Selam canımlar. Nasılız bakalım? Neler yaptık? Özlediniz mi bizi?
En son Kartalımın babası geldi.Sizce Karan ve Bala'ya nasıl tepki verecek?
Hadi çok merek etmeden geçelim? İyi okumalar çiçeklerim
.................
"Leyla kalk hadi, bak oğlum bile uyandı seni bekliyoruz" mırın kırın edip arkasına dönen arkadaşıma karşı bir of çekip "Oğlumu alır giderim ha" dedim. Tek gözünü açıp "İstanbul'un neresini biliyorsun da gideceksin acaba?" Dedi ve kalktı.
"Çok şükür" dedim, "Çok konuşma şef" dedi ve banyo kapısını açıp "Beş dakika duş alıp geleceğim" dedi. "Tamam" dedim ve odasından çıkıp önce salonda bıraktığım kendi kendine oynayan oğlumu kontrol edip mutfağa geçtim.
Sofrayı hazırlayıp Leyla'nın çıkmasını bekledim. "Leylaa çıktın mı?" diye seslendim "Geliyorumm" dedi. "Ay çok acıktım kız ben, duş alınca hissettim" dedi ve oturdu hemen.
"Eline sağlık kuzum" dedi ve tabağını doldurmaya başladı "Afiyet olsun" dedim ve ona bakıp "Çay yaptım, sen genelde kahve içiyordun ama bugün çay ile başla" dedim. Omuz silkip "Dışarıya çıkınca alırız kahve" dedi.
"Akşam yemeğini falan dışarıda yeriz, akşamda serin oluyor Karan için hırka al mutlaka" dedi ve durup "Yanımıza şal alıp Emirgan Korusunda otura da biliriz" dedi ve bana baktı ne dersin gibisinden.
"Olur, Karan'ı emzirebileceğim ve altını temizleyebileceğim yer olsa yeter" dedim, "Arabanın camları filmli arabada halledebilirsin" dedi ve bana bakıp "Akşam yaptığın kurabiyelerden de koyalım orada olan kafelerde isteyene semaver ile isteyene termos ile çay veriyorlar" dedi.
"Olur, ama önce Ayasofya'ya gidelim orayı çok merak ediyorum" dedim "Kalabalık değildir umarım. Evden çıkmadan abdest alıp çıkalım orada namaz kılarız" dedi.
Size ikimizin de tesettürlü olduğunu söylemedim sanırım.
Dudaklarımı büzüp "Müsait değilim ki" dedim "O zaman Ayasofya'yı başka zamana bırakalım, bugün Galata Kulesi ve Haliç'e gidelim akşam da Emirgan Korusu'na geçeriz" dedi.
"Olur öyle yapalım" dedim ve "İçimde çok güzel bir his var Leyla" dedim gülümseyerek, "Hayır olsun" dedi ve merakla baktı "Sanki her şey düzelecek ve mutlu olacağım gibi geliyor" dedim.
Leyla buruk bir tebessüm ile elini elimin üstüne koyarak sıktı ve "Her şey güzel olacak kuzum, sabret ve Allah'a güven" dedi. Leyla'ya gülümsedim.
Gözlerim teşekkür etti ona, kırık kalbim teşekkür etti. Kahvaltımız bittikten sonra önce oğlumun karnını doyurdum sonrada altını değiştirip onu hazırladım.
Fırfırlı ve üzerinde çiçek olan kırık beyaz elbisemi giydim, Karan doğduktan sonra elbiselerime daha çok dikkat etmeye başlamıştım. Onu emzirirken rahat edebileceğimiz elbiseler giymeye dikkat ediyordum.
Üzerinde siyah çiçekler olduğu için siyah bir şal taktım. Oğluma baktım gözleri uykuya kayıyordu. Muhtemelen pusete koyduktan kısa bir süre sonra uyuyacaktı.
Oğlumun çantası ve kendi çantamı alıp puset ile birlikte dışarıya çıktım. "Leyla biz hazırız" dedim hafif seslenerek "Ay geldim geldim" dedi ve etrafında dönerken "Nasıl olmuşum?" Diye sordu. Oda benim elbisem gibi fırfırlı toz pembe bir elbise giymiş üzerine de krem rengi şal takmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA
General FictionSenin için annecim. Her şey senin için. Bir adam, bir kadın ve bir bebek. Cumhuriyet Başsavcısı Kartal Akdoğan ve onun deyimiyle minik şefi Bala Kılıç. Aile olmak için çıktıkları bu yolda onları neler bekliyor gelin hep birlikte okuyalım.