarına giden gözleri kocaman açıldı 'ne yiyorsun be adam bir bacağın benden daha büyük!' diye içinden geçirdi.

"Beğendin mi, bebeğim?"

Başını sallayıp önünde açık duran kalın bacaklara oturdu. Kucağında biraz öne kayıp kulağına yaklaştı.

"Herşeyini beğeniyorum minho~ah"

Sıcak nefesini hassas tenle buluştururken bir yandan tek eliyle kızılın ensesindeki saçlarda dolanıyordu ince parmakları. Küçük bir kıkırtıya dönüştü mutluluğu, Jisung duygularını belli etmeyi severdi. Minho ise kahve saçlı melezin kucağındaki hallerini izlerken bile zevk alıyordu. Ona da zevk yaşatacaktı. Küçük koltuğu daha da daraltan yastıkları rastgele atıp üstündeki bedeni uzatmıştı. Birbirine kenetlenen gözler saklayamadıkları istekle kavruluyordu.

Melezin köprücüklerine ard arda kelebek öpücüklerini sıraladı. Oradan yukarıya yol çizerek çenesini buldu. Keskin hattı öperek ilerledi en sonunda dolgun pembe dudaklara bastırdı dudaklarını. Alt dudağı üstüne göre daha dolgun olan Jisung, Minho ile zıttıydı. Küçüğünün alt dudağıyla ilgilenen Minho dişlerinin arasına alıp ezdiği yumuşak et parçasıyla altında kıvranan kediciğinin tadına bakıyordu. Jisung ısırıkların canını acıtmasından değil tüm vücudunda gezintiye çıkan kemikli ellerin çizdiği dairelere yükselip minik bir inilti bıraktı dudakları arasından. Islanan çamaşırı rahatsız ediyordu. Oda zambak ve odunsu kokuların karışımıyla çevriliydi. Altındakinin kıyafetini eteklerinden tutup sıyırdı. Minho'nun dili küçüğünün beline yönelirken Jisung üstten gördüğü manzarayla daha çok ıslandığını hissetmişti. Büyüğünün penisi resmen atıyordu ancak yavaş davranmakta kararlıydı. Kışkırttığı melezin yalvarmasını istiyordu. Açıktaki karnına sesli bir öpücük bırakıp çekildi. Hareleri buluştuğunda Jisung, gözbebeklerindeki derinlikte kaybolmuştu. Dudakları tek taraflı yukarı kıvrılan biçimli vücut küçüğünün belinde ıslak dilini gezdirirken nefesini verdi. Altında soğuktan titreyen kediciğinin yanakları kırmızı, gözleri dolu dolu olmuştu şimdiden.

"Kendini sıkma jisung, sesini duymak istiyorum." Her söylediği kelime ıslanan beline hava çarpıyordu.

Melez ısırdığı alt dudağını bırakıp ağlamaklı inledi. Kızıl duyduğu narin sesle kutsandığını düşündü. Kesinlikle dağılmış halde altında zıplarkenki surat ifadesinin hayali aklına zarardı.

Dizini bacak arasına koyup küçüğünü zorlarken Jisung boşalmak üzereydi. Minhoyu yakasından çekerek tutkulu bir öpüşmenin içine çekti. Nefessiz kalana dek üst dudağını ısırdı, yaladı kısa süreli nefeslenmeden sonra tekrar...