Tünelin sonunda, büyük ve görkemli bir oda vardı. Oda, altınlar, mücevherler, heykeller ve sanat eserleriyle doluydu. Odanın ortasında, bir taht vardı. Tahtın üzerinde, Antiochos'un mumyası yatıyordu. Elinde, bir asa tutuyordu. Asanın ucunda, bir elmas parlıyordu.
Akın ve Deniz, odanın içine girdiler. Gözleri, ışıltılı hazinelerle doluydu. Akın, Deniz'e baktı. "İşte, Antiochos'un hazinesi." dedi. "Bunu bulduğumuza inanabiliyor musun?"
Deniz, Akın'a gülümsedi. "Evet, inanabiliyorum. Çünkü seninle birlikteyim. Seninle her şeyi başarabileceğimi hissediyorum."
Akın, Deniz'e yaklaştı ve elini tuttu. "Ben de seninle olmaktan çok mutluyum. Seninle bu maceraya atıldığım için hiç pişman değilim. Seninle daha fazla macera yaşamak istiyorum."
Deniz, Akın'ın gözlerine baktı. "Ben de istiyorum. Seninle hayatımın macerasını yaşamak istiyorum."
Akın, Deniz'i kendine çekti ve dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu. Deniz, Akın'ı kollarıyla sarıp öpücüğe karşılık verdi. İkisi de, etraflarındaki hazineleri unutmuşlardı. Sadece birbirlerini hissediyorlardı.
O anda, odada bir alarm çaldı. Odanın duvarlarında, kırmızı ışıklar yanıp sönmeye başladı. Bir ses duyuldu. "Dikkat, dikkat. Gizli odaya izinsiz girenler tespit edildi. Gizli odaya girenler, derhal çıkın. Aksi halde, ölümcül bir gaz salınacaktır."
Akın ve Deniz, öpüşmeyi bırakıp etrafa baktılar. Şaşkın ve korkmuşlardı. "Ne oluyor?" diye Deniz sordu.
Akın, sesin geldiği yere baktı. Odanın duvarında, bir sayaç vardı. Sayaç, geri sayıyordu. 10, 9, 8...
Akın, telaşla Deniz'e baktı. "Hadi, buradan kaçalım. Bu bir tuzak. Antiochos, hazinesini korumak için böyle bir sistem kurmuş olmalı."
Deniz, Akın'a sarıldı. "Peki, nasıl çıkacağız? Tünel çok uzun ve tehlikeli. Bu sürede yetişemeyiz."
Akın, etrafa baktı. Odanın duvarında, bir pencere gördü. Pencerenin arkasında, güneş ışığı vardı. Akın, bir umut ışığı gördü. "Oradan çıkalım. Belki de orada bir çıkış vardır."
Akın, Deniz'i elinden tuttu ve pencereye doğru koştu. Pencereye vardıklarında, dışarıyı gördüler. Pencere, dağın yamacına açılıyordu. Aşağıda, yeşil bir orman vardı. Akın, pencereyi açtı ve dışarı baktı. Pencerenin altında, bir halat asılıydı. Halat, ormana kadar uzanıyordu.
Akın, Deniz'e baktı. "Bak, bir halat var. Belki de bu halat bizi ormana götürür. Oradan da bir yol buluruz."
Deniz, halata baktı. "Peki, ya güvenli değilse? Ya kırılırsa?"
Akın, Deniz'i cesaretlendirdi. "Merak etme, güvenli olacaktır. Seni bırakmam. Seni korurum."
Akın, Deniz'i kucakladı ve halata tutundu. "Hazır mısın?" diye sordu.
Deniz, Akın'a sarıldı. "Evet, hazırım. Seninle her yere gelirim."
Akın, halatı çekti ve pencereden dışarı sallandı. Halat, hızla ormana doğru kaydı. Akın ve Deniz, havada uçuyorlardı. Rüzgar, saçlarını savuruyordu. Güneş, yüzlerini ısıtıyordu. İkisi de, gülümsüyorlardı.
Oda, arkalarında kaldı. Sayaç, sıfıra ulaştı. Bir ses duyuldu. "Gaz salınımı başladı. Gizli oda, kapatılıyor."
Oda, bir patlama ile alev aldı. Odanın içindeki hazineler, eriyip yok oldu. Antiochos'un mumyası, küle döndü. Asanın ucundaki elmas, parçalandı.
Akın ve Deniz, ormana vardılar. Halat, bir ağaca bağlıydı. Akın ve Deniz, halattan indiler ve ağacın altında durdular. Birbirlerine baktılar ve güldüler. Ellerini tuttular ve ormandan çıkmaya başladılar.
Akın, Deniz'e baktı. "Bunu başardık." dedi. "Gizli odayı bulduk ve kaçtık. Antiochos'un hazinesini gördük."
Deniz, Akın'a baktı. "Evet, başardık. Ama biliyor musun? Benim için en değerli hazine sensin. Seninle olmak, bana en büyük mutluluğu veriyor."
Akın, Deniz'i öptü. "Ben de seni çok seviyorum. Seninle olmak, bana en büyük heyecanı veriyor."
İkisi de, birbirlerine sarıldılar ve ormandan çıktılar. Yeni bir macera, onları bekliyordu. Ama onlar, ne olursa olsun, birlikte olacaklardı. Birlikte, hayatın tadını çıkaracaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİTİK HAZİNE : AŞKIN HARİTASI
AdventureBir maceraperest kaşif ve bir tutkulu tarihçi, eski bir haritanın gizemli ipuçlarını takip ederek unutulmuş bir hazineyi aramaya koyulurlar. Yol boyunca karşılaştıkları tehlikelerle başa çıkarken, aralarındaki tutkulu çekim giderek büyür. Hem tehlik...