1. Bölüm

137 14 19
                                    

İyi okumalarr :))
___________________________________________

Jongho'nun anlatımından:

  Beni bu değerli uykumdan uyandıran alarmımı kapattım. Gün daha doğmamışken ders koyan hocama içimden lanetler yağdırırken dolabıma yaklaştım. İçerideki aynaya yansıyan görüntü rezaletti; yorgun, bitkin, çirkin.
 
  Dolaptan kıyafetimi seçip giydikten sonra lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra kapatıcımı alıp gözümün altındaki koyu halkaları kapattım. Dün geceki partiden sonra bunu bu kadar belli etmek görgüsüzlük olurdu, kimsenin göz zevkini bozmaya hakkım yoktu.

  Okul formamı giyip saçlarımı yaptım.
Okul çantamı da hazırlayıp montumu ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Okula doğru yürürken yolumun üzerindeki pastaneden bir açma alıp yoluma devam ettim.

  Birkaç dakika sonra okula varmıştım. Sınıfıma girdim ve lisenin başından beri her zaman oturduğum sıraya koyup uyumak istedim ve 15 dakika kadar uyudum.
Ders zili çalıp, hoca sınıfa girince uyandım ve kafamı sıradan kaldırdım. Hocanın yanında bir çocuk vardı. Çocuk 173 boylarında, zayıf, sarı saçlı, kahverengi gözlüydü. Hoca konuşmaya başladı.

"Arkadaşlar bu sene sınıfımıza yeni bir arkadaşınız katıldı. Arkadaşınıza iyi davranın çünkü kendisi işitme engelli."

  Sınıfın bana uzak köşesinde oturan Taehyung dalga geçer gibi konuştu
"Hocam bu çocuk sağır mı yani?"

  Sağır kelimesini bastırarak söyledikten sonra sınıftaki birkaç kişi olan arkadaş grubuyla beraber kahkaha atmaya başladı.

  Yeni gelen çocuk dudak okumuş olacak ki zaten özgüvensiz olan bakışları hem özgüvensizliğini korudu hem üzgün bakmaya başladı hem de gözleri doldu.
Hoca çocuğun üzüldüğünü gördü ve Taehyung ile gülen gruba kızdı.

"HEY TAEHYUNG! GÜLMEYİ KES VE DERHAL ÖZÜR DİLE. BİR DAHA DA DALGA GEÇTİĞİNİ DUYMAYACAĞIM!"

  Hoca nefes alıp verdikten sonra tekrar konuşmaya başladı
"Kendini arkadaşlarına tanıt çocuğum."
Çocuk hocanın dudaklarını okuduğu için hocadan tahta kalemi aldı ve tahtaya birşeyler yazmaya başladı.

'Merhaba ben Kang Yeosang.' Yeosang kalemi hocaya geri verdi.

"Yeosangcım çok teşekkür ederiz, oturabilirsin" Yeosang elleriyle birşeyler yaptı ve hoca cevap verdi.
"Doğru söylüyorsun, pardon ^beni göstererek^ şu kahverengi saçlı arkadaşının yanı boş oraya oturabilirsin"

  Yeosang kafasını salladı ve direkt gelip yanıma oturdu. Ben de sıraya kafamı koyup dersin sonuna kadar uyudum.

  Tenefüs olunca uyandım, Taehyung ve Yoongi geldi üçümüz birlikte kantine gittik. Kantinde otururken Taehyung konuşmaya başladı.

"Şu yeni gelen özürlü çocukla bize eğlence malzemesi çıktı" Yoongi ve Taehyung güldüler ama ben gülmeyince Yoongi bana sordu

"Jongho sen neden gülmedin veya bir şey söylemedin?"

Yoongiye bakıp "Komik değil çünkü ayrıca ben sizin gibi zorba değilim" dedim.

Taehyung lafa girdi
"Ama okulu popülerlerinden birisin"

Ona baktım "Okulun popülerlerinden biri olmam engelli bir çocukla dalga geçeceğim anlamına gelmiyor Taehyung" yerimden kalktım ve ben kantinden çıkarken Yeosang kantine girdi, ben de onun yanından geçip sınıfa gittim.

  Sınıfta sırama oturdum ve kafamı sıraya koyup uyumayı düşünüyordum ama yanıma ağlayan biri geldi, kafamı kaldırıp baktım ve Yeosang ağlıyordu.
Onunla konuşabilmek için sıraya yazı yazdım.

"Ne oldu ? "

Yeosang ne yazdığımı görmezden gelip cevap yazmadı ve yanımdan kalkıp hala ağlayarak sınıftan çıktı, ben de onun peşinden gittim. Merdivenlere oturup ağlamaya devam etti, ben de onun yanına oturdum ama beni yanından itti hatta eliyle konuşarak ve dudağını oynatarak birşeyler söyledi

'Git başımdan hepiniz aynısınız!'
tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki ağzını oynatarak
'git!' dedi. Ben de onundaha fazla zorlamadan yanından ayrıldım.

  Sınıfa gittiğimde ders çoktan başlamıştı, ben de kapıyı tıklatıp sınıfa girdim ve kafamı sıraya koyup gün sonuna kadar uyudum.  

  Uyandığımda ders bitmişti ve herkes toplanıyordu, çantamı alıp eve gitmek için okuldan çıktım.

  Eve doğru yürürken önümde Yeosangı gördüm o da evine gidiyordu büyük ihtimalle, sanırım evlerimiz yakın çünkü aynı yönde gidiyorduk.
  Yeosang önde ben arkada giderken Yeosangın bakmadığı bir yerden ona doğru hızlı bir araba geliyordu. Yeosang arabanın kornalarını duyamadığı için arabanın geldiğini de bilmiyordu ve araba ona çok yaklaşmıştı.

"Yeosang!" diye seslendim ama tabii ki duymadı.

  Tam araba Yeosanga çarpacaktı ki onu bileğinden tutup kaldırdım ve kenara çektim. Tabii olan ani şeyleri Yeosang kavrayamamıştı. Ağzını oynatarak konuştu
'Ne oldu az önce?' dudak okumayı bildiği için konuştum.

"Evime gidiyordum, önümde seni gördüm ve sana çarpmak üzere olan bir arabadan seni kurtardım hepsi bu" olayı şimdi anladığını belli eden bir ifade ile hafifçe başını salladı
'Anladım, teşekkür ederim. İyi akşamlar sana' cevabımı beklemeden arkasını dönüp gitti. Ben de ona cevap verdim ama arkası dönük olduğu için görmedi

"Sana da iyi akşamlar"
___________________________________________

Yazdığım ilk fic olduğu için biraz kısa ve acemice olmuş olabilir ama yine de güzel oldu bence :)

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Headlights | JongsangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin