Yeni Okulum

14. Bölüm

Evett tekrardan merhaba.

Size hangi karakter üzerine devam etmemi istediğinizi sormuştum bende bazı kişilere katılarak Aras desem de çoğunluk daren istediği için o yönde devam ediyorum.

Kitabı yazmaya başlarken kendi isteklerime göre yazacağımı söylemiştim fakat zaten yeterince oy ve yorum gelmiyorken kendi istediğimi yaparsam tamamen kesilir.

Çok konuştum yeter kitaba geçelim.

^^^^^^

Aras bana bakmaya devam ederken derin bir nefes aldım ve "darene haber vermem gerekiyor" diyerek telefonuma uzandım.

Beni durduran arasın "ben haber verdim buraya geliyorlar"  demesi oldu. Kafamı sallayarak onu onayladığımda şiddetli bir şekilde şimşek çalmasıyla irkildim.

Cama baktığımda yağmur yağdığını gördüm.

Aras boşalan bardakları alarak çıktığında ben hala cama bakıyordum.

Birkaç dakika sonra elinde battaniye ile gelerek battaniyeyi üstüme serdi.

"Teşekkür ederim" dediğimde başını önemi yok der gibi sallayarak çalan kapıya bakmak için ayağa kalktı.

İçeriye darenin girmesini beklerken ege ve burağın girmesiyle gözlerimi ellerime indirdim.

Beni hala fark etmemiş olacaklar ki gülerek konuşuyorlardı.

"Kayra" diyerek beni ilk farkeden Burak olmuştu. Arasın burağa attığı ters bakıştan olsa gerek Burak kendini toparlayarak " merhaba" demişti.

Ona aynı şekilde karşılık verdiğimde onlarda koltuklara oturmuşlardı.
Geçen 10 dakikanın ardından tekrar kapı çaldığında bu defa içeriye darenle efe girmişti.

Dareni gördüğüm gibi ayağa kalkarak bana yaklaşmasını bekledim. Tekrardan dolan gözlerimi saklamak için başımı yere eğdiğimde daren çenemden tutarak kaldırmış ve koltuğa oturmamı sağlamıştı.

Herkes oturduktan sonra darenin gözleri üzerimde dolanırken "noldu güzelim anlat hadi" diyerek naif bir ses tonuyla konuşmuştu.

Derin bir nefes alarak gözlerimi yere indirip halının desenlerini incelemeye başladım.

Herkes ses çıkarmadan sabırla konuşmamı beklerken artık konuşmam gerektiğini anladım.

"Bu poyraz denilen çocuk bana dokundu" dedim bir çırpıda titreyen sesimle.

Darenin derin bir nefes aldığını duydum ama başımı kaldırıpta yüzüne bakamadım.

"Şimdi sen bana o çocuğun numarasını veriyorsun" dediğinde "lütfen bişey yapma" diyerek konuştum.

Gözümden akan yaşı silerken kafamı kaldırıp yüzlerine bakma cesaretini arıyordum kendimde.

Arasın "tamam şimdilik konuyu kapatalım ne yapacağımızı konuşuruz" demesiyle birazda olsa rahatlamıştım.

Efenin konuşması sessizliği bölmüştü " evdekilere ne dedin" diyerek egeye ithafen konuştuğunda "işim var deyip çıktım sen"  diyerek cevapladı ege.

"Konuşmadım bugün eve girmedim zaten" diyerek bu defa efe onu cevaplamıştı.

"Keremler nerde" diyerek bu defa ben konuştuğumda efe ayağa kalkarak yanıma gelip oturdu.

"Selin evine gitti keremle mertte gelmek istedi biz gelmeyin dedik" derken beni göğsüne çekmişti.

Onu onaylayan mırıltılar çıkartırken kapanmaya başlayan gözlerimi kapattım.