Medya: Selin yılmaz
Yeni bir bölümle daha devam ediyoruz
Yıldızları parlatmayı unutmayınn.
İyi okumalarr.
^^^^^^
Bi süre telefona bakıp hemen açtım
"Efendim mert" dediğimde
"Hazırlan hadi seni almaya geliyoruz" demesiyle şaşkınca konuştum. "Beni almaya mı"
"Evet dışarı çıkacaz 30 dakikaya ordayız"
Diyerek cevap vermemi beklemeden telefonu yüzüme kapattı.Odama çıkıp dolabıma bakındım nereye gideceğimizi bilmediğim için bol mavi pantolonumun üstüne beyaz boğazlı kazağımı giyip onun üstüne baskılı bir tişört geçirdim
Makyaj masamın önüne giderek hafif bir far dudak rengime yakın ruj ve rimel sürerek makyajımı tamamladım. Çok makyaj yapmayı seven biri değildim çünkü cildime iyi gelmiyordu.
Sarı saçlarımı açarak taradım ve yan tarafından ufak bir örgü örerek kalan saçlarımı serbest bıraktım.
Aşağıya indiğimde korna sesi duydum ve geldiklerini anlayarak dışarı çıktım kapıyı kilitleyerek anahtarı yandaki saksının içine bıraktım. çanta taşımayı sevmediğim için koyacak yerim yoktu
Bahçeden çıkıp yanlarına gittiğimde selinin de keremin arkasında olduğunu gördüm. mert bana kaskını uzatarak "atla hadi" dediğinde ikiletmeden kaskı elinden aldım fakat nasıl takacağımı bilmediğimiz için kaskla bakışıyordum.
Mert hafifçe gülerek "yardım edeyim" dedi ve kaskı elimden alarak taktı.
Arkasına bindiğimde diğerleri giderken mertte motorunu çalıştırdı. Kalktığında düşecek gibi olduğum için beline sıkıca sarıldım fazla motora binmeye alışık değildim ve fazlasıyla hızlı gidiyordu.
12-20 dakikanın ardından tepe gibi bir yere gelmiştik mert motoru durdurduğunda indim. Arkamızdan hemen Burak ve kerem geldiğinde onlarda motordan inerek motorları yan yana koydular.
Kaska elimi attığımda çıkarmak için uğraştım fakat beceremeyince sinirle soludum. "Bunu çıkarması bu kadar zor olmamalı!" Diye sitem ettiğimde bir elin kafamı hafif yukarı kaldırmasıyla elin sahibine döndüm. Daren tek eliyle kaskın emniyetini açtı ve diğer elinide uzatarak yavaşça kafamdan çıkardı.
Ona hafifçe tebessüm ettikten sonra dönüp diğerlerinin yanına gidip yere oturdum daha sonra daren gelerek yanıma oturduğunda manzarayı incelemeye başladım. Uçurum gibi bir yerdi arkası ağaçlıktı ve ağaçların arasında buraya gelen bir yol vardı. Uçurumun ucundaki denizin dalga sesleriyle içimi huzur kapladı.
Kerem bir cantaya uzanarak içindeki poşeti çıkardı. Poşette cekirdek kola ve çikolata vardı.
"Baloya geliyormusunuz kızlar" diyen kereme döndük "evet tabikii" diyen seline göz devirdim ve tekrardan gitmemek için şansımı denemeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Okulum
RandomTaşınmasıyla hayatı değişen Kayra yeni arkadaşları ve aşkının peşinden gider