Selamlaarrr, nasılız bakalım?
Haftanın ikini bölümü ile karşınızdayım, iyi okumlar.
********************************************************
Son elbisemi de askıya asıp Karan'ın altını değiştirmek için çantasından bezini ve alt değiştirme örtüsünü alıp yatağa serdim.
"Gel annecim gel paşam" yanaklarına bir öpücük bırakıp örtünün üstüne yatırdım oğlumu, hızla altını değiştirdim. Çipil çipil bakıyordu, "Yerim annem seni, yerim paşamı. Tek varlığım canım oğlum" dedim yanaklarını öptüm. Minicik dudakları ile gülümsedi.
"Bala, gel kuzum yemek hazır" Leyla'ya bakıp "Geliyoruz teyzesi" dedim ve Karan'ı teyzesine verip "Sen onu salona koyduğumuz beşiğe yatır,zilli oyuncağını da ver oynasın" dedim.Leyla, oğlumun yanağını öpüp "Sen merak etme annesi" dedi ve çıktı. Bende üstümü değiştirip salona geçtim. Karan salondaki beşikteydi, mutfağa geçtim.
"Leyla yapabileceğim bir şey var mı?" Diye sordum "Yok kuzum otur sen" dedi emin misin der gibi baktım ve oturdum. Leyla çorbamı doldurup "Sizin kadar güzel yapamasam da yaptım bir şeyler şefim" dedi kıkırdayıp "Ellerine sağlık kuzum" dedim.
"Kartal Bey ile konuştum az önce kendisi bugün evde 'Arkadaşın öğleden sonra gelip evi ve yemek yapacağı mutfağı görebilir' dedi. İstersen gidebiliriz" dedi.
Başımı salladım "Olur" dedim, yemeğimizi yedikten sonra Kartal Bey'in evine gitmek için yola çıktık. "Bebeğin olduğunu ve bakıcı bulana kadar yanında getireceğini biliyor. Sert bir karakteri var ama bir kadını kırmamaya çalışır" dedi başımı salladım.
Kısa bir trafiğin ardından Kartal Bey'in evine geldik, Karan'ı pusetinden çıkartıp kucağıma aldım. Leyla kapıyı çaldıktan kısa bir süre sonra kapı açıldı.
Kartal Bey bizi görünce önce kucağımda olan oğluma baktı ve tebessüm etti sonrada gülümsedi "Hoş geldiniz hanımlar, geçin lütfen" dedi.
İçeriye geçince "Size mutfağı göstereyim sonra hemen imzaları atarız" dedi ve Karan'a bakıp "Kucağıma alabilir miyim?" Diye sordu.
Karan'ı kolay kolay kimsenin kucağına vermek gibi bir huyum olmasa da gözlerinde gördüğüm bana güvenebilirsin ifadesi ile oğlumu yavaş bir şekilde kucağına bıraktım.
Kucağında oğlum ile birlikte mutfağa girdi "Canım sıkılmadığı sürece mutfağa girmem, rahat olabilir eşyaların yerini değiştirebilirsin."
"Haftada bir market ya da pazara gitmen gerekir diye düşünüyorum. Bana bir gün önceden haber verirsen evden çıkmadan sana mutlaka para bırakırım" dedi ve bana dönüp "Uygun mu seni için?" Diye sordu.
"Tabi ki, sabah kaç gibi gelmem gerek peki?" Diye sordum "Hafta sonları dışında kahvaltı etmek gibi bir huyum yok, adliyede yapıyorum genellikle ama öğle yemeğinde vaktim olursa eve geliyorum" dedi ve şaşkın şaşkın etrafına bakan oğlumun saçlarına bir öpücük bırakıp "Sana haber veririm zaten" dedi ve duraksayıp "Yemek yaptıktan sonra kendinde yemeyi lütfen ihmal etme" dedi. "Merak etmeyin" dedim.
"Gel öyleyse sözleşmeyi imzalayalım" dedi ve salona geçtik "Karan ilk defa yabancı birinin kucağında ağlamadı" dedi Leyla. Başımı salladım "Kendini güvende hissetti sanırım" dedim ve Kartal Bey'in ardından salona geçtik, "Sözleşmede bir süre belirtmedim Bala, diğer iş verenler gibi feshettiğinde tazminat ödersin tarzı şeylerde koymadım. İşi bırakmak istediğinde bırakabilirsin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA
General FictionSenin için annecim. Her şey senin için. Bir adam, bir kadın ve bir bebek. Cumhuriyet Başsavcısı Kartal Akdoğan ve onun deyimiyle minik şefi Bala Kılıç. Aile olmak için çıktıkları bu yolda onları neler bekliyor gelin hep birlikte okuyalım.