Kaygı Sancısı

14 5 0
                                    

Hastanede makinelere bağlı bir adam için yaşıyor diyebilir miyiz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hastanede makinelere bağlı bir adam için yaşıyor diyebilir miyiz?

İnsanların karıştırdığı nokta da bu aslında. Hayatta olmak ile yaşıyor olmak arasındaki fark budur. Makinelere bağlı bir adam sadece "hayatta"dır. Yaşıyor olabilmek için hareket lazımdır.

Peki bugün hiç düşünüp nasıl yaşadığınızı sorguladınız mı? Bugün kendinize ne verdiniz?

İnsanlar kendilerine veremediklerini başkalarından beklerler. Bu beklentiler ilişkilerde dilenciliğe döndüğünde karşımızdaki kişiye bağımlı hale geliriz. Onu kaybetmekten , ilgi alamamaktan, görülmemekten korkarız. 

Sürekli korkarak yaşamak ise gerçekten yaşamak değildir. Sürekli kaygı bir süre sonra sizi gerçeklikten koparır ve kontrolcü birey haline gelirsiniz. Risk almak istemez her şeyi garantilemek ve ona göre adım atmak istersiniz. Çünkü sizin kontrolünüzde olursa zarar görmeyeceğinizi düşünürsünüz. 

Bu kaygının , korkunun tersi sakinlik değildir. Kaygının tersi güvende hissetmektir. Güvenmediğiniz bir yerde kaldığınızda ve kendinizi daha çok kaygıya ittiğinizde o kişiden ayrılmak her geçen gün daha da zorlaşacaktır. 

O sebeple kimseye "beyaz" olarak gitmeyin. Beyaz tüm renkleri içinde barındırır ve demek istediğim çok özverili olmayın. İhtiyacın mavi ise maviyi alın , karşı tarafın kırmızı ise kırmızı verin. Kırmızıya sarı eklerseniz turuncu olur. Ve siz daha sonra kırmızının neden turuncu olduğunu sorgulamayın.

Konu renk değil :)

Ben Kimim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin