arkadaşlar bu ilk hikayem olduğu için yanlışlarım olabilir lütfen yorum yapın : ) bu arada multimedya da melis vaaar
"Ne demek İstanbul'a taşınacağız! Ben buradaki Hayatımı bırakıp İstanbul'a taşınmam anne hem babamın Mezarıda burda onu bırakamayız" dedikten sonra sinirden gülmeye başladım
"İşim Gereği gitmemiz gerektiğini biliyorsun Melis hem bu ilk şehir terk edişimiz değil daha önce nasıl alıştıysan İstanbulada alışırsın itiraz istemiyorum tamam mı yarın gidiyoruz"
"Anne farkında mısın 5 Yıldır Antalya'dayız ben buraya alıştım arkadaşlarımı bırakamam ayrıca 17 Yaşında Olduğum için kendi kararlarımı kendim verebilirim"
Aslında beni İstanbul'a sürükleyeceğini biliyordum son bir umut çırpınıyordum işte... Annem tam bir şey Söylemek için ağzını açtığında kapıyı vurup evden çıktım Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum Antalya'ya alışmıştım hatta çok yakın Arkadaşlarım vardı. Sinirden elim titrerken zorlanarak telefonunun mesaj kısmını açtım ve kız kardeşim gibi olan gizeme mesajı attım.
Kime : kuzumm
Akşam 8 de bütün grubu topla itiraz kabul etmiyorum her zaman ki mekanda buluşalım çok önemli bir şey söyleyeceğim
Mesajı gönder kısmına bastıktan 1 dakika sonra telefonum titredi
Kimden : kuzumm
Tamam canım umarım söyleyeceğin şey Önemlidir senin için kuaföre gidemiycem (önemli değilse bittin)
Mesajı okuduktan sonra yüzümde gülümseme oluştu çünkü gizem için dış görünüş çok önemliydi... Saat 8 olduğunda mekana gittim bizimkiler oturmuş gülüşüyorlardı. Yanlarına gitmeden önce Prova yapmak için lavaboya girdim, lavabonun boş olduğundan emin olduktan sonra Aynanın karşısında kendi kendime konuşmaya başladım. Kendimi şizofren gibi hissettiğimden olsa gerek lavabodan çıkıp bizimkilerin yanına gittim
Efe beni görünce " Ooo bizimki gelmiş neymiş bu önemli olan şey " dedi.
Bütün Arkadaşlarım cevap bekler gibi bana bakıyorlardı kekeleyerek başladım
" ş-şey nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama b-ben yani biz İstanbul'a taşınıyoruz
Bir anda bütün hepsinin gözleri soru sorarcasına bana baktı hiçbir şey söylemiyorlardı sadece birbirimize bakıyorduk. Yiğit bana bakıp
" Nasıl yani şaka mı yapıyorsun bak Melis bu şakaysa hiç komik değil
"Sence şaka yapar bir halim mi var Suzan hanım gayet net bir şekilde yarın İstanbul'a gideceğimizi söyledi. Annemi tanıyorsunuz onun dediği her zaman olur" deyip sürat Astım
Gizemin suratına bakmaya korkuyordum çünkü söyleyeceği şeyleri az çok tahmin edebiliyordum, bir süre sessizlik oldu daha sonra gizem Bu sessizliği bozarak
"N-nasıl yani gidemezsin izim veremem sen benim kardeşimsin eğer sen gidersen kimin saatlerce başını şişiricem o-olmaz" dedi.
Kafamı kaldırıp suratına baktığımda eye-liner ı akmıştı, gizem için bu Dünya'nın sonu demekti fakat şuanda aklına gelecek son şeydi. 1 kaç saat oturduktan sonra yavaş yavaş kalkmaya başlamıştık 3 saattir oturuyorduk ve çok nadir konuşmuştuk Yiğit bizden 1 Yaş büyük olduğu için sırayla hepimizi evine bırakıyordu sona ben kaldığımda evin önünde durdu ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı İntikam mı #Wattys2015
Ficção AdolescenteBulunduğu şehirden başka bir şehire başına geleceklerden habersiz gitmek zorunda kalan bir kızın hikayesi bakalım kız taşındığı yerde mutlu mu olucak yoksa bütün dünyası başına mı yıkılacak