Merhaba arkadaşlar...Hikayeyi beğenmiyor musunuz? İlk bölümlerde okunma sayısı daha yüksekti ama maalesef düştü. Lütfen vote tuşunu bana çok görmeyin :D Bu bölümü kuzenim Doğa'ya ithaf ediyorum ^.^ İyi okumalar... :D :D
Zayl, gözünden gelen yaşları silerek ''Tamam bu kadar yeter. Şimdi bize neden buradasınız anlatın?'' dedi. Genya söze girdi. '' Cholik'in sizi, beni bulmak için görevlendirdiğini duydum. Sizi beklerken yanıma Zoya geldi.'' Üçü de birbirlerine şaşkın gözlerle baktı... '' Karanlıklar Efendisi, sizin beni aradığınızı duymuş. Peşime adamlarını gönderdiğini duyunca, hemen yanınıza gelmek için yola çıktım.'' Kentril, kafasını sallayarak Genya'yı dinlediğini belli ediyordu. Darrick, Lydia'yı göstererek '' Peki ya o?'' diye sordu. ''Lydia sizi bulmama yardım etti.'' Kentril aniden ayağa kalkarak ''Harika!! Peki şimdi elimizde ne var bir bakalım.'' Parmaklarıyla saydığını belli ederek '' Üç savaşçı, bir şifacı ve bir de yer bulucu.'' Yer bulucuyu bastırarak söylemişti. Lydia bağırarak ''Ben yer bulucu değilim!'' dedi.Kentril, Lydia'ya yaklaşıp gözlerine baktı. Lydia'nın gözleri onu çok etkilemişti. Kentril, bu işe başladığından beri huzuru hissettiğini hiç hatırlamıyordu. Ama Lydia'nın o masmavi gözlerine bakınca huzuru unutmadığını anlamıştı. Kentril, tüm bunları düşünürken Lydia sırıtmaya başladı. Kentril'ın aklına birden Lydia'nın düşünce okuyabildiği geldi. Acaba rezil oldum mu? diye sordu kendi kendine. Lydia'nın yüzündeki gülümseme büyüdü ve evet anlamında kafasını salladı. Kentril bağırarak '' Şunu yapmayı kes!'' ''Neyi?'' ''Düşüncelerimi okuma!'' ''Elimde değil!'' '' Elinde olmasını sağla o zaman rahatsız ediyorsun insanları.'' '' Hey hey hey! Çocuklar kavga etmeyi kesin!'' ''Sen karışma Zayl!'' diye bağırdı ikisi birden. Zayl olduğu yere oturup olanları izlemeye devam etti. Lydia'nın gözleri doldu. Koşarak ormanın derinliklerine doğru gitti. Koşmaktan yorulmuştu ama hala koşuyordu. O sırada arkasından bir şeyin geldiğini farketti. Arkasına bakmadan koştu. Akşam olmuştu ve korkuyordu. Etraf karanlık ve sisliydi. '' Harika!! Şu anki durumum gerçekten harika!! O şey umarım beni yemez. Belki de sadece sincaptır.'' diye kendi kendine konuştu. O sırada ''Merak etme seni yemem.'' diye bir ses duydu. Ardından da kahkaha. Lydia, arkasına baktığında Kentril'ın deli gibi kahkahalar atark güldüğünü gördü. ''Hahaha b- hahah bir sincap ha? Hahaha umarım seni yemez Lydia.'' Kentril, gülmekten çenesinin ağrıdığını hissetti. Bu nasıl bir kızdı böyle? Neredeyse son bir saattir gülmediği bir an bile yok. ''S-sen beni mi takip ediyorsun?'' diye sordu Lydia nefesini düzene sokmaya çalışırken. Kentril ciddileşerek '' Evet , yani hayır.'' Lydia bu cevaba şaşırmıştı. Soru soran gözlerle ona baktığında Kentril anlatmaya başladı. '' Genya, sen gittiğinde yanıma geldi ve bana, '' Karanlıklar Efendisi, Lydia'nın benimle olduğunu biliyor.'' dedi. '' Ve sen de beni merak edip aramaya çıktın.'' diye tamamladı Lydia. Kentril, hiçbirşey demedi ve onun yerden kalkmasına yardım etti. Kamp yerine doğru yürürken arada sırada yerde gördükleri küçük ağaç kabuklarını topluyorlardı. ''Senin ailen yok mu?'' diye sorunca Lydia olduğu yerde kalakaldı. Böyle bir soruyu neden sormuş olabilirdi? Hemen kendini toparlayıp söze girdi. '' Annem ve babam biz küçükken ölmüş. Karanlıklar Efendisi onları öldürmüş.'' Kenrtil şimdi neden Lydia'nın da onlarla gelmek istediğini daha iyi anlıyordu. Onun içinde de hepsi gibi intikam duygusu vardı. Karanlıklar Efendisi'nden alınacak bir intikam... '' Biz?'' ''Kardeşim ve ben.'' ''Peki şimdi o nerede?'' '' Genya ve ben kaçarken onu Os Alta'da bırakmak zorunda kaldım.'' ''Neden?'' Lydia, yerde gördüğü ağaç kabuğunu alıp konuşmaya devam etti. ''Karanlıklar Efendisi eninde sonunda bizi bulacak ve..'' Yutkunup devam etti. ''Ve öldürecek.Bizi bulduğunda Arthur'un da yanımızda olmasını istemedim.'' Kentril, Karanlıklar Efendisi'nin adını duyunca yüzünü buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yol
FantasyMelekler, iblisler, masumlar... Hiçbiri bu savaştan kaçamayacaklar. Geçmişten geleceğe, gölgelerden ışığa sürüklendikleri bir hikayenin içindeler. Meleklerle şeytanların yer değiştirdiği, kafdağındakilerin dibe vurdukları, yerin dibindekilerin göğe...