Arkadaşlar lütfen hikayeye yorumlarınızı yazın bende yanlışlarımı düzeltirim şimdiden çok teşekkürlerSaat 10 a geliyordu başım ağrıdığı için erken yattım...
"hadi kızım kalk saat 1 oldu hem bugün senle alışverişe çıkacağız "
şu eve geldiğimden beri 1 kere bile kendi kendime uyanamamıştım ve bu gerçekten de can sıkıcıydı. Kendime geldikten sonra annemin dediklerini algılamaya başladım
"sen ve ben alışveriş? Ha rüyamı bu Suzan yılmaz kızı için bugün işe gitmeyecek? "dedim.
" abartma Melis hadi kalk ve giyin ben aşağıda seni bekliyorum deyip " odadan çıktı.
Aslında hiç de abartmamıştım hatta
hatırladığıma göre en son 13 yaşındayken annemle beraber vakit geçirmiştik, daha fazla vakit kaybetmemek için gar dolabıma doğru ilerledim ve içinden siyah mini bir elbise çıkardım ve aynanın karşısında giyinmeye başladım bir süre aynada kendime baktıktan sonra ayakkabı olarak ise kırmızı renkli stiletto larımı giydim ve makyaj odama girip pembe rujumu sürdüm daha sonra ise eye-liner sürmeye çalıştım ve ilk defa bu kadar düzgün çekebilmiştim. Daha fazla annemi bekletmemek için aşağıya indim" Melis çok güzel olmuşsun bebeğim " dedi annem
"abartma anne her zaman ki halim " dedikten sonra arabaya doğru ilerledik , " anne sen bana hala nereye gideceğimizi söylemedin " "ay pardon ya Nişantaşına gidiceğiz kızım " deyip gülümsedi.
Daha önce nişantaşına gitmemiştim fakat güzel mağazalar olduğunu
biliyordum. Araba durduktan sonra annem şoföre 3 saat sonra bizi almasını söyledi ve arabadan indik... Annemin istediği bir mağazaya girdik çok güzel kıyafetler vardı, gözüme kumaşı ince, siyah modeli ise önü kısa arkası uzun bir elbise kestirdim, denemek için görevliyi çağırdım ve 36 bedenini istedim görevli 1 dakika sonra elbiseyle yanıma geldi bende vakit kaybetmeden deneme kabinine girdim"anne bir bakar mısın? " dedim oda yanıma gelerek " güzel olmuşsun kızım istersen alabiliriz " dedi bende başımla onaylayıp kıyafetim çıkardım...
2 saat geçmişti ve kendime 7 torba kıyafet almıştım karnım acıktığı için annemle bir kafeteryaya oturduk ben her kafe de yediğim gibi cheeseburger sipariş ettim annem de ton balıklı salata söyledi...
Telefonumu çıkarıp annemle resim çekildik Melis yılmaz klasiği olarak resim çekilmesem olmazdı... Arkadan birinin bana dokunmasıyla irkildim kim olduğuna bakmak için döndüğümde Sude'yi gördüm
" aşk olsun Sude gerçekten insan bir haber verir ya korktum " deyip surat astım
" ya şaka yaptım işte " deyip yanağıma öpücük kondurdu
"tamam, tamam affettim hadi gel yanımıza otur " deyip gülümsedim. Sude oturduktan sonra ona doğru dönüp
"Sude bir şey soracağım mert iyi mi? geçen gün okuldan bir anda çıktı çok merak ettim bana açıklama yaptı ama pek inandırıcı gelmedi "dedim
" ş-şey bir şey olmadı ya işte sana ne dediyse doğru merak edecek bir şey yok ailevi bir şey neyse canım benim gitmem lazım " dedikten sonra ayağı kalktı,"tamam, o zaman pazartesi okulda görüşürüz
canım" deyip gülümsedim. Çok tedirgin gözüküyordu
ve biraz beni geçiştiriyor gibi geldi, yemeklerin gelmesiyle düşüncelerimden
kurtuldum gerçekten cheeseburger in tadı mükemmeldi kendimi survıvor da
ödül oyunu kazanmış gibi hissetmiştim ve bu zevki annem sorusuyla sona erdirdi "bu kız kimdi canım iyi birine benziyor " dedi.
" yeni okulumda sıra arkadaşım var mert diye işte onun ikizi " dedim. Annem saate bakarak "hadi canım yediysen gidelim artık " dedikten sonra masaya 50 TL bıraktı ve beraber arabaya doğru ilerledik eve vardığımızda saat 6 olmuştu arabadan iner inmez odama doğru ilerledim ve sıcak bir duş almak için
banyoya girdim jakuzi'yi doldurduktan sonra içine girdim ve derin düşüncelere daldım...Gizem ne nasıldı acaba onu çok özlemiştim peki ya yiğitle efe ne yapıyordu geldiğimden beri onalar la konuşmamıştım en önemlisi' de Kaan neden mert'i dövmüştü ve ben uyurken neden mert birden çıkıp gitmişti of çok merak ediyordum ve 6. Hissime göre mertle Sude bana yalan söylüyorlardı. Banyodan çıktıktan sonra kendimi bornozla yatağa attım ve gözlerimi kapadım galiba banyoda fazla kalmıştım ki sıcaktan nefes alış verişlerim hızlanmıştı 2 dakika sonra kendime geldim ve pijamalarımı giyindim telefonumu elime alıp şarja taktıktan sonra koltuğa oturup gelen bildirimlere baktım eski okulumdaki sınıf arkadaşlarımla olan grubumuzdan 1000 mesaj gelmişti ve ayrıntıya girmeden mesajları okudum
Pelinim: sevgilimden ayrıldım kızlar
kuzum: zaten o çocuğu gözüm tutmamıştı canım üzülme
Ayşe yıldırım: aynen canım sen daha iyilerine layıksın
Aslı kara : sevda hoca okuldan ayrılıyormuş kızlar çok üzüldüm
Çağlacık: ne üzülüyorsun be kadın geçen sene sözlüm'e 50 vermişti iyi ki gitmiş
Ve daha pek çok mesaj... Canım sıkıldığı için telefonumu kapattım...
Uyandığımda koltuğun üstünde uyuya kalmıştım daha kış gelmemişti fakat üstüm açık olduğu için üşümüştüm ayağı kalktım ve yüzümü ılık suyla yıkadım karnım acıktığı için aşağıya inip yardımcılara kahvaltı hazırlamalarını söyledim, annem her zaman ki gibi evden erkenden çıkmıştı, yardımcının beni çağırmasıyla kahvaltı yapmak için bahçedeki masaya oturdum,
kahvaltım bittikten sonra havuza girmek için mayomu giyindim... Havuza atladığımda baya serinlemiştim ve kulaç atıp yüzmeye başladım tam olarak 8 kere havuzun bir ucundan diğerine gittikten sonra güneşlenmek için şezlonga uzandım...Saat 10 olduğunda annem eve gelmişti bende ona sürpriz yapmak için yemek hazırlamıştım nede olsa son günlerde aramız çok iyiydi annem sofrayı gördüğünde "yardımcılar yine çok güzel bir sofra hazırlamışlar " dedi. " anne ben hazırladım sofrayı " deyip suratıma şirin bir gülümseme yerleştirdim.
"gerçekten mi benim prensesim annesine yemek mi hazırlamış çok mutlu oldum " "eheheh " deyip gülümsedim. Annem yemeğini yerken bana övgüler yağdırıyordu bende bunun mutluluğuyla yemeğimi yiyordum saat 11 olduğunda annem " yemek harikaydı kuzum şimdi ben çalışma odama sende yatağına " deyip yanağıma öpücük kondurdu bende uyumak için odama çıktım ve
pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım ve derin bir uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı İntikam mı #Wattys2015
Teen FictionBulunduğu şehirden başka bir şehire başına geleceklerden habersiz gitmek zorunda kalan bir kızın hikayesi bakalım kız taşındığı yerde mutlu mu olucak yoksa bütün dünyası başına mı yıkılacak