iki

1.1K 39 17
                                    

Bomba bir bölüm geldiiii.

Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi
Göğüs kafesimin zorlandığını hissediyorum âdete.

Dudakları dudaklarımı hunharca eziyordu. Dudağımı dişlemesiyle ağzıma metalik bir tat bıraktı muhtemelen kanıyordu.

İçimden dualar ediyordum bu işkencenin son bulması için.

Elleri kazağımın eteklerini buldu onu durdurmak için ellerini tuttum fakat bunu engel olup ellerimi başımın üstüne sabitledi.

Kazağımı parçalamak ister gibi çıkarıp odanın bir köşesine fırlattı.

Göz göze geldik o an gözlerindeki yoğunluk beni korkutuyordu.

Gözleri göğüsüme indiğinde ellerimle kapatmak istedim vücudumu fakat ellerimi hareket ettiremedim.

Gözleri mümkünmüş gibi daha çok karardı başını göğsümün arasına yerleştirip derin bir nefes aldı.

Odada sadece ikimizin aldığı derin solukların sesi yankılanıyordu.

Konuşamıyordum dilim kitlenmişti adete.

Başını kaldırdı ve bir anda ters çevirdi ve yüz üstü uzanmamı sağladı.

Südyen kopçamın açıldığını hissediyorum.

N:Pusat lütfen daha fazla ileri gitme hem bak aldım ben cezamı.

Dedim solukla ama onun duracağı yoktu elleri bir an önce beni soymak ister gibi hızlıydı.

Beni tekrar kendine çevirdi bu sefer üstüm tamamen çıplaktı yüzüm yanıyordu.

Pantolonumdanda kurutulup hızla fırlattı.

Şuan altımdaki bez parçasından başka hiç bir şey yoktu üstümde.

Gözlerimden sıcak damlalar aktığını hissediyordum.
Bu ölümden önceki sessizlik gibiydi.

Ellerimi bıraktı ve bana baktı.

P:soy beni nefes

Dedi otoriter bır sesle itiraz istemediğini belli eden bir tondaydı sesi.

Titrek ellerimi gömleğinin düğmelerine attım.

Beceriksizce açmaya çalışıyordum bunu yaparken bir an bile gözlerini ayırmadı gözlerimden.

Pusat'ın Sabri kalmamıştı ve ellerimi itip kendi açtı.

Pusat gömleğini çıkarıp üstüme doğur gelmeye başladı.

Korkum gittikçe artıyordu.

Gözüm Pusat'ın belindeki silahı kaydı.

Belindeki silahı refleksle alıp Pusat'ı göğsünden ittip.
Sersemlemiş gibiydi.

Silahı başıma dayadım.

N:daha fazla ileri gidersen öldürürüm kendimi.

Boğazımı yırtarmış gibi bağırdım.

Biliyordum pusat daha fazla ileri gitmicekti onu durduran tek şey benim canımdı.

Şaşkına dönmüş gibiydi gözleri fal taşı gibi açıldı.

P:indir o silahı nefes

Sesindeki korku kendini belli ediyordu gözlerinin dolduğunu gördüm bir an.
Bu beni bile şaşırttı bu kadarını beklemiyordum.

N:kaybedecek hiçbir şeyim yok benim pusat yaparım biliyorsun.

Dedim acımasız bir sesle bana dokunmasını göz yumamazdım.

Gözündeki korkunun arttığını hissettim.

Titrer elini bana uzatarak.

P: lütfen bırak o silahı karıcım.

Onun karısı olmaktan bir kez daha isyan ettim.

N: dışarı çık.

Dedim tok bir sesle.

P:tamam çıkıcam.

Dedi korkuyla başını ümitsizce indirdi.

Elimdeki silahı kapıya doğrulttum çıkması için.

Yavaş adımlarla odayı terk etti.
Kapıyı kitleyip derin bir nefes aldım.

Kapıya yaslanıp diz çöktüm bacaklarım bedenimi taşıyamıyordu artık sırtındaki yük her geçen gün artıyordu.

Boğazımda oluşan yumru canımı acıtıyordu.

Boşluğa düşmüş gibi ağlamaya başladım.

Pusattan...
Bu hayyat seni çok sevdim kelimelerle ifade edemiceğim kadar
Birini çok sevmenin bedeli bir daha kimseyi sevmektir naptın bana nefes?
Çok denedim senden başka birileyle konuşmayı yapamadım
Her yere bu sevgimi beraberimde götürecem sana olan sevgim o kadar büyük ki nefes ben bile hayret ediyorum bu sevgi beni çok yoruyordu.
Hep bekledim bana nasılsın? Demeni o güler yüzünü bir kez görebilmeyi ama olmadı.
Meğer hiç bir şeyin hatrı yokmuş.
Şartlar ne olursa olsun sen bunları yaşamış olsaydın ben sana böyle davranmazdım.
Ama içimde sana ait hep bir kırgınlık olacak bunu bil.

"Keşke sen ben olsan
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam"

Yazarken kalemime hayran kaldığım ve beni ağlatan bir bölümü oldu. 🥹

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin