HEJA YÜREK ÇIKMAZI

5.Dengê qîrînê(çığlık sesi)

Qêrîna dil wê kengî biqede?
( Yüreğin çığlığı ne zaman bitecek?)

Dünya derti biter mi bitmez lakin insanın duası aza indirir dertleri kalbe huzuru verir, çiftliğin önünde duran arabanın kapılarını açtı korumalar Mizgin kocasının kolları arasında indi arabadan onları gören Azad ve Heja gülümsedi eşyaları odalara bıraktılar korumalar, Heja eve göz gezdirdi büyük ve genişti göz kamaştırıyordu içerisi özel tasarımı vardı anladığı kadarıyla

"Gençler iyi uykular size Mizgin uyudu odaya götüreyim onu yarın kahvaltıda görüşürüz"

"İyi uykular Firaz abi"

"İyi geceler kardeşim"

Firaz odasına çekildi karısını dikkatlice yatağa yatırdı böyle uyursa rahat olamazdı dolaptan gecelik takımını alıp karısının yanına oturdu iki kez seslendi uykulu bir halde konuştu Mizgin

"Gelmişsin Kocacım"

"Geldim Karıcım bunları giyin böyle uyumana gönlüm el vermedi"

"Gönlün herşeye el vermişti oysaki buna mı vermedi"

"Mizgin sabrımı sınama üstüne değiştirip Zıpar"

Kocasının sert sesi ile gözlerinden yaş akmaya başladı uyku halinden eser kalmamıştı banyoya giren kocasının ardından baktı her konuşmada daha çok üzüyor kırıyordu genç kadını elini kalbine koyup derin nefes alıp verdi astım ilacını çantasından çıkarıp iki kez kullandı derin nefes alıp verdi şükür iyidi geri çantasına koyup yanındaki makyaj aynasının önüne bıraktı çantasını geceliklerini giyip etrafa baktı yatağa yatsa Firaz koltukta uyurdu en iyisi başka odada uyumak diye düşündü kaç gündür uykusuzdu Firaz rahat uyur bensiz diye aklından geçirdi dolaptan bir kaç eşyası ile çantasını alıp çıktı odadan üst katta Azad vardı diğer katlardaki odalar boştu Berfinin odasına girip kapıyı kilitledi herkesin odası vardı üç tane misafir odaları vardı, banyoda üstünü değiştirip çıkan Firaz karısının yokluğunu görünce aşağıdan su getireceğini düşünüp yatağa yattı aradan yirmi dakika geçince yataktan kalkıp aşığaya indi kimse yoktu bahçeye çıkıp etrafa bakındı karısının canı sıkılınca hava almaya çıktığını bildiğinden bakındı etrafa görünmüyordu içeriye girip odalara bakmaya başladı en son Berfin'in odasının önünde durdu içerden ağlama sesini geldiğini işitti kapıyı açmaya çalışınca kilitli olduğunu görmesi ile ağzından küfür çıktı

"Mizgin aç şu kapıyı"

İçerden artan ağlama sesini duydukça daha fazla yandı canı krize girdiğinden korktu

"Mizgin aç şunu diyorum kapının önündeyim kırıcam yoksa"

Bir sonuca varamayınca annesinin odasındaki yetek anahtarı alıp geldi kapıyı açtığında yerdeki kan damlalarını görmesi ile ağzından küfürü çıkardı küçük çocuk masumluğu ile karısının ona bakışını görmesi ile yanına eğildi

"Eline naptın sen Mizgin"

"Bardak kırıldı toplarken kesildi"

"Bekle burada geliyorum"

Kocasının gidip elinde ilk yardım çantası ile gelişine gülümsedi bu gülümseme acılı bir gülümsemeydi, karısının elini pansuman yapacağı sırada genç kadın ayağa kalkıp banyoya ilerledi

"Mizgin nereye mikrop kapacak elin"

Dinlemeyip banyoya girip kapıyı kapattı arkasından gelen kocasının seslenmesini duymak istemedi bu gece elini yıkadı canı yandı ama alışıktı ilk kez kesilmiyordu eli sargı bezini tek buldu çekmecelerde kendi eline sarmayı denedi yapamayınca yere çöküp ağlayarak tekrar denedi sonunda olmuştu bandı yapıştırıp avcuna baktı yarım yamalak'da olsa sara bilmişti Firazın durmadan kapıya vurmasını ve ona seslenmesini anlayamadı daha öncelerde yaralarını görmezden gelen o değilmiş gibi şimdimi göresi gelmişti şükür çekti ve çıktı kapıyı açması ile kocasıyla göz göze geldi yanından geçip gideceği sırada belinden tutup kendine çekti Firaz karısının şişen gözlerine baktı daha sonra eline dokunup sarmaya çalıştığı avucuna baktı