BAHÇEDEKİ HAYALET

66 6 1
                                    

Molly arkasını döndüğünde, hayaleti göremedi. Ancak, kesinlikle onun Eila Weasley olduğundan emindi. Bir sene önce Fred'in kitaplarının arasından onun resmi düşmüştü, Molly onu geri verirken çok zorlanmıştı.

Fotoğrafı görünce Fred'in gözleri dolmuştu ve o kadar sessizce fotoğrafı bulduğu için teşekkür etmişti ki, Molly tam olarak duyamamıştı.

Dersten sonra o hayaleti bulmaya niyetliydi, ama ilk önce Profesör Longbottom ile Kediotu incelemesi...

***

" Daniel ciddiyim onu gördüm. İçimden geçti!" dedi Molly sesini kısarak. Daniel hâlâ anlamamıştı.

" Bu zamana kadar neden Fred onu görmedi o zaman? Ya da başka birisi?" Molly adımlarını hızlandırdı. " Bilmiyorum ama onu gördüm!" dedi. Daniel bşraz ileride arkadaşlarını gördü. " Aferin o zaman sana. Bay bay."

İşte Molly buna sinir oluyordu, şunu yapmasaydı!

***

Yemekte Haley'e olanı anlattığında Haley şaşırmıştı. " Belki de hayal görmüşsündür, çok heveslenme. Ama gerçekten oysa, buna Fred baya sevinir." dedi. Fred arkadan geldi. " Neyi?" diye sordu.

Haley yavaşça arkasını döndü. " Aa... Hiç. Otursana." dedi ona yer açarak. Fred bir şey demedi. Yemeğini yemeye koyuldu.

Molly yemekten sonra ablasını da yanına alarak hayaleti gördüğü yere gitti. Yaklaşık yirmi dakika gezindiler, ancak bir şey göremediler.

Tam Haley kalkmaya hazırlanıyordu ki, sonunda Molly onu gördü. Nymphadora Eila Weasley.

Haley onu görür görmez kalp krizi geçirecek gibi oldu.

" E-Eila." dedi titreterek. Kız ona gülümsedi. " Haley Margaret." dedi, neredeyse fısıldıyordu. " Fred nasıl?" diye sordu. Haley burnunu çekti. " Senden sonra çok değişti. Neredeyse hiç konuşmuyor." dedi.

Eila çimenlere oturup ellerini yerdeki papatyalarda gezdirdi. " Böyle olmamalı. Hayata devam etmeli. Dört sene oldu." dedi. İşte o an, Molly hayaletlerin de ağlayabildiğini öğrendi.

Haley derin bir nefes aldı. " Gemma cezalandırılmadı. Hâlâ okulda ama onu hiç görmedim." dedi. Eila kafasını kaldırdı. " O mu? Onu biliyorum. Bazen benimle konuşup sürekli özür diliyor. Zavallı kız, sinirlerine hâkim olamadı..." dedi. Sonra yüzü Molly'ye döndü.

" Sen onun kardeşi misin?" diye sordu. Molly evet manasında kafasını salladı. " Burada beklesen de sana Fred'i göstersem?" diye sordu en sonunda. Eila dudağını büzdü.

" Bilmiyorum, onu ağlarken görmek istemiyorum." dedi. Sonra da ofladı. " Ama biliyor musun, şimdi onu görmek istedim. Getirirsen çok mutlu olurum. Onu sadece uyurken izleyebiliyordum..." dedi. Haley hemen koştu.

Fred'in suratı, Eila'yı görünce o kadar değişik bir biçime girdi ki, hangi duygular içinde boğuştuğu tanımlanamazdı. İlk önce çantasını yere fırlattı, sonra yere çöktü ve elini ona uzattı, ancak içinden geçti.

" Eila..." diye ağlamaya başladı. Kardeşi de ondan farksızdı. Molly onları izledikçe göz yaşlarını tutmakta zorlanıyordu, Haley de aynı durumdaydı.

Eila ellerini kardeşinin yanaklarına koymayı ve gözyaşlarını silmeyi denedi. Fred de başını ablasının göğsüne yaslamayı.

" Biz gidelim." diye fısıldadı Haley Molly'nin kulağına, onu bileğinden kavrayarak. Eila gözlerini onlara çevirdi.

" Gerçekler Yüzüğü geri döndü, efendisini bekliyor." dedi kendisine ait olmayan, ürkütücü bir sesle.

Gerçekler Yüzüğü de neydi?

HARRY POTTER FANFICTION- Gerçekler YüzüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin