FİNAL

249 12 12
                                        

Laura: Eee buna ne dersin?
Ross: Diğerini daha çok beğendim.
Laura: Ross bu çok önemli! Nedime elbisesi seçiyorum.
Ross: Bunu Vanessa'nın seçmesi gerek değil mi?
Laura: Vanessa bu görevi bana verdi çünkü şuan kendisi gelinliğini denemeye gitti.
Ross: Düğün bu akşam bunlar son zamana mı bırakılır?
Laura: Hayır ama bilmem sencede ani olmadı mı?
Laura'nın telefonu çaldı. Arayan Vanessa'ydı.
Laura: Alo.
Vanessa. Laura elbiseleri aldın mı? Daha saçlarımızı yaptırmalıyız. Ayakkabılarımı almadım. Şuan almaya gidiyorum. Sizde alın.
Laura: Vanessa sakin olabilir misin?
Vanessa: Ben sakinim!
Laura: Vanessa?
Vanessa: Ya of çok heycanlıyım!
Laura: Hadi kapat daha bir sürü işlerimiz hatta işlerin var.
Vanessa: Aynen evde görüşürüz.
Laura telefonu kapattı. Ross'a baktı.
Laura: Pembe mi mor mu?
Ross: Hmmm... Şurdaki mavi.
Laura arkasına baktı. Sanki büyülemişti.
Laura: Sen bunu ne zaman gördün?
Ross: Biraz önce gözüme çarptı.
Laura: Ross bu çok güzel.
Ross gülümsedi.
Laura: Kaç tane almalıyım?
Ross: Sen Rydel ve Debby.
Laura: 3 tane. Altınada şu ayakkabılardan alırsam... Hı harika.
Ross: Artık gidebilir miyiz?
Laura: Şunların Parasını ödeyelim.
Ross: Off.
Parasını ödeyip arabaya bindiler.
Laura: Sen niye böylesin?
Ross: Nasıl?
Laura: Böyle. Ross çok fazla atarlısın.
Ross: Öyle değilim!
Laura: Ross?
Ross: Bi kaç dakika konuşmadan duralım lütfen.
Laura içini çekti.
Eve vardılar. Hiç konuşmadılar. Kızlar saçlarını yaptıyorlardı.
Vanessa: Laura bi kaç saat kaldı. Saçlarını yaptır sende.
Laura oturdu. Onunda saçlarını yapmaya başladılar.
Laura: Stormie ve Mark nerde?
Vanessa: Şimdiden düğünün olcağı yere gittiler.
Laura: Bizi kim götürücek.
Ross: Ben ne güne duruyorum.
Laura: Inanmıyorum. Benle ne zamandan beri konuşmuyorsun. Ve ilk defa konuştun onda da beni tersledin. Bravo.
Ross ölümcül bir bakış attı. Sinirle yukarı çıktı.
Vanessa: Ne oluyo?
Laura: Bi bilsem.
Rydel: Yine ters tarafından kalkmış belli. Merak etme yumuşar.
Ross yukardan bağırdı.
Ross: Ben sizi götürmiycem. Başka birini bulun.
Laura: Tamam!
Kapı çaldı. Rocky kapıyı açtı. Ryland gelmişti. Ve eski model bir araçla gelmişti.
Rocky: Oh dostum! Bunun kapımın önünde olduğuna inanmıyorum.
Ryland: Eee tabi Kardeşiniz.
Vanessa'nın Saçı bitmişti. Kızların da yaklaşık beş dakikası vardı. Hafif bir model yaptırıyorlardı. Vanessa dışarı baktı.
Vanessa: Ryland inanmıyorum! Bu gerçekten burda mı?
Ryland: Tabi şöfürünüz olarak.
Laura: Ross'dan daha iyi olacağına eminim.
Ross: Hahahahaha.
Laura giyinmek için odasına çıktı. Girerken Ross'la çarpıştı. Ross takım elbisesini giymişti.
Laura: Ooo çok yakışıklı olmuşuz bey efendi.
Yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Ross hafiften gülümsedi.
Ross: Hala sana tripliyim.
Laura: Tabi tabi diyip Ross'un poposuna şaplak attı. Ross poposunu tuttuk arkasına döndü. Laura tip tip bakarken gülmeye başladı.
Herkes kapının önünde toplanmıştı. Laura Ross'un yanına gitti. Ross ordan uzaklaşıp direkten ön koltuğa oturdu.
Laura: Anlaşıldı tamam.
Herkes yerlerine oturdu.
Laura ön koltuğa doğru gitti.
Laura: Ross neler oluyor?
Ross: Neler mi oluyor?
Laura: Evet?
Ross: Seni başka biriyle sarılırken göriyim sonra neler oluyor Ross? Dimi!
Laura: Ne! Ne saçmalıyosun sen!
Ross: Laura artık saklamanın bir faydası yok her şeyi biliyorum!
Laura: Ross ne saçmalıyorsun sen!
Ross: 1 gün önce bi kafede böyle hafif uzun boylu esmer bi çocukla seni sarmaş dolaş gördüm!
Laura gülmeye başladı.
Ross: Gülmeni gerektiren bir durum göremiyorum! Önemli bir konu
Laura telefonunu çıkarıp bi çocuk gösterdi.
Laura: Gördüğün çocuk bu muydu?
Ross: Ha bide sende fotoğrafı mı var?
Laura: Evet çoğu kuzenimin bende fotoğrafı var.
Ross: Neyin?
Laura: Kuzenimin. 1 gün önce buraya Vanessa'nın düğünü için gelmiş Vanessa'nın işi vardı ve bana yanına gitmemi söyledi. Ve bende gittim.
Vanessa: Larry'den mi bahsediyorsun?
Laura: Evet.
Ross: Ben özür dilerim.
Laura: Bütün gün gelip bana boş yete trip attın. Düzgünce konuşa bilirdin.
Ross: Tamam Laura. Özür diledim ya. O kadar önemli değilmiş.
Ellington: Ryland nereye gidiyorsun?
Ryland: Sapağı kaçırdım. Şurdan dönücem.
Laura: Önemli değil mi? Biraz önce çok önemli bi konu diyodun!
Ryland: Çocuklar. Daha önemli bir konumuz var.
Herkes: Ne!
Ryland: Fren basmıyo!
Gittikçe uçuruma doğru gidiyorlardı. Herkes bi ağızdan bağırıyordu. Ryland frene basmayı deniyordu. Ama olmuyordu. Uçurumun kenarına kadar gelmişlerdi. Ryland frene basmaya devam ediyordu. Ama boşuna. Aşağı doğru düşmüşlerdi bile. Herkes bağırıyordu... SON.

Her son bir başlangıçtır....

story of my lifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin