story of my life

Özlemişim

Laura:Hadi görüşürüz.

Vanessa: Eğlen ama çok fazla değil.

Debby: Vanessa bırak istediği kadar eğlensin. Sen hiç eğlenmedin mi?

Vanessa: Yani ama o daha küçük.

Laura: Vanessa 18 yaşındayım. Zaten öyle bişey yapıccakta değilim. Diyip Vanessa'ya sarıldı. Debby kollarını açtı. Laura sımsıkı sarıldı. Koşarak uçağa bindi. Uçuş 2 saat sürecekti. Saat 5'ti 7 gibi ordaydı. Kalkıştan sonra 2.30 saat geçmişti. Laura hostese seslendi.

Laura: Pardon bizim 7'de New York'ta olmamız gerekmiyor mu?

Hostes: Evet Bayan Marano.

Laura Bayan Marano deyince garip gelmişti.

Hostes: Pist doluymuş.

Laura: Peki kaç gibi oluruz?

Hostes: 8 gibi.

Laura uçağın içinde "Ne!" Diye bağırmıştı. Herkes Laura'ya baktı. Laura utanmıştı. Ardından "Pardon" diye bağırdı. Laura geç kalıcaktı. Üzüldü. Yaklaşık 2 dk sonra hostes geldi.

Hostes: Bayan Marano şuan inişe geçiyoruz.

Laura bu sefer "Yay!" diye bağırdı. Zor olsada yetişicekti. Uçak indiğinde koşarak aşağıya inip taksi çağırdı. Otele gittiğinde koşarak lobiye gidip anahtarı aldı. Asansöre binip saatine baktı. 7:45'ti. 5 dk olsada geç kalıcaktı. Odasının kapısını açtı. Her yerde gül yaprakları vardı. Laura şaşırdı. Kapıyı kapattı. Kapının arkasından biri çıktı.

"Süpriz!"

Laura: Aaa!Ross!

Ross: Evet benim.

Laura: Ödümü patlattın da burda ne işin var?

Ross: Seni karşılamaya geldim.

Laura: Nerden biliyordun ki?

Ross: Tabiki seni takip eden birini tutmadım.

Laura ellerini birbirine bağlayıp Ross'a baktı.

Ross: Tamam arkandan sana sahip çıkması için birini tuttum.

Laura: Peki Rydel'a söyledin mi?

Ross: Hayır Tabiki söylemedim eğer senin arkandan adam tuttuğumu öğrenirse olacakları sen düşün.

Laura: Ee haklısın diyip kollarını açtı Ross Laura'ya sımsıkı sarıldı. Her zamanki gibi kokusunu içine çekti.

Laura: Artık çıksanda giyinsem.

Ross: Ne?

Laura: Dışarı.

Ross: Laura 2 aydan beri bunun hayalini kurdum.

Laura: Ross çıkmadan önce hangisi diyip iki elbise gösterdi.

Ross: Pembe olan diyip istemsizce dışarı çıktı. Laura elbiseyi giyip Ross'u içeri çağırdı.

Laura: Peki neden pembe?

Ross: Ross Kilodumla uygun.

Laura: Lynch!

Ross: Ne var Marano?

Laura: Neyse gitsek mi?

Ross: Olur. Makyaj falan?

Laura: Sadece rimel. Onuda sürdüm zaten.

Ross: Senin doğal olmanı seviyorum diyip yanağına öpücük kondurdu. Arabaya bindiler. Yol Laura'nın tahmin ettiğinden daha kısaydı. Hemen varmışlardı. Laura koşarak arabadan indi.