Kötü Kız

KK-3

Selam meraba arkadaşlar. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Keyifli okumalar.

Okula geldiğimde herkes derslere girmiş bahçede kimse yoktu.  Zaten yirmi dakika derse geç kaldığım için bu saatten sonra da girmeme gerek yoktu. 

Arka taraflarda ki banklardan birine oturdum. Evett bugün yapacağım şeyleri düşünmem gerekiyor. Kim hakkında yapacağım şeyler dersek tabiki de Çağlar.

Tüm gece boyunca düşünmeme rağmen hiç birşey bulamamıştım. Galiba bu işi doğaçlama yapmam gerekecek.

Zil çaldığında herkes yavaş yavaş bahçeye çıkmaya başladığından oturduğum yerden kalkıp  sınıfa doğru ilerlemeye başladım.

Sınıftan içeri girdiğimde gözüm Çağlar'ı aradı.Nerdeydi bu çocuk. Yanıma Emir geldiğinde nefes nefese kalmış haldeydi.

''Mira, M-Mert Çağlar'la kavga etmek üzereler'' dedi soluk soluğa. Mert ahh lanet olasıca çocuk. Yine kimbilir ne haltlar karıştırdı.''Nerdeler peki?'' diye sordum. ''Okulun arka tarafına gidiyolardı.''

Hemen hızlı adımlarla okuldan çıkıp arka tarafa doğru ilerledim. Çağlar'ın dayak yeme ihtimalini bile düşünmek istemiyordum.Mert okulun en güçlü kabadayısıydı gerçi ve tabi ki bir sene boyunca peşimden koşan bir kabadayı.

Okulun arka taraflarında oluşan kalabalığa baktım. Hepsi çıkarcı pisliğin tekiydi.  ''Dağılın'' diye bağırdıktan sonra kalabalığa yaklaştım.

Hepsi beni duyduktan sonra hemen okula doğru gitmeye başladılar. Klabalık dağıldıktan sonra Mert ve Çağlar'ı gördüm. Çağlar'ı ilk defa kendinden bu kadar emin dururken görüyordum. Mert beni görünce ''Ooo güzellik. Ne o bu eziğin dövülmesini izlemeye mi geldin?'' dedi sırıtarak.

Bu çocuktan cidden nefret ediyordum. ''Çağlar'ı bırak.'' dedim. Yüzü aniden  asılırken karşıma geçti.''Eğer bu piçten bi çıkarın varsa söyle. Ona göre daha az ağzını yüzünü kırıyım.'' dedi. 

Tam ağzımı açmış bişey söyliycektim ki '' Gel de göster bakalım o zaman ağız yüz kırmayı'' dedi Çağlar. Ağzım resmen beş karış açık Çağlar'a bakarken Çağlar bana dönüp ''Ayırmaya geldin heralde Mira ama bence bi köşede dur ve izle.'' dedi. 

Mert'e baktığım da kaşları çatılmış Çağlar'a bakıyordu. ''Görelim o zaman cesur oğlanımızı.'' dedi ve üstüne yürümeye başladı. Mert'i tutmaya çalıştım. Ama tabi ki benden on kat daha güçlü olduğu için beni rahatça geçebildi.

Ama biliyordum ki Mert kesinlikle Çağlar'ı dövebilirdi. Mert tam Çağlar'a yumruğunu sallamıştı ki Çağlar kafasını eğip yumruktan kurtuldu. Sonra aniden Mert'in yüzüne oldukça sert bir yumruk geçirdi.  Kenarda durmuş şok içinde Çağlar'ı izliyordum. Nasıl bu kadar güçlü olabilir hemde Mert'e karşı. Tamam kaslı bir çocuktu ama bu kadar güçlü olabileceğini düşünmemiştim.

Mert yere düşmüş Çağlar ise hala Mert'e yumruk atıyordu. Hemen şoktan sıyrılıp Çağlar'ın kolunu tuttum. Çağlar aniden bana dönünce ''Yeter bu kadar zaten bayıldı'' dedim yerde baygın yatan Mert'e bakarak. Çağlar Mert'in üstünden kalkıp bana döndü.''Okula gidelim hadi.'' dedi. Ben şok olmuş bir biçimde ona bakarken ''Bakma öyle küçüklüğümden beri kick-boks yapıyorum.'' dedi ve ilerlemeye başladı.

Ben de peşinden ilerlemeye başladım. Yanına gelince '' Sana neden bulaştı?'' diye sordum. ''Senden uzak durmamı söyledi.'' dedi. Evet bugün girdiğim milyonuncu şok oluyor galiba. ''Sen ne dedin peki?'' diye sordum.Umursamazca yürümeye devam ederken ''İstediğimden uzak durup istediğime yakın olacağımı söyledim.'' dedi.

''Yani benden uzak durmayacaksın?'' dedim. ''Yoo sen gayet iyi bir arkadaşsın.'' dedi.

Arkadaşın batsın. Ne zaman bana arkadaş dışında bi gözle bakacak merak ediyorum doğrusu. Beraber okula girdiğimizde yine tüm gözler üstümüzdeydi.  Bu çocuğa aniden noldu bilmiyorum ama şu an gayet umursamaz gözüküyordu. Sınıfa girdiğimizde sıraya geçip oturdu. Beş dakika sonra öğretmen sınıfa girdi. Çağlar yine inek öğrenci moduna girip öğretmeni dinlemey başladı. Bu çocuk bir sorunu falan mı var. Bi insan nasıl saniyeler içinde ruh değişimi yaşar. 

Ders boyunca Çağlar hocayı ben Çağlar'ı izledim. Tüm gün neredeyse bu şekilde geçmişti. Haa unutmadan tabi bazı derslerde ve ders aralarında Çağlar'ın kız arkadaşıyla mesajlaşmalarını ve sürekli konuşmalarını dinleyip sinir krizlerine girerek geçirmelerde var. 

Akşam eve geldiğimde üstümü değişip kendimi yatağıma attım. Tavanla uzun uzun bakışarak Çağlar'ın bu günkü halini düşündüm. Hangisi gerçek haliydi ve ya ikisi de değilmiydi. Bu çocuğun her gün faklı bir gizemi çıkıyordu. Kimdi bu çocuk? Nerden gelmişti? Neden gelmişti? Yarın sabah ilk iş Çağlar'ı araştırmaya başlamak olucaktı.  

Tabi ondan önce tüm geceyi düşüncelerle atlatmak vardı. Hadi bakalım...

Merabaaa. Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım. Ama ramazan ayındayız. Orucum ve oldukça açım. Umarım beğenirsiniz...

*Sizce Çağlar'ın ne gibi bir gizemi olabilir?

*Mira sizce bundan sonra ne yapacak?