* * *
Sessizliği bozan Zayl'in kılıç sesi oldu. ''Kim var orada?'' Herkes Zayl'in kılıcını doğrulttuğu yere bakıyordu, fakat orada kimse gözükmüyordu. Dal kırılmasına benzer bir çıtırtıyla hepsi ayaklandılar. Kentril aklına yaşadığı saçma ceylan olayını getirdi ve kafasını sallayarak yerine oturdu. O sırada acı bir inleme duyuldu. Kentril bu sefer yerinden sıçradı. Kimsenin bunu görmediğini umut ederek diğerlerinin yanına gitti. Darrick ''Ben bakarım.'' dedi. Genya, endişe ile Darrick'e bakarken, Darrick ona gülümsedi. Genya da acı bir gülümseme ile karşılık verdi. Darrick dikkatli adımlarla ilerlerken acı içinde kıvranan birini gördü. '' Bayan, iyi misiniz?'' ''Oradan bakınca iyi gibi mi duruyorum?'' diye cevap verdi gizemli kız.
* * *
Darrick, gözlerini devirerek kıza kalkması için elini uzattı. Kız, Darrick'in elini umursamayarak ağaçtan yardım aldı ve tek ayağının üzerine kalktı. Darrick elini indirdi ve diğerlerinin yanına doğru yürümeye başladı. ''Hey! Beni burada bırakıp nereye gidiyorsun?'' ''Yardımımı geri çevirdiğine göre iyi olmalısın.'' dedi Darrick. Kız dişlerinin arasından tıslayarak ''Yürüyemiyorum.'' dedi. Darrick, kızın duyabileceği şekilde nefes alıp hızlıca verdi ve kıza doğru yürüdü. Tek bir hamle ile kızı omzuna aldı ve yürümeye başladı. Kız baş aşağı sallanırken ''Çok naziksin.'' diye mırıldandı. Darrick sırıttı. Kamp alanına geldiklerinde Genya, Darrick'e soru soran gözlerle bakıyordu. Darrick, ''Biraz daha bakmaya devam ederseniz kızı düşüreceğim. Yardım edin de yatıralım.''
Genya ve Zayl hemen yardım ettiler ve kızı yatırdılar. Genya ''Neyin var?'' diye sorunca kız acı içinde yanıtladı, ''Bileğim... Çok acıyor.'' Genya ayağa kalktı ve sönmüş ateşin küllerinden bir avuç eline aldı. ''Her şey yolunda. Merak etme.'' diye rahatlatmaya çalıştı kızı. Herkes meraklı gözlerle onu izliyordu. ''Genya başı...'' ''Sorun değil Zayl. Sadece küçük bir sıyrık.'' diye yanıtladı Genya, kızın başına bakarak. Genya, elindeki külleri kızın ayak bileğinin üstüne boşalttı ve ellerini de tam üstüne koydu. Gözlerini kapattı ve biraz bekledi. Bu sırada kız, Zayl'in elini sıkı sıkı tutmuştu. Genya yavaş yavaş gözlerini açtı ve ellerini kaldırdı. Yan yana duran Lydia ve Kentril'a geri çekilmelerini söyledi. Sonra derin bir nefes aldı ve üfledi. Küller havada dans edercesine uçuşup yere kondular. Bu arada kız sıkı sıkı kapattığı gözlerini yavaşça açarak ''Bitti mi?'' diye sordu. Zayl, gülümseyerek ''Bitti.'' diye yanıt verdi. Kız olduğu yerde doğrulup bileğine baktı. ''Bana ne yaptın?'' ''Seni iyileştirdim.'' dedi ve kızın yeniden yatmasını sağladı. Ellerini kaşının biraz üstünde kanayan yaraya koydu ve sordu ''Adın ne?'' ''A-adım Alarice.'' diye cevap verdi kız ürkekçe. Kentril, ''Niye buradasın?'' diye sorduğunda Alarice yerine Lydia cevap verdi ''Avlanmaya gelmiş.'' ''Siz büyücü falan mısınız?'' Kendisine gülenlere aldırmadan ayağa kalktı ve birkaç adım yürüdükten sonra ''İyileşmiş, yaşasın!'' diye çığlık attı. Alarice çığlık atınca Lydia yerinden zıpladı. Kentril, otuziki diş sırıtınca Lydia gözlerini devirdi. Darrick, elleriyle kapattığı kulaklarını yavaşça açtı. Genya onun bu haline güldü. Alarice, Genya'ya yaklaşarak ''Beni iyileştirdin. Karşılığında sana ne verebilirim?'' diye sordu. Genya diğerlerine baktı ve Alarice'dan izin isteyerek onların yanına gitti. ''Arthur'u getirmesini isteyeceğim.'' Genya böyle söyleyince Lydia yerden kafasını kaldırdı ve ışıldayan gözleriyle Genya'ya teşekkür edercesine baktı. Alarice'a, Arthur'dan bahsettiler. Alarice bu işin çok zor olduğunu fakat onlara borçlu olduğu için bu işi yapması gerektiğini biliyordu. Onlara teşekkür ederek yanlarından ayrıldı.
Bir an kaçmayı düşündü fakat sarı saçlı kızın -Lydia'nın- kendisinin söylememiş olmasına rağmen neden orada olduğunu bilmişti. Bunu bilen biri yerini kolaylıkla bulabilirdi. Bu düşüncelere dalmışken Pinadele sokaklarında yürüyordu. Köşeyi döner dönmez çarptığı birini yere devirdi. Devirdiği kişinin erkek olması ilginç gelmişti. Çocuk yerde dirseklerinin üzerinde doğruldu. ''Özür dilemene gerek yok. Canım acımadı.'' dedi aptal bir sırıtmayla. ''Zaten dilemeye niyetim yoktu. Ayrıca bana çarpan da sensin.'' dedi Alarice, ukala bir tavırla. Çocuk hemen toparlanıp Alarice'a yardım edebileceği bir şey olup olmadığını sordu. Alarice, teşekkür ederek çocuğun yanından ayrıldı. Birbirlerinden üç adım uzaklaştıktan sonra Alarice arkasına döndü ve çocuğa bağırdı ''Aslında var!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yol
FantasyMelekler, iblisler, masumlar... Hiçbiri bu savaştan kaçamayacaklar. Geçmişten geleceğe, gölgelerden ışığa sürüklendikleri bir hikayenin içindeler. Meleklerle şeytanların yer değiştirdiği, kafdağındakilerin dibe vurdukları, yerin dibindekilerin göğe...