RÜYA

11 2 47
                                    

Gün bitti karanlık çöktüğü için elf yakında olan köyüne gitmek için geç kaldı. Durumu açıklığa kavuşturmak tahmin edilenden çok daha uzun sürdü ve kız kıza olan muhabbet daha uzun olduğu için ormanda tehlike kol gezmesi için yeterli kadar zaman kaybetmişti.

Lelea evine gitmek için izin isteyip evin dış kapısını açtı, kapkaranlık ormanı gördü. Kapıyı ışıktan hızlı bir şekilde kapatı ve saklanmaya çalıştı. Elara ve fortes ne olduğunu anlamadılar. "Korkunç yüz. Korkunç yüz. Korkunç yüz..." Sürekli sayılmadığı şey buydu. Elara tedirgin bir şekilde kapıyı araladı ve önünde hiçbir şey görmedi. "Lelea gördüğün yüz neye benziyor?" Döngüye giren elf hala sayıklıyordu. Fortes karanlıktan korktuğunu düşündü. Evin içinde Küçük bir ışık sihri kullanılmıştı, etraf aydınlık olsun diye ve elf o ışığın içine girecek kadar yakın duruyordu.

Elara küçük bir yer hazırladı, lelea rahat hissetmesi için kendisine yakın bir yer. "Kusura bakma. Henüz ip bulamadığım için zeminde yaticaz." Lelea döngüde kalmış devam ediyordu, ne kadar korktuğunu hayal edemeyecek kadar belliydi. Elara sakince ona yaklaştı ve sarıldı, lelea'nın sesi azalmaya başladı. Bir süre sonra sayıklaması durdu ve uyudu. Elara'da onun bitişiğinde yarı oturur vaziyette uyudu.

Fortes garip bir şekilde gram uyku ihtiyacı hissetmiyordu, ama beyin uyku moduna geçtiği için kontrol edebileceği benden neredeyse uyuşukdu, beyinden gelen simyalleri algılamıyor ve aynı zamanda dışardan gelen sinyalleri beyne iletmiyodu. Tabi derin uykuya geçtiği zaman olacak bir durum. Bu kadar hızlı derin uyku hadda rüya geçiş yaptığı gören fortes bu gün çok yorulmuş olduğunu düşündü.

"Merhaba fortes, tekrar karşılaştık." dedi yabancı olamayacak kadar tanıdık bir ses. "Burası...az önce içinde bulunduğum orman, ama kendi bedenimi kontrol edebiliyorum." Sevinçten koşmak ve özgürce bağırmak istedi ama kendine tanrı diyen şahsın ne kadar salak olduğunu hatırlayıp sorguya çekti.

"Ulan mal deynağı, beni getirmen gereken zamandan 6 elf ömrü kadar geç getirmek ne demek! Hadi bunu geçtim. Arka plan derken kontrol edemediğim ve kendi bedenim yerine BAŞKASININ BEDENİNİN İÇİNE KOYMAK NE DEMEK!" Varlık sakin olmasını istedi ve açıklamasını dinlemesini istedi. "Bu dünya senin için özel yarattım, sen gerçekte bu dünyanın çekirdeğisin." Fortes biraz transformers prime dizisindeki unicron olduğunu düşündü, sonra fizik aklına geldi. "Gezegenin çekirdeği erimiş metal kayaçlar değilmi? Tamam gezegenlerin çekirdeği sıcak olduğu sürece yaşıyor ama..." Biraz düşündü sonra aklına çılgın bir cevap geldi. "Lütfen bana ben tekrar öldüğümde bu dünya yok olacak deme." Varlık biraz düşündü sonra başını evet olaral salladı. "Bu dünyanın çekirdeği sensin, sen ölürsen dünyada hayat kalmaz, senden önce dünya ölürse otomatik olarak sende ölürsün." Tabiki çünkü yaşayacak yer kalmaz.

"Ama neden? ARKA PLANDA ÇİFTLİK KURMAK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM!" varlığın arkasından birkaç kişi çıktı, hepsi fortese benziyordu. "Bunlar senin büründüğün kişilikler. Sağdan sola doğru sırayla; savaş bağımlısı, maceracı, gerilim sever, depresif, pozitif, sırdaş, bilim kurgu, fantastik, mantıklı, düşünür, ameleci, patron..." Fortes şaşkınlığını gizleyemedi. "39 YILLIK HAYATIMDA BU KADAR ÇOK KİŞİLİK NASIL YAPTIM!?" varlık bu kişiliklerin yarısından çoğunun lise sonra kadar belirlendiğini ve okuldaki her yıl farklı bir kişilik ortaya çıktığını söyledi.

"Bana bak. İşleri düzelt, ben öldüğüm zamam dünya Yok olmasın, ve bu kişilikler ile topluca aynı bedeni paylaşmak demek cinayete teşebbüs ile aynı şey!" Varlık hiç düşünmeden " o zaman dünya üzerindeki herkesin herşeyini bilmeye ne dersin, kabul edersen geri ceviremem." fortes aynı varlık gibi hiç düşünmeden olumlu cevabı verdi. Çok geçmeden hatasını anladı ve geri almasını istedi, fakat varlık geri alınamaz dedi ve devam etti. "Bundan sonra dünyada yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan insanların adlarını, cinslerini, ailelerini, kisiliklerini, yaptıkları şeyleri ve sırlarını bileceksin."

Fortes bunun nasıl bir senaryo olacağını düşündü, bütün dünya o değildi ama bütün dünya hakkında gerekenden fazla şey biliyordu. Varlık ile bir tartışmaya girmekten bıkmış olan fortes başka bir konu düşündü. "Şuan rüya alemindeyiz öyle değilmi? Bu demek oluyor ki elara rüya görüyor, o şuan buradami?" "Hayır, ama seninle konuşmam için aynı rüyada olmanız gerek fakat merak etme bizden çok uzak." Fortes'ın içinde bir şüphe var. Rüyalar görmediğin yerleri göstermez, göreceğin yerleri göstermez, gördüğün kişileri, gittiğin yerleri görürsün çünkü herşey kafanın içinde, yıllar önce sadece 1 kere gittiğin yer rüyana girer ve gittiğini hatırlamadığın için neresi olduğunu bilmezsin.

Elara'da tahmin ettiklerinden fazla yakındı, 2-3 ağaç ötede onları gizlice dinliyordu. İlk başta anılarını kaybetmeden önce tanıdığı insanlar olduklarını düşündü, ama sonra genç olan "BAŞKASININ BEDENİNİN İÇİNE KOYMAK NE DEMEK!" Dediğini duyunca gizlice dinlemeye karar verdi ve çok geçmeden olayı anladı. Varlık güneşin doğmaya yakın olduğunu ve yarın gece tekrar konuşmak istediğini söyledikten sonra gitti. Oradaki genç kendi kendine konuşmaya başladı. "Hay böyle işin, daha bedenin ana sahibi elara ile iletişim kuramiyorum! Birkaç anımı görmesine için vermem sayesinde bu kadar hızlı gelişti. Muhtemelen ormanda çiftlik kurmakta istemiyor... pekala daha ilk gün yeni bitti. İkinci gün dikkatini çekip"dostane" bir yaklaşım sergilemeyi başarırsam başara biliriz."

Elara tanımadığı bu insanın vücudunda bir ziyaretçi olduğunu öğrendiği zaman biraz gergin hissetti, bu gerginlik onu daha hızlı uyandırdı. Güneşin doğmasına 2 saat varken uyanan elara gördüğü rüyanın ne olduğunu anlamaya çalıştı. "O genç kimdi, ne istiyordu, neden benim bedenimi seçti, neden kafamın içinde yaşıyor, beni şuan duyuyormu?" Elara'nın aklını kaçırmasına çok az kalmıştı. Gözlerinin önüne düşen saçı onu bu transtan kurtardı ve sakinlesmesini sağladı.

ormanda bir çiftlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin