LUHAN'IN ANLATIMI
---------------------------------"Tavuk benim tarzım değil!"
Kris'in bu klasik cümlesi bir kez daha duyulurken , takmayıp saray mutfağından ayrıldım. Eee , JYP gezegeninden arkadaşlarım Mark ve Jackson ile buluşacaktım. Arkadaşlarımla takılmak tabii ki de , Kris ve Onew hyung'un kavgasını dinlemekten daha cazip geliyordu.
Peki , ben kimim? Adım , Xiao Luhan. SM gezegeninin onlarca prensinden biriyim. SM gezegeniyse , siz Dünyalıların gezegeninden 987654321 mil uzakta bir yer. Az önceki sayıyı okumadığınızı biliyorum , uydurmuştum zaten. Ben ne bileyim uzaklığını? Herneyse bizim gezegende herkesin bir burcu var. Mesela ben geyik burcunun kraliyet ailesi versiyonu olan Bambie burcundayım. Bir erkeğim ben , Bambie nedir ya?! Tamam , sakinim. Bu arada belki , "Bizim dünyamızda da burçlar var. Özelliği ne bunun?" diyorsunuzdur. Hemen açıklayayım. Bambie burcundakiler insanların hislerini , eğer duygu çok yoğunsa , algılayabiliyorlar. Başka bir deyişle yüzünüze gülen ama aslında sizden çok aşırı derecede nefret eden birinin sizden nefret ettiğini anlayabiliyorsunuz bu burçta. Yoona noona da geyik burcu mesela. Sonra , Jessica noona ve Krystal'in burcu , Buz burcu. Buz'un özelliğiyse istedikleri herhangi bir cismi tuttuklarında dondurabilmek. Havalı değil mi? Bir de Bambie'ye bak... Sonra , saray aşçımız Onew hyung'un burcu tavuk. Tavuklarla ilgili her şeyi çok sever. Hatta isterse elinden yumurta çıkarabiliyor. Başka bir deyişle yumurtluyor...Bir tek yumurta şeklinde çikolata çıkarmayı öğrenemedi zaten... Tavukları o kadar çok sever ki , Kris ile sürekli kavga ederler , az önce olduğu gibi. Size durumları açıklarken buluşma yerine ulaşmıştım.
"Selam dostum!" Hayvan gibi kasları olan Jackson , çak-beşlik ayağına elimi çökertirken söyledi.
"Hey , Lulu! Yeni bir takla hareketi öğrendim!"
Evet , Mark Tuan'dan beklenildiği gibi selam vermeden asıl mevzuya daldı. İşi gücü takla bu çocuğun.
"Tamam hadi göster."
Fazla uzatmayıp kollarımı göğsümde birleştirerek Mark'ı izlemeye başladım. Jackson'ın yardımıyla yükseğe zıplayıp havada dört kez takla attığında şok geçirmekle meşguldüm. Tamam , belki bizim gezegenin yerçekimi biraz az olabilir ama çocuk bildiğin uçuyor be abi...
"Hadi , sıra sende!"
Jackson işaret parmağıyla beni göstererek söyledi.
"B-ben mi?" Ben de birnevi onun gibi yaparak işaret parmağımla kendimi işaret ettim. Ciddi olamazlardı... Ben, Xiao Luhan, öyle bir taklayı ayda bile atamazdım...
"Ne oldu korktun mu?" Mark sırıtarak sordu. Abi , şu gaz verme mevzusunu lütfen yapmayın ya. Ben çok kötü gaza gelirim.
"Ne korkacağım ya?! Benim bir işim çıktı sadece." deyip tabanları yağladım. Mark ve Jackson da arkamdan geliyorlardı. Bir süre koşup bir binaya girdim. Nereye girdiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tek düşündüğüm taklaydı...
"Hadi Luhan. Dene bir kez. Güven bana ölmezsin."
Jackson haklıydı , ölmezdim... Ama kendimi rezil ederdim... Gerçi böyle de korkak damgası yiyerek rezil oluyorsam eğer , deneyebilirdim.
"Tamam kabul!"
Jackson ve Mark beni dengesizce havaya fırlattığında takla atmam gerektiğini unutmuş olmalıyım ki , direk kıçımın üzerine düşmüştüm ve galiba düşerken bir şeyi de kırmıştım. Kalçamın ağrısından neyi kırdığımı bile düşünemiyordum. Ta ki , siren seslerine kadar...
Yanı başımda kırık bir halde duran Pink Tape'e bakıp yutkundum. Ne yani?! Bizim gezegenin en önemli şeyi olan Pink Tape'i mi kırmıştım?!
Aha.
Şimdi.
Sıçtık.
Bölüm Sonu
İlk bölüm biraz kısaydı , biliyorum ama telafi etmeye çalışacağım. ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S'HE (HunHan)
FanficLuhan , o basit hatayı yaparken işlerin bu noktaya geleceğini nereden bilebilirdi ki? Xiao Luhan iken Do Luhanie olmuştu... ****** SHE + HE = S'HE