🕸Bölüm 5🕸

192 45 33
                                    

Kelime sayımız: 1147

Büyük örümceği atlatalı 15 dakika kadar olmuşken birbirlerinin aynısı olduğunu düşünmeye başladığı koridorlardan geçmeye devam etti.

Artık bunun boşa bir çaba olduğunu anladığında kendine en yakın duvara sırtını yasladı.

Tükenmişti ve başı dönüyordu ''Su...''

O anda duvarda bir bardak suyla birlikte bir de dolu bir su şişesi belirdi.

Minho buna şaşırdı, ama tuzak olup olmadığından da emin değildi.

Pet şişeyi kontrol etti, kapağı daha önce hiç açılmamıştı ve ambalajı sapasağlamdı.

Bardağa bir daha bakmadan şişeyi aldı ve kapağını açıp 2 yudum içti, bir süre sonra tekrar susayabileceğini düşünerek de kalan suyu saklamaya karar verdi.

Yürümeye devam ettiğinde daha önce görmediği yeni bir koridora girdiğine adı gibi emindi.

Burada daha ne kadar kalacaklarını bilmiyordu ve tek başına olmak da ona asla en iyi seçim gibi gelmiyordu.

Korkmuyordu tabii, ama birbirilerinden haberdar olmaları gerekmez miydi?

Koridorun sonunda sağa doğru tek bir dönüş vardı, oradan döndüğünde bir parıltı gördü ve ilerledikçe duvara asılmış olan aynayı daha net şekilde görmeye başladı.

Aynanın sağ üst köşesi kırıktı, üstünde kan lekeleri de vardı. Birilerinin buraya sağlam bir yumruk attığı belliydi.

Bir anda Minho aynada kendisi yerine annesini gördü, abisine sarılıyordu.

Bunun bir halüsinasyon olduğunu düşünüp gözlerini birkaç kez kırpıştırdı, ama görüntü değişmemişti.

Aynaya dokunmak için elini uzattığında ise ona temas eder etmez gözünün önüne gelen anılarla olduğu yerde donakaldı.

*-*-*

''Hadi aslan parçası!''

Babası tribünlerden ona sesleniyordu.

Gerçek babası olmamasına rağmen desteğini ondan hiç esirgememişti.

Şimdi de Minho'nun takımın en küçüğü olmasına rağmen kaptan olduğu okullar arası basketbol maçına gelmişti. Bu 12 yaşında bir çocuk için gurur vericiydi.

Kendi okulunun öğrencileri adını haykırırken bile babasının sesini ayırt edebilmişti.

Kazandıkları zaman ise babası dünyanın en önemli işini üstlenerek onu sarmalamış ve havalara atmıştı.

Okul getirdiği için kalabalığın arasında duran abisi ise yüzüne bile bakmamıştı, Minho bu duruma çok üzülüyordu, abisini çok severdi.

Eve döndüklerinde annesinden de bir çeşit ilgi bekledi, ama annesi de hiç oralı olmamıştı.

Babası onu teselli etmeye çalıştı ''Annen spordan anlamaz, takma kafana sen''

Minho onu dinleyerek bunu dert etmemeye çalıştı, babasının hep doğruyu söylediğini düşünürdü.

Bir gün salonda otururken orta sehpada ödevini yapan abisini izliyordu.

Bu sırada ne kadar zaman geçtiğini fark etmemişti, dikkati anca babası yanına oturunca dağılmıştı, böylece abisinin ödevini bitirdiğini hatta odasına gittiğini bile görmedi.

Venom -Stray Kids BxB-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin