Namjoon: Çok inanamadım. Hatta hala inanamıyorum.
Yine de emin olmak, senden duymak için yazdım.
Rose ile beraber olmama izin veriyor musun?
Seokjin: Evet.
Artık benden yana sıkıntınız olmasın. Ama eğer onu üzersen, bir kere gözünden senin yüzünden yaş düşerse, onu burdan gönderirim Namjoon.
Bir daha asla göremezsin, bulamazsın onu. Tek şartım bu.
Namjoon: Çok teşekkür ederim Seokjin.
Çok kavga ederiz seninle, sürekli sataşırsın bana ama şu an sana teşekkür etmek istiyorum.
Seokjin: Mutlu olun. Fazlasına gerek yok.
Namjoon: Yanlış anlama ama fikrini ne değiştirdi?
Seokjin: Bir hayale kapılıp, sizi boşu boşuna beklettim.
Yıllarca o hayalin peşinden koştum, belki o da benim hayalime ortak olur diye.
Ama artık saçma düşüncelerimden sıyrılma vakti geldi. Kendi yoluma bakmam lazım. Olmayacak bir hayale dalmanın alemi yok.
Namjoon: Seokjin sanırım anlıyorum seni.
Bunu seninle konuşmak beni rahatsız ediyor ama ben kardeşim gibi değilim. Birini sevdiğinde nasıl davranır insan biliyorum.
Seokjin: Ne alaka şimdi?
Ne demek istiyorsun?
Namjoon: Taehyung'a aşıksın ve bu yüzden bize engel oluyorsun biliyorum.
Ama bu sevdadan vazgeç. Ben senin kardeşine böyle aşıkken, o seni asla sevmez.
Seokjin: Sen nasıl anladın?
Rose biliyor mu?
Namjoon: Evet bu yüzden sana bir şey diyemiyor. Sevmenin ne demek olduğunu biliyor ama bencillik edemiyor.
Seokjin: Sizin anlayıp, Taehyung'un hala aptal gibi bana gelip yalvarması canımı sıkıyor.
Bu yüzden ben artık bırakıyorum. Siz evlenin ve mutlu olun.
Namjoon: Teşekkür ederim.
Her şey için.
-görüldü.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tahta kuruları ✓
FanfictionSatış danışmanı olan Taehyung, abisiyle birbirlerini hiç sevmeyen depo çalışanı Seokjin'e mesaj atar.