Chapter 2: Secret

36 8 0
                                    

Chapter 2: Secret

Jungkook ve Jimin yabancıyı saraya kadar taşımış ve kendine gelmesi için saray doktorunu çağırmışlardı. Chaewon'la konuşmak için onun yanına giden Jungkook olayı tamamen ona anlatmıştı. Savaş ile ilgili birşey söylemeden tabi, salağa yatacaktı.

"Min Krallığı bile demek." Chaewon sıkıntıyla dudaklarını kemirdi.

"Anlamadım, anne? Min Krallığı bile derken neyi kastettin?" Chaewon onu biraz süzdü.

"Önce şu elçiyi dinleyelim. Şu an önem vermemen gereken şeyler, oğlum. Sen çalışmaya devam et." Jungkook hayal kırıklığıyla omuzlarını düşürdü.

"Emredersiniz." Elçinin yanına gitmek için kraliçenin huzurundan ayrıldı. Elçiye Jimin "refakat" ediyordu. Adamı yemeden oraya gitse iyi olurdu.
...

"Kasların çok dokunulası duruyor, dokunan kişi olmaktan onur duyarım, sayın elçi." Elçi gergin şekilde kendini çekmeye çalıştı fakat şu pembelinin kesinlikle geri adımı yoktu.

"Korkma canım, yemem." Jimin'in kıkırtısı odaya dolarken cilveli bakışlarını elçiden çekmiyordu.

"Prens Jeon-" Jimin parmaklarını onun dudaklarına bastırarak susturdu.

"Bana sadece Jimin de, beni mutlu edersin."

"Bakın, bana bu şekilde davranmanız doğru değil."

"Zor erkeği oynayacaksın yani. Peki. Ismini söyle bakalım, elçi. Savaş ile ilgili mi konuşmak istedi Kral Min? Müttefiklik?" Elçinin bakışları stabilleşti, gerginliği vücudunu yavaş yavaş terketmeye başladı. Prens ona yavşamayınca ve ciddi olunca daha iyiydi.

"Kraliçe ile konuşmam daha doğru olur. Adım Yoongi." Jimin'in bakışları kısıldı.

"Yoongi?" Elçi tepkisiz durmaya çalışırken Jimin sinsice gülümsedi.

"Kral varisini elçi sıfatıyla mı-" Yoongi onu susturarak yatağa yasladı.

"Sen? Sen beni nasıl tanıyorsun?" Jimin onun kıskacından atik bir hamleyle kurtulup bu sefer o Yoongi'yi üsteledi. Yoongi'nin kollarını yatağa bastırıp yüzleri arasındaki mesafeyi azalttı ve her zamanki kendini beğenmiş ifadesini takındı.

"Sence? Oradan bakınca gün boyunca çiçeklerle oynayıp deliğini dolduracak sik aramaktan başka derdi olmayan ve yüz karası olduğu için varis olarak görülmeyen bir prens gibi mi görünüyorum?" Samimiyetten uzak bir gülüş sundu.

"İnan bana, isteseydim, olurdum." Ellerini çekip ayağa kalktı. Kapıya gidip kimsenin gelip gelmediğinden emin olmak için etrafı yokladı ve enerjisiyle etrafı taradı. Jungkook annesi ile konuşuyordu hâlâ. Sesleri duyunca kapıyı büyüleyip varis Min'e döndü.

"Büyücü olduğun için mi kendini çektin? Zeki birisin, gösterdiğinin aksine." Jimin saçlarını savurup cümlesini duymazlıktan geldi.

"Seni satmayacağım ve sağ salim krallığına geri döneceksin." Yoongi kaşlarını çattı.

"Bunu neden yapasın?" Jimin dudaklarını bilmem der gibi büzdü.

"Bir sebebi yok. Ikimiz de birbirimizin sırrına sahip ve bunu saklayacak."

"Ya seni satarsam? Diri diri yakarlar ve soyunuz lanetli sayılır. Aslında bu yararımıza olabilir. Belki bu sayede-"

"Babana işe yarar bir çocuk olduğunu ispatlayabilir misin? Acınacak hâldesin. Seni öldürebilirim ama prensiplerime aykırı. Hayvansever biriyim ve seni de sevdim. Şerefsizsin, tam benim tipim." Yoongi gözlerini devirdi.

'Fire On Fire' taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin