Kum Saati

6.Bölüm

Ve bir lunaparka gelmiştim ve bildiğimiz lunaparklara hiç benzemiyordu. Korku treninin içinden gelen acı çığlıkları,dönme dolabın binme yerlerinde garip bir dilde bağırışlı şekilde konuşmalar ve işte beklediğim o kişi beni arayan ve oyunun sahibi...Ve sanırım diğer oyuncular vardı. Çekingenlikle yanına gittim ve elini iki yana açıp "Hoşgeldin hayatını riske atan oyuncum ş-şey yani hoşgeldin...!" Bunu duyduğum an ürperdim ve çeki ona gösterdim. Kafasını salladı ve benle birlikte 5 kişi vardı ve bize "Bir kişi kaldı o da bir yarım saat içinde burada." dedi. Merakla sordum "Bu oyun kaç gün sürecek?" Ve direkt hiç düşünmeden "Sürpriz paket dedi." Ve bıkkın şekilde "Of,tamam be sen de bir şey söylesen ölürsün." dedim. Ve o da bana "Çok doğru söyledin ama bir yerde takıldın 'ölecek kişi ben değilim' dikkatli düşün." dedi üstüne basarak ve tam yarım saat geçtikten bir araba gelmişti ve korumalarıyla gelmişti. Sanırım önemli ya da ünlü biriydi. Ünlü biriyse tanıyacağıma adım gibi emindim ve arabasından indi. Ve tanıyormuş gibi gözlerim kısık şekilde ona baktım. Ve... Tanımıyordum. Kimdi,kim olabilirdi hiç bir fikrim yoktu. Ve yanımıza geldi. Şapkasını çıkarıp bize doğru gösterip selam verdi. Onu hiç gözüm tutmamıştı. Beklediğim gibi kibirli ve egolu şekilde sırıttı. Boğazlamak istedim. Ama yapamazdım. Ve bütün şansızlığımla yanıma geldi. "Merhaba." dedi. Ben de "Hıı merhaba merhaba Ego Tavan Bey." 
"Ayıp oluyor yaaa!" dedi.
"Olur öyle şeyler bana alış." dedim kulağına eğilip.
" Sana alışmak mı? Ay, güldürme beni sana alışacak kişi varsa o da sana yoksundur ya da yoksuldur." dedi. " Birde paragöze çattık ya, sabır diliyorum." Sonra oyunun kurucusu olarak tanımladığım kişi " Evet, arkadaşlar şimdi oyunun kurallarını herkes biliyor bence çünkü gece herkesi 03.30'da aradığımız için." Sırıttı. Ve hemen şikayetçi gibi görünüp " Ya da daha doğrusu uyutmamaya çalışarak." dedim. Ve ardından "Şikayetçi olmak haksız çıkarır,sabırlı olll." dedi. "L" harfini uzatarak ve ben de :
— Siz ikiniz de bana oynuyorsunuz bugün dedi.
Ve ikisi de aynı anda:
—Senle uğraşan ya yoksundur ya da yoksuldur.
Ortak olup olmadıkları arasında gidip geldim ve bir anda "Yarın saat 21.45 gibi burada olun dağılabilirsiniz." dedi ve anında basıp gittim. Arabaya bindim evin yoluna dönerken yine onu gördüm...